Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin ticaret ve yatırım alanındaki küresel iddialarını hayata geçirme hususunda MÜSİAD'la önümüzdeki dönemde daha yakın çalışmayı planlıyoruz. Türkiye'nin yeni yatırım ihtiyacının giderek arttığı bir süreçte bu iş birliğinin hayati önemde olduğu bir gerçektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen MÜSİAD 26. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, MÜSİAD'ın kurulduğu 1990 yılı Türkiye'sinin asırlara sari demokrasi ve kalkınma mücadelesinin en kritik, en karakteristik dönemlerinden biri olduğunu söyledi.
Bir iş adamları derneği olan MÜSİAD'ın çok daha büyük bir vizyon ve anlayışla yola çıktığını dile getiren Erdoğan, "Hak, hukuk, adalet, eşitlik, barış, güven, refah, mutluluk gibi milletimizin o dönemde gerçekten hasretini çektiği medeniyet değerlerimizi çağın gerekleriyle tahkim ederek yola revan olan MÜSİAD, hamdolsun kısa sürede büyük mesafe katetmiştir." diye konuştu.
Ülkedeki iş insanları tarafından farklı yaklaşımlarla kurulmuş daha pek çok dernek, vakıf ve benzeri kuruluş olduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"MÜSİAD'ı onlardan ayıran sadece iş erbabımızı değil, onlarla birlikte topyekun milletimizi kucaklaması, milletimizin de bu güzide kuruluşumuzu sahiplenmesidir. İşte bunun için MÜSİAD'ı gerçek anlamda ülkenin tamamını kuşatan, kapsayıcı bir sivil toplum kuruluşu olarak görüyoruz. Bir başka ifadeyle MÜSİAD milletin bizatihi kendisine ait bir kuruluştur. Sizler de millet adına burada vazife üstlenen kadrolarsınız. MÜSİAD'ın yıllarca millete düşmanlığıyla maruf kesimlerin hedefinde olmasının sebebi de işte bu vasfıdır. Sizler istikametinizi bozmaz, ülkeye ve millete karşı sorumluluklarınızı unutmazsanız Allah'ın izniyle bu kutlu yürüyüşü durdurmaya kimsenin gücü yetmez."
"Türkiye'yi 2023 hedeflerine birlikte ulaştıracağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirdiği faaliyetlerle ülkeye her alanda değer katan MÜSİAD'ın çatısı altında görev üstlenenlere, hizmet verenlere teşekkür etti.
Gerek kendi içinde sağladığı örnek birlik ve beraberlikle gerek ülkenin maddi ve manevi kalkınmasına yaptığı eşsiz katkıyla MÜSİAD'ı bekleyen daha pek çok görev olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra kamunun kendi alanındaki birimleriyle iş birliği mekanizmaları tesis etmesi ve verimli çalışma zeminleri oluşturması MÜSİAD'ın kendini yenileme kabiliyetinin bir göstergesidir. Kadınlara ve gençlere yönelik özel yapılanmaları da bu kuruluşumuzun ülkemizin potansiyelini harekete geçirme, milli ve yerli sermayenin gücünü tüm boyutlarıyla değerlendirme konusunda doğru dinamiklere yöneldiğinin işaretidir.
Ülkemizin ticaret ve yatırım alanındaki küresel iddialarını hayata geçirme hususunda MÜSİAD'la önümüzdeki dönemde daha yakın çalışmayı planlıyoruz. Türkiye'nin yeni yatırım ihtiyacının giderek arttığı bir süreçte bu iş birliğinin hayati önemde olduğu bir gerçektir. Yönetimde sorumluluk üstlenen arkadaşlarımızın yurt içindeki ve yurt dışındaki yaygın teşkilat ağı, üye sayısı ve faaliyet yelpazesiyle devraldıkları 31 yıllık bu güzel birikimi katlayarak sürdüreceklerine inanıyorum. Salgın döneminin zor şartlarında bile kesintisiz sürdürülen aktif ve yenilikçi yaklaşımlar, bu hususta sizlere yönelik ümitlerimizi ve beklentilerimizi artırıyor."
