Eğitimleri yarıda kalan öğrencilerin yeniden okullarını tamamlaması, ileride çalışmak istedikleri iş alanında uzmanlaşmaları için Ümraniye Belediyesi tarafından hayata geçirilen “İşim Var. Okula Gidiyorum” projesinin tanıtımı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti.
Herkesi sevgi ve muhabbetle selamladığını söyleyerek konuşmasına başlayan Emine Erdoğan, “Bir eğitim projesi vesilesiyle bir arada olmak, gerçekten çok anlamlı. Ümraniye Belediyemiz, çocuklarımıza eğitim hayatlarında ikinci bir şans vermek için, büyük bir enerjiyle çalışıyor. Bu sayede pırıl pırıl evlatlarımızın hayatlarının dönüşeceğini bilmek, büyük bir mutluluk. Ümraniye Belediyemize, İl Millî Eğitim Müdürlüğümüze, proje ekibine ve tüm paydaşlara özverili çalışmaları için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“NÜFUSUN NİTELİĞİNİ BELİRLEYEN, EĞİTİMİN YAYGINLIĞIDIR”
Eğitimin herkes için tıpkı nefes gibi hayati ve vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu belirten Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “İnsanın bireysel gelişimi, kendini tanıması ve potansiyelini keşfetmesi ancak eğitimle mümkündür. Öte yandan eğitim, toplumların yükseldiği bir temeldir. Nüfusun niteliğini belirleyen, eğitimin yaygınlığıdır. Ayrıca ülkelerin kalkınmasında, kendilerini ekonomik ve sosyal olarak geliştirmesinde temel faktördür. UNESCO İstatistik Enstitüsü’nün 2018 rakamlarına göre, küresel olarak yaklaşık 258 milyon çocuk okula gitmiyor. Oysa 2030 Sürdürülebilir Kalkınma için belirlenen 17 amacın yerine getirilmesi ancak eğitimle mümkündür. Eğitim hakkını kullanamayan her çocuk, bu idealden uzaklaşmamız anlamına gelir.”
Tüm dünyada çocukları eğitimden uzaklaştıran pek çok neden olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Savaşlar, okulun olmaması, kız çocuklarına yapılan ayrımcılık, erken yaşta evlilik ve öğretmen eksikliği gibi birçok sebep, eğitimin önüne set çekiyor. Bu sebepleri ortadan kaldırmak için attığımız her adım, güzel bir dünyanın habercisidir. Ülkemizde 15-24 yaş grubunda, lise eğitimini tamamlamadan okulu terk eden öğrenci sayısının yüksek olduğunu biliyoruz. Bu sorunun nedenlerini tahlil ettiğimizde birinci sırada boşanmaları görüyoruz. Okulu terk eden toplam öğrencilerin yüzde 50’si, ailedeki boşanmanın olumsuz etkileriyle okuldan uzaklaşıyor. Takdir edersiniz ki insan yaşamındaki her değişiklik, uyum sürecini gerektirir. Olumlu bile olsa her değişim zorken, ailelerin parçalanması, çocuklar için bir göç yolculuğu kadar ağırdır.”
“GENÇLER İLGİ DUYDUKLARI MESLEK ALANLARINA YÖNLENDİRİLİYOR”
“Aile, kendimizi en güvende hissettiğimiz ve en önemlisi, duygusal ihtiyaçlarımızın karşılandığı yuvadır” diyen Emine Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: “Çocuk burada sevgiyi, şefkati bulur. Ait olma duygusunu tecrübe eder. Ümraniye Belediyemiz bu evlatlarımızın eğitim hayatlarından geri kalmamaları için çok titiz bir çalışma yürüttü. Bilhassa, sorunun temeline inerek, çocukların okula dönüşünü sağlayacak çözümler üretti. Bunların başında da psikolojik ve maddi destek var. ‘İşim Var Okula Gidiyorum’ projesiyle, gençler ilgi duydukları meslek alanlarına yönlendiriliyorlar. Haftanın bir günü okula gidiyor, diğer dört günde staj yapıyorlar. Böylece hem lise mezunu olup, hem de ustalık belgesi alarak bir meslek sahibi oluyorlar.”
Gerçek başarının, sadece sorunları tespit etmek değil, çözüm üretmek olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, “Bu noktada, belediyemizin, her aileyi kendi özelinde değerlendirmesi gerçekten takdire şayandır. Ailelerle birebir görüşülüyor ve her çocuğun kendine has ihtiyaçlarına göre destekler veriliyor. Belediyemiz ve ailelerimiz el ele verip, okul yolundaki engelleri ortadan kaldırıyorlar. Projenin sektöre yansıyan olumlu etkileri de var. Aldığım bilgiye göre, ara eleman ihtiyacını karşılayamayan birçok firma, bu projeye büyük bir ilgi göstermiş. Bu vesileyle sanayi ve hizmet sektöründeki iş yerleri çalışanlarına, kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik belgeleri kazandırılmış. Haliyle iş yeri niteliği de artırılmış” değerlendirmesinde bulundu.
