Engelsiz bir dünya istiyoruz

Ülkemizde on milyonun üzerinde engelli vatandaşımız vardır. Bugün, engellilikten ziyade engellenmekten kaynaklanan sorunlarla yüzleşme ve yüzleştirme günüdür. Dünya Engelliler Günü bir kutlama değil, farkındalıkları artırma günüdür.

Ülkemizde on milyonun üzerinde engelli vatandaşımız vardır. Bugün, engellilikten ziyade engellenmekten kaynaklanan sorunlarla yüzleşme ve yüzleştirme günüdür. Dünya Engelliler Günü bir kutlama değil, farkındalıkları artırma günüdür.

Sorunların köklü çözümlerle ortadan kaldırılmasının yanı sıra, bir daha karşılaşılmamak üzere gerekli tedbirlerin alınması da büyük önem arz etmektedir.

“Engelsiz bir hayat için herkes sorumluluk almalıdır” ilkesiyle hareket eden sendikamız, üzerine düşen görevleri yapmaktan hiçbir zaman geri durmamış, elini her zaman taşın altına koymuştur. Ülkemizde özellikle iki binli yıllardan sonra birçok kazanım elde edilmiş, engelli vatandaşlarımız gerek kamuda gerekse özel sektörde istihdam edilme imkânına kavuşmuştur. Bu bağlamda, istihdamın yanı sıra, çalışma hayatı ve sosyal yaşam açısından erişilebilirliğe ve ulaşılabilirliğe öncelikle dikkat çekmek istiyoruz.

Engellilerin kamusal hayatın her alanına bağımsız bireyler olarak katılımı, erişilebilirliğin tam manada düzenlenmesiyle mümkün olabilecektir. Erişilebilirlik sağlandığı takdirde, hayatın her alanında engellilik engel olmaktan çıkar, sosyal hayata katılımı ve hayat kalitesi yükselir. Bu manada kamu kurum ve kuruluşlarına ait resmi yapılar, mevcut tüm yollar, kaldırımlar, yaya geçitleri, yeşil alanlar, spor alanları ve toplu taşıma araçları ivedilikle engellilere uygun hâle getirilmelidir.

Engeli bulunan bireylere yönelik bakışın merhametten adalete evrilmesine yönelik bütün çabaları, çalışmaları ve arayışları önemli buluyoruz. İnsanın hayatını kolaylaştıran, hayatla temasını artıran, hayatın içine katan yaklaşımların engeli bulunan bireyler noktasında pozitif ayrımcılık içermesi ‘ihsan’ olarak değil, ‘önce insan’ bakışından beslenen ‘irfan’ kapsamında değerlendirilmelidir.

Engeli bulunan bireylerin çalışma hayatında, kamu personel sisteminde var olmasını sadece sosyal adalet ve sosyal devlet paradigmasına dayandırmıyoruz. Bunun aynı zamanda bireysel bir hak olduğunu ifade ediyoruz. Görme engelinin hakikate bakmaya engel olmayacağını, işitme engelinin hizmet taleplerine yönelik sözleri anlamaya engel olamayacağını, doğruya yürümek için illaki ayakların olmasının gerekmediğini biliyoruz. Bu çerçevede engeli bulunan bireylerin istihdamında kamunun öncülük etmeye devam etmesinin yanında çalışma şartlarında, kariyer imkânlarında, mali, sosyal ve özlük haklarında da öncülük etme sorumluluğu yüklenmesi gerektiğini ifade ediyoruz.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, 2 bin 504 engelli memurun alınacağını açıklamıştır. Tercihler yapıldıktan sonraki süreçte atamaların ivedilikle yapılmasını beklemekteyiz.

Devlet Personel Başkanlığı verilerine göre kamuda toplam 51 bin 814 engelli çalışanımız bulunmaktadır. Bunların sınıflarına baktığımızda GİH 20 bin 959, YHS 18 bin 341’dir. Bu tablodan da anlaşılacağı üzere, kamuda hizmetli kadrosunda istihdam edilen 18 bin 341 engellimiz vardır. Bu engelli çalışanlarımızın atamaları yapılırken, engelinin bu işe uygun olup olmadığı, bu işi yapıp yapamayacağı araştırılmamaktadır. Dolayısıyla ataması yapılan engelli çalışanlar işe başladıktan sonra idarecisi ile karşı karşıya gelmekte, engeline uygun olmayan işlerin yapılması talep edildiğinde ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar.

Çalışma hayatında yaşanan bu tür sıkıntıların giderilmesi ve engellinin yaşamını kolaylaştıracak yasal düzenlemelerin yapılması için son toplu sözleşme görüşmelerinde masada olan taleplerimiz şunlardır:

-Kamuda hizmetli kadrosunda çalışan engellilerin mevcut kadroları sınav yönetmeliğine tabi tutulmadan GİH kadrosuna dönüştürülmelidir.

-Engeli bulunan kamu görevlilerine derece yükselmesi 2 yılda bir yapılmalı, hizmet süresi en az 10 yıl olan engelli kamu görevlilerine derece ve kademe sınırlaması olmaksızın yeşil pasaport verilmelidir.

-Emekliliğe hak kazanan engellinin emekli aylığı ile emeklilik ikramiyesi, hizmet süresine bakılmaksızın 25 yıl üzerinden hesaplanmalıdır (25 yıldan fazla hizmeti olanlar için fiilen çalıştıkları süre dikkate alınmalı).

-Engelli kamu görevlilerine bağlanacak emekli aylığı en son almakta olduğu maaşının yüzde 85’inden az olmamalıdır.

-Engellilere Hac ve Umre ibadetlerinde refakatçileri ile birlikte yüzde 50 indirim sağlanmalıdır.

-Engellilerin motorlu taşıt alımlarında rakam sınırlandırılması ile birlikte KDV kaldırılmalıdır.

-Engellilerin sürekli kullanmak zorunda olduğu medikal malzemelerin küçük bir kısmını SGK karşılamaktadır. Bu miktar makul bir orana çekilmelidir.

-Kamuda görev yapan ve servis hizmetinden yararlanan ağır engelli, özellikle tekerlekli sandalye ile işine gidip gelen kamu görevlileri sorun yaşamaktadır. Konu hakkında uygun araçlar sağlanmalıdır.

-Engellilere yönelik eğitim sorunları ve çözüm önerileri, yanlış mesleki eğitim ve istihdam sistemleri, engellilik tespitlerinde erken teşhis ve genetik uzmanlığı/analizleri, engelliler için teknolojik işlemler sadece tıp sektöründe değil, diğer alanlarda da fayda sağlayacak şekilde irdelenmeli; engellilerin ulaşım araçları ile imtihanından başarı ile çıkması için daha çok gayret gösterilmeli, down sendromu ile ilgili yanlış uygulamalar, ifadeler tekrar gözden geçirilmelidir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, Dünya Engelliler Günü’nün, engelli bireylerin ve engelli kamu görevlilerinin daha iyi şartlarda yaşaması, insan onuruna uygun çalışma şartlarına sahip olması, pozitif ayrımcılık zemininde beklentilerinin karşılanması noktasında yeni bir milat olmasına kapı aralamasını temenni ediyoruz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SENDİKALAR Haberleri