Erdoğan, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ve yönetimine başarılar dileyerek, MÜSİAD 6. Dönem Genel Başkanı Abdurrahman Kaan'a da hizmetleri için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'yi 2023 hedeflerine inşallah sizlerle birlikte ulaştıracağız. Evlatlarımıza 2053 vizyonunu sizlerle birlikte emanet edeceğiz. Bu hayırlı yolda Rabb'im hepimizin yar ve yardımcısı olsun." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlığın en kadim medeniyetlerine, kültürlerine, hikayelerine ev sahipliği yapmış Anadolu topraklarını bize çok görenler milletimizi buradan kazıyıp atmak için çok uğraştılar. Allah'ın yardımı ve milletimizin fedakarca yürüttüğü mücadelesi sayesinde kimi ağır kayıplara ve maliyetlere rağmen vatanımızı korumayı burada kendimize yepyeni bir gelecek inşa etmeyi hamdolsun başardık." ifadelerini kullandı.
Geçmişin gerçekçi muhasebesini yapmadan geleceğe sağlam adımlar atmanın mümkün olmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda millet olarak Batı'nın bugünkü güvenlik ve refah seviyesinin temelini oluşturan Sanayi Devrimi'ni kaçırdığımızı görüyoruz. Daha doğrusu bizi adeta can derdine düşürenler bilinçli olarak bu sürecin dışında kalmamızı sağladılar. Bugün kardeş coğrafyalar olarak baktığımız yerler birer birer elimizden çıkarken biz üzerimize binen yükün ağırlığı altında tamamen ezilmemeye çalışıyorduk. İstiklal Harbimizi zaferle sonuçlandırıp Cumhuriyetimizi kurmak suretiyle kendimize yeni bir istikamet belirledik. Ama bu dönemde de rahat bırakılmadık. Dünya bilgi ve teknoloji devrimini yaşarken biz tüm enerjimizi ve vaktimizi iç çekişmelerimize, kavgalarımıza, mücadelemize teksif ediyorduk. Dolayısıyla bu büyük sıçramayı da önemli ölçüde kaçırdık."
"Türkiye inşallah bu defa treni kaçırmayacak"
Erdoğan, dünyanın şimdi yepyeni bir dönemin eşiğinde olduğunu belirterek, "Küresel siyasi ve ekonomik güç dengeleri çatırdıyor. Bu çatırtı aynı zamanda yeni kurulacak küresel siyasi ve ekonomik yönetim sisteminin de ayak sesleridir. Türkiye inşallah bu defa treni kaçırmayacak, hem de en ön tarafından hak ettiği yeri alacaktır. Peki madem geçmişteki fırsatları hep kaçırdık veya kaçırmamızı sağladılar, bu defa nasıl oluyor da böylesine iddialı ve özgüvenli konuşabiliyoruz? Çünkü bu defa Türkiye, geçtiğimiz 19 yılda kurduğumuz güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısının üzerinde kendi iç meseleleriyle boğuşmaya değil geleceğini inşaya odaklanmış durumdadır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden ticarete, spordan sosyal desteklere kadar her alanda hedeflerini gerçekleştirmeye uygun zemine sahip bir Türkiye olduğunu dile getirerek, "Ülkemizin dört bir yanını her alanda yatırımlarla eserlerle hizmetlerle donatarak ihtiyacımız olan altyapıya kavuştuk." dedi.
Türkiye'nin 81 vilayeti, 84 milyon vatandaşı, kol kanat gerdiği nice kardeşleri, tarih ve kültür birlikteliği olan dostlarıyla beraber hedeflerine kilitlenmiş vaziyette olduğunu vurgulayarak, bu tabloyu tersine çevirmek, eski Türkiye tartışmalarını, tarzlarını gündemlere yeniden hortlatmak için uğraşanlar olduğunu söyledi.
