Türkiye, kadınların işgücü piyasasına katılma oranının dünya üzerinde en düşük olduğu ülkelerden biri. Bunun en önemli nedenlerinden biri de toplumsal rol dağılımı. Kadınların en büyük görevi çocuk ve yaşlı bakımı ile ev işleri olarak görülüyor. Erkeklerden ise para kazanmaları ve evi geçindirmeleri bekleniyor. Böyle olunca da, kadınların hem çocuk ve yaşlı bakımı ile ev işlerini, hem de işyerindeki görevlerini sürdürmeleri mümkün olmuyor. Kadınlar ev içi işleri yürütürken, erkekler ev dışındaki para kazanma görevini yerine getiriyor.
SOSYAL GÜVENCESİ YOK
Dünyada son 20 yılda yaşanan değişimler sonrası bu rol dağılımlarındaki keskin ayrımlar azalmaya başladı. Ancak halen bu anlayışın önemli ölçüde devam ettiğini söylemek mümkün. Kadınlar ev içi işleri yapmaları dolayısıyla herhangi bir sosyal koruma altında olmadıkları için emekli olamıyor. Sağlıktan; 'kocasının bakmakla yükümlü olduğu kişi' statüsü nedeniyle yararlanabiliyor.
ANNELERE AYRIMCILIK
Çalışma hayatındaki kadınlardan, ağır engelli çocuğu bulunanlara erken emeklilik hakkı sağlanıyor. Bu durumdaki kişilerin, 1 Ekim 2008 sonrası çalıştıkları her 1 gün; 1,25 gün olarak emekliliklerine ekleniyor. Yani başkasının bakımına muhtaç ağır engelli çocuğu bulunan kadın sigortalının her bir yıl '450 gün' olarak sayılıyor. Diğer yandan bu süreler kadın sigortalının emeklilik yaşından da indiriliyor. Örneğin ilk kez sigortalı olduğu tarih uyarınca 58 yaşında emekli olabilecek başkasının sürekli bakımına muhtaç ağır engelli çocuğu bulunan kadın sigortalı 1 Ekim 2008 sonrasında 4 yıl çalışmış ise emeklilik yaşından 1 yıl indirilmesi ve 57 yaşında emekli olması mümkün.
'İSTEĞE BAĞLI' DA OLUR
Ağır engelli çocuğuna bakan annenin de, bir işe girip çalışması imkansıza yakın. Ancak bunu başarabilen annelere kolay emeklilik hakkı sağlanıyor. Bunun yanında, isteğe bağlı sigortalı olan anneler de bu haktan yararlanabiliyor. Yani ağır engelli çocuğuna bakan annenin bir fiil çalışmasına gerek yok.
HER 4 YILA 1 YIL
İsteğe bağlı sigortalı olup kendi primlerini ödeyerek de erken emekli olma hakkından yararlanabilir. Bu durumda annenin kendi cebinden ödediği primler de yüzde 25 artırımlı değerlendirilecek ve her 4 yıllık prim ödemesi için 1 yıl emeklilik yaşından indirilecektir.
Velayet babaya geçerse
Başkasının bakımına muhtaç ağır engelli çocuğu bulunan annenin erken emeklilik hakkından yararlanabilmesi için 4/a'ı, 4/b'li veya 4/c'li olması zorunluluğu yok. Yani anne SSK'lı da olsa, kendi dükkanını da işletse, memur da olsa bu haktan yararlanabilir. Ancak ağır engelli çocuğun ölümü, ağır engellilik halinin ortadan kalkması, boşanma sonrası velayetin babaya verilmesi, ağır engelli çocuğun koruma altına alınması halinde annenin prim gün sayısına ilave edilmesi sonlandırılır.
Çocuğuna bakan babaya erken emeklilik hakkı yok
Sistem, erken emeklilik hakkını yalnızca annelere yani kadınlara tanımıştır. Yani başkasının sürekli bakımına muhtaç ağır engelli çocuğuna bakan anne erken emekli olabiliyorken, baba erken emeklilik hakkına sahip değildir. Halbuki her ikisi de aynı zorlukla karşılaşmaktadır. Bu hakkın bakım hizmetinin yürütüldüğünü ortaya koyacak net kriterlerle kontrol edilmesini sağlayacak bir denetim mekanizmasının kurulması sonrası babalara, yani erkeklere de tanınması gerekmektedir.
1 Ekim 2008 öncesi yok
Başkasının bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan annelere bu hak 1 Ekim 2008 tarihinde tanındı. Bu tarihten önce ağır engelli çocuğuna bakıp bir yandan da çalışan anneler bu haktan yararlanamıyorlar. Yalnızca 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki çalışmalar için prim gün sayısı ilavesi ve emekli yaşından indirim söz konusu.
Ağır engellilik tespiti çok önemli
Başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuklarına bakan annelerin, çocuklarının bu durumunu tespit ettirmeleri çok önemli. Çünkü erken emeklilik hakkı çocukların başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli durumunda oldukları süreyle sınırlı. Yani ilerleyen dönemde ağır engellilik halinin ortadan kalkması halinde, anneler erken emeklilik hakkından yararlanamazlar. Ağır engellilik hali ortadan kalktıktan sonra geriye dönük tespit yapılamayacağı için bu haktan yararlanmak mümkün olmayacaktır.
Yönetmeliğe göre tespit yapılmalı
Başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocukların bu durumunun tespiti "Engellilik Ölçütü, Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" çerçevesinde yapılmaktadır. İlgili maddedeki ifade 2014 yılında "ağır engelli" olarak değiştirildiği için, bu durumun tespitinin de "Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği" üzerinden yapılması sonlanmıştır.
Okan Güray Bülbül