Bu projenin tüm ülkede yaygınlaştırılmasını can-ı gönülden dilediğini belirten Emine Erdoğan, “Okuldan uzak kalan her evladımızın, zararlı odakların hedefi olduğunu biliyoruz. Çocukluk ve gençlik yılları tohum ekme mevsimidir. Her evladımız, ekinlerini ömür boyu toplayacağı, kaliteli bir eğitim hayatını hak eder. Onlara bu imkânı vermek için gayret eden herkese şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
“HAYATIN HER ALANI, TEKNOLOJİYLE YENİDEN YORUMLANIYOR”
11 Ekim Uluslararası Kız Çocukları Günü’nün, eğitimde yeni yaklaşımları tartışmasının bir vesilesi olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Bu sene ana başlık dijital dönüşümdü. Teknoloji hızla hayatımızın merkezi hâline geliyor. Hayatın her alanı, teknolojiyle yeniden yorumlanıyor. Bu süreçte bilhassa kız çocukları, dünyanın her yerinde geride kalıyorlar. Oysa onların teknoloji eğitimine olduğu kadar, o teknolojiyi üretecek donanıma sahip olmaları da lazım. Onları öncü ve lider konumda görmek istiyoruz. Hem ülkelerine, hem de dünyanın genel gidişatına yön verecek aktörler olmaları için yeni yol haritalarına ihtiyacımız var.”
Emine Erdoğan, Kovid-19 salgının, alışık olunan düzeni, hayatın her alanında sekteye uğrattığına değinerek, “Eğitim, tüm dünyada bu sağlık krizinden en çok etkilenen alanlardan biri oldu. Öğrenciler de hayatın çevrim içine taşınmasından çok etkilendiler. Bu durum, eğitim ve öğrenme süreçlerini, yeni bir bakış açısıyla ele almamızı gerektiriyor. Hâlihazırda hepimiz, içinden geçtiğimiz bu dönemin şekillendirdiği hayatın yabancılarıyız” diye konuştu.
“BU ÜLKENİN GELECEĞİ, ÖĞRETMENLERİMİZE EMANETTİR”
“Önümüzdeki dünyayı, ihtiyaçlarımıza göre inşa edecek olan bizleriz” ifadelerini kullanan Emine Erdoğan, şu açıklamada bulundu: “Eğitimin en öncelikli konumuz olduğunu unutmamalıyız. Yeni nesillerimizi en iyi şekilde yetiştirmek için zamanın gereklerine uygun eğitim modelleri ortaya koymalıyız. Rahmetli Doğan Cüceloğlu, ‘her çocuk bir potansiyeldir’ diyor. Onlara hayallerini gerçekleştirme imkânını sağlamak bizlerin asli görevidir. Bu vesileyle, öğretmenlerimize buradan teşekkür etmek istiyorum. Tüm güçleriyle taşıdıkları eğitim meşalesini, ülkemizin her bir köşesine tutkuyla ulaştırıyorlar. Gayretleri için müteşekkiriz. Bu ülkenin geleceği, öğretmenlerimize emanettir.”
Programdan önce gezdiği Geleneksel El Sanatları Sergisi’nin, belediyenin kültür alanına yaptığı güçlü vurgunun bir ifadesi olduğunu söylemek istediğini dile getiren Emine Erdoğan, “Birbirinden güzel eserler bizi estetiğe, inceliğe ve sanata doyurdu. Geleneksel sanatların nesiller arası yolculuğuna aracılık etmeniz gerçekten takdire şayandır. Emeği geçen herkesi ve kursiyerlerimizi tebrik ediyorum” dedi.
Projenin tanıtım filminin gösterildiği programda, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım da bir konuşma yaptı. Programda Serkan Çağrı ve orkestrası da müzik dinletisi sundu.
Programın sonunda Emine Erdoğan, AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır, İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, protokol üyeleri, öğrenciler ve öğretmenlerin katılımıyla hatıra fotoğrafı çekildi.
“İŞİM VAR OKULA GİDİYORUM” PROJESİ
Ümraniye Belediyesi, “İşim Var. Okula Gidiyorum” projesi kapsamında, sosyoekonomik sebeplerle eğitimlerini bırakmış veya ara vermek zorunda kalmış öğrencileri tekrar eğitim hayatına kazandırıyor.
Gençler, seçtikleri branşlarda uzmanlaşmaları için çeşitli işletmelere stajyer olarak yerleştiriliyor. Bu proje yalnızca gençleri mesleki eğitim merkezlerine yönlendirmekle kalmayıp, kendilerini yetiştirecek olan, belgesi olmayan iş yeri sahiplerine de kalfa, usta ve usta öğreticilik belgesi kazandırıyor.
GELENEKSEL SANATLAR SERGİSİ
Emine Erdoğan, Geleneksel Sanatlar Sergisi’ni de gezerek, sergiyle ilgili bilgi aldı. Emine Erdoğan, eserleri yakından inceledi.
Her sanatçının kendi alanında serbest çalışarak her biri özgün temalı eserler sunulan sergide, geleneksel motifler çağdaş motiflerle buluşarak, el sanatların örneklerini oluşturuyor. Sergide gelenekten geleceğe uzanan bir çeşitlilik içerisinde farklı sanatları bir araya getiren, Hüsn-i Hat ve Tezhip sanatına ait 35, Minyatür sanatında 10, Çini sanatında 12, Sedef Kakma sanatına ait 9, Ahşap Oyma 16, Cam Yaldızlama 23, Kösele Çanta 8, Feretiko 3, Geleneksel El Nakışı 7, Rölyef 8, Ebru 4, Keçe 6, Kilim 4, Dekoratif El Sanatları 2, Gümüş İşlemeciliği 34 olmak üzere 181 eser bulunuyor.