"Milletimiz gerçeği gördüğü için desteğini esirgemedi"
"Ama hamdolsun bugüne kadar başaramadılar. İnşallah bundan sonra da büyük, güçlü Türkiye'nin inşası yolundan en küçük bir sapmaya izin vermeyeceğiz." diyen Erdoğan, milletin bilhassa 2013'ten bu yana her senaryonun, her tuzağın, her oyunun gerisindeki bu gerçeği gördüğü için kendilerinden desteği hiç esirgemediğini ifade etti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Vesayete karşı duruşumuza güç veren milletimiz, kaos çığırtanlarıyla terör örgütleriyle darbecilerle ekonomik tetikçilerle mücadelemizde de hep yanımızda oldu. MÜSİAD bu mücadelenin hem iş dünyasındaki hem yurt dışındaki hem de sosyal katmanlardaki boyutlarının şahididir. Evet adını açıkça koymak gerekirse Türkiye'nin son 20 yılı bir önceki 200 yılında yaşananlardan çıkartılan dersler ışığında verdiği tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma mücadelelerinden biriyle geçmiştir. Bugün bölgemizdeki her meselede diplomatik, askeri, ekonomik gücüyle Türkiye artık söz sahibidir. Bu tartışılmaz. Suriye'den Libya'ya, Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar her yerde bu konumun etkilerini görmek mümkündür. Tüm önemli küresel platformlarda Türkiye'nin kayda değer bir yeri ve ağırlığı vardır. Birleşmiş Milletlerden G20'ye bulunduğu her yerde ülkemiz farkını hissettiren bir duruş sergilemektedir. Savunma sanayi başta olmak üzere teknolojiye dayalı üretimde Türkiye kendi markalarını çıkartır ve tüm dünyaya kabul ettirebilir bir seviyeye gelmiştir. Üstelik bu başarıları maruz kaldığımız gizli açık nice ambargolara, sinsi engelleme gayretlerine, riyakar tavırlara rağmen ortaya koymaktadır."
Küresel düzeyde sanayinin ve ticaretin geleceğini belirleyecek iklim değişikliği, yeşil mutabakat ve sürdürülebilirlik gibi konularda Türkiye'nin gayet özgüvenli bir yerde durduğunu vurgulayan Erdoğan, "Çünkü biz geçmişte kaçırdıklarımıza ah, vah etmenin değil geleceği yakalamanın şu anda peşindeyiz. Her alanda hazırlıklarımızı buna göre yapıyor, altyapımızı buna göre kuruyor, yükümlülüklerimizi buna göre belirliyor, hedeflerimizi buna göre güncelliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan olmadan önce dönemin ABD Başkanı George W. Bush ile İHA talebini dile getirdiği görüşmesini anımsatarak, "İHA'yı bize o zaman sadece 2 günlüğüne verip tekrar geri alma durumundaydı. Ama ne oldu? Bizi ev sahibi yaptılar. İHA'yı biz üretir hale geldik." dedi.
Ardından Türkiye'nin Silahlı İnsansız Hava Aracı üretir hale geldiğini belirten Erdoğan, "Şimdi işi ileri götürerek AKINCI denilen görevi, başarısı çok çok farklı olan Silahlı İnsansız Hava Aracının en üst segmentini, dünyada ilk 3'ün içinde yer alanını üretir hale geldik. Şu anda Baykar yetiştiremiyor. Böyle bir noktada, böyle bir durumda. Demek ki azmin, inancın önünde hiçbir şey elhamdülillah engel teşkil etmiyor. Yeter ki azmedin. Bunlarla beraber artık bunların mühimmatını da Türkiye kendisi yapar hale geldi. Bunlar Türkiye'nin savunma sanayinde dünyadaki bulunduğu yeri farklı bir konuma taşımış oldu." diye konuştu.
MÜSİAD'ın 26. Olağan Genel Kurulu'nda, 10 yıl önce sözünü verdikleri 2023 hedeflerine, maruz kalınan tüm sabotajlara rağmen adım adım yaklaşıldığını vurgulayan Erdoğan, terörle mücadelede çok önemli bir mesafe kat edildiğine işaret ederek, "Eğer bu imkanlarımız olmasaydı biz terörle mücadelede bu başarıyı yakalayabilir miydik? Hayır. Ama şu anda artık benim vatandaşlarım gecenin geç saatlerine kadar Diyarbakır'ın caddelerinde, sokaklarında rahatlıkla oturup rahatlıkla dolaşıyorsa işte bundan dolayı. Cudi'de böyle, Gabar'da böyle, yurt içinde yurt dışında böyle. Bundan sonraki süreç daha huzurlu, daha farklı olacak. Bu şekilde de bu süreci devam ettiriyoruz." diye konuştu.
"Gençlere bırakacağımız şu anda bir vasiyetimiz var." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En büyük miras 2053 vizyonumuzu yavaş yavaş şekillendireceğimiz bir döneme giriyoruz. İşte geçenlerde Akıncı'nın tanıtımını, teslim törenini yaptığımızda orada gördüğüm gençlik beni çok mutlu etti. 3 bin 500 mühendis genç, orada bu eserin sahibiydi. Gece gündüz demeden çalıştılar, gayret ettiler, bu eserleri ortaya çıkardılar. Yılmadılar, durmadılar, gece gündüz çalıştılar ve hala çalışıyorlar. 'Bu yarışı önde götüreceğiz. Potansiyelimizin her zerresini harekete geçirerek erkeğiyle kadınıyla genciyle istiklaline, istikbaline, vizyonlarına sıkı sıkıya sahip çıkan bir ülke haline geldik, bir millet haline geldik. Demek ki Rabbimizin hükmü, bir kere azmettin mi ondan sonra tevekkül et gerisine karışma. Ben böyle bir nesil gördüm. Şimdi bu nesil inşallah 2053'te çok daha farklı olacak. MÜSİAD'ı da bu neslin büyükleri olarak görüyorum. İnşallah bu neslin inşasında ve ihyasında en önemli bir kurum olarak görüyorum. Türkiye'yi bu yoldan geri çevirmeye de bu yoldan saptırmaya da hele hele yeniden siyasi, sosyal, ekonomik uçurumların kenarına getirmeye de kimsenin gücü yetmeyecektir. Rabbimizin desteği, milletimizin birlik ve beraberliği, dost ve kardeşlerimizin duası yanımızda olduğu sürece hep daha ileriye gidecek ve mutlaka hedeflerimize ulaşacağız."
"Oralarda sefalet diz boyu"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Lafla peynir gemisi yürümez." atasözüne atıf yaparak, şunları söyledi:
"Biz 'hedef, vizyon, büyük ve güçlü Türkiye' dedikçe, 'yatırım, üretim, istihdam, ihracat' dedikçe birileri de kendilerine bazı sözler çıkarmak suretiyle bu işi hafife alıyor. Yalan yanlış, iftira, çarpıtma kısımlarını bir kenara bırakarak söylenen sözlerin içine baktığımızda hiçbir temeli, hesabı, kitabı, amacı, hedefi olmayan, sırf laf olsun diye ifade edilmiş cümlelerden başka hiçbir şey göremiyoruz. Halbuki bizim söylediğimiz her sözün referansı 19 yıllık eserlerimiz ve hizmetlerimizdir. Geleceğe yönelik her taahhüdümüzü işte bu 19 yıllık icraat birikiminin üzerine bina ediyor, somutlaştırıyor, takvime bağlıyoruz. Ekonomide darbe girişiminden kur saldırılarına, salgından afetlere kadar yaşadığımız tüm badirelere rağmen hızlı bir toparlanma ve eskisinin de üzerine çıkan bir sıçramayı hep birlikte takip ediyoruz. Büyüme rakamları ortada, istihdam rakamları ortada, ihracat rakamları ortada, yatırımlardaki hareketlilik ortada, üretim artışı ortada. Her birinin rakam karşılıklarını en iyi sizler biliyorsunuz. Halihazırda yaşanan sıkıntıların çoğu da üretimde, istihdamda, yatırımda, lojistikte, yan sektörlerle ortaya çıkan ani ve büyük talebin karşılanmasındaki güçlüklerden kaynaklanıyor."
Artvin, Rize, Kastamonu, Sinop, Bartın'daki badirelerde kimseye muhtaç olmadan sıkıntıların aşıldığını belirten Erdoğan, "1 yıl içerisinde de konutlara varıncaya kadar hepsini bitirecek ve sahiplerine teslim edeceğiz. Şu anda Avrupa'nın, Amerika'nın haline bakın. Oralarda sefalet diz boyu. Ama bu millet böyle bir konuma düşmez. Bu ilk değil. Van'da, Bingöl'de yaşadık bunu. Bizler anında bütün buraları yeniden ayağa kaldırdık. Şu anda yine aynı şekilde hızla bakanlarımızın öncülüğünde, kurumlarımızın öncülüğünde yolumuza devam ediyoruz. Niye? Bizim medeniyetimiz, bizim kültürümüz, bizim değerlerimiz farklı. Bizim değerlerimizde yerinde durmak yok, anında müdahale var. Bunları yaptık, yapıyoruz. Biz bunların hepsini de kısa sürede aşabilecek imkana ve kabiliyete sahip bir ülkeyiz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bu süreçte iş dünyasına da büyük sorumluluklar düştüğünü dile getirerek, salonda bulunanlara şöyle seslendi:
"Fırsat sizi beklemez, sizin fırsatı süratle değerlendirmeniz gerekir. Bunu da hem hızlı ve pratik hem de itibarı ve kaliteyi kalıcı kılacak şekilde yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde Çin'in bir dönem karşılaştığı handikapları biz de yaşarız. Hem üretim sektöründe hem hizmetler sektöründe yakaladığımız fırsatları katma değeri yüksek kazançlara dönüştürmenin yolu kaliteden ve dürüstlükten taviz vermeden işimizi yapmaktan geçiyor. Bunun öncüsü olmak da karşımdaki kadroya yakışır, MÜSİAD'a yakışır. Netice itibarıyla biz lafla peynir gemisi yürütmüyor, söylediğimiz her sözün referansını ve hedeflerini ortaya koyuyoruz çünkü, bizim bu ülke için bu millet için medeniyetimiz için büyük hayallerimiz var. Türkiye siyasi ve ekonomik olarak arzu ettiğimiz seviyeye gelmeden, bölgemizdeki krizlerin, dramların, trajedilerin sona ermesi mümkün gözükmüyor. Türkiye, kalkınma hedeflerine ulaşmadan küresel düzendeki çarpıklıkların, adaletsizliklerin, haksızlıkların çözümü için istediği katkıyı sunamayacağı anlaşılıyor. Üzerimizdeki sorumluluk büyüktür. Afganistan aynı şekilde, Azerbaycan aynı şekilde, Libya aynı şekilde. İşte Libya'ya elimizin uzanması, Azerbaycan'a elimizin uzanması bölgedeki huzuru sağladı. Suriye'de aynı şekilde, Irak'ta aynı şekilde. Hamdolsun bu sorumluluğun hakkını verecek müktesebata, inanca, kararlılığa, programa, hazırlığa bizler sahibiz. Bunun için '2023 önemli' diyoruz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, dayanışmamıza halel getirmeden bu süreci aşarsak inanın bana önümüzde bambaşka bir dönem açılacaktır. İnşallah beraberce bu kritik imtihanı da başarıyla vereceğiz. Türkiye şu anda dünyanın müstesna bir ülkesi olarak zaten kabul ediliyor."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gelecek hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için ABD'de olacağını bildirerek, genel kurul binasının karşısında 36 katlı yeni Türkevi binasının açılışının yapılacağını belirtti. Erdoğan, "Tabii bu da Türkiye'nin nereden nerelere geldiğinin önemli bir ifadesi. Rabbim oralarda da hayırlı hizmetler vermeyi bizlere nasip etsin." dedi.
Erdoğan, sözlerinin sonunda MÜSİAD'ın yeni genel başkanı Mahmut Asmalı ve ekibine başarılar diledi.