Emekliler 2012 yılı maaş farklarını istiyor

EMEKLİLER 2012 YILI MAAŞ FARKLARINI İSTİYOR !...

Türk Emekli-Sen’in maaşlarla ilgili yapmış olduğu eyleme Türk Eğitim-Sen Genel Merkez yöneticilerinden Genel Sekreter Musa AKKAŞ, Genel Mali Sekreter Seyit Ali KAPLAN, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip GEYLAN, Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN ve Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami ÖZDEMİR katılarak destek verdi.
 

Bu yıl ilk defa memurlar ve emekliler zam artışı alamadan yeni yıla girdiler. Bunun sebebi 18 ay önce yapılan referandum gereği Memur Sendika Yasası'nın yeniden düzenlenmemesidir. Halbuki 18 ay zaman zarfında şike yasası iki kez, Milletvekillerine zam yasası yine iki kez, Mit Başkanını Koruma Yasası gibi birçok yasa TBMM'den bir günde geçtiği gibi Köşk'ten de anında onaylanmıştır. Ne yazıktır ki; 2,5 milyon çalışan memur, 1 milyon 800 bin emekli memur, 60 bin köy korucusu, 300 bin dul ve yetim aylığı alan, 280 bin muhtar aynı zamanda yaklaşık 50 bine yakın şehit ve terör mağduru aylığı alan toplam 5 milyon insanı ilgilendiren memur sendika yasası, alt komisyona 45 günde gelebilmiştir. Alt Komisyonda 15 gün bekletildikten sonra daha yeni görüşülmeye başlanmıştır.

 

Milletvekili maaşlarına gelince, kanun on beş dakikada tamam. Ne acıdır ki 5 milyon memur ve memur emeklisinin maaş artışları, yılbaşından bu yana 2,5 ay geçmiş olmasına rağmen kanunlaşamıyor. Hep yeni bir bahane bulunuyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa maaş zamları verilemedi. Acaba hazinede para mı kalmadı? Yoksa memur ve emekliler cezalandırılıyor mu?

 

Memur emeklileri şu an Türkiye’de en mağdur kesim olmuştur. İşçiler, asgari ücretliler az da olsa 2012 yılında zam aldılar. Ama memur emeklilerine hiç zam verilmedi. Adalet arıyoruz hükümette...

 

Anlaşılan hazine boşaldı, para yok, bu yıl Hükümet memura ve emekliye zam vermeyecek.

 

Zamlar ancak mayıs ayına yetişebilir deniliyor. 5,5 aylık da peşin verilecek diyorlar. Bana ocak ayında para lâzım, bana şubat ayında para lâzım, bana bugün para lâzım. Gaz alacağım, sobamı yakacağım, ısınacağım. Soğukta çoluk, çocuk donuyor. Beşinci ayda 5,5 aylık para bana lâzım değil. Bana bugün 50 lira lâzım, yakacak alacağım. Ailemi ve torunlarımı ısıtacağım. Açlık sınırında maaş alan kesim olan emeklileri 5 ay boyunca adeta ölüme mahkûm etmek hangi vicdana sığar?

 

Devlet; başta petrol, doğalgaz ve vergiler olmak üzere, yemek ücretleri, kreş ve lojman kiralarına ocak ayından itibaren %10’un üstünde zam yaptı. Bunları bizden peşin alıyor. Vergisini zamanında ödeyemeyen, telefon faturasını bir ay geciktiren, elektrik, su vb. faturaların ödenmesindeki gecikmelere, gecikme farkı alan Devletten, bizler de zamsız geçen her ay için gecikme farkı istiyoruz.

 

Şu kara kışta, pahalılıkla ve soğukla pençeleşen memur ve emeklilerine yapılan bu zulmün nedenini açıklayacak bir sorumlu çıkar mı acaba? …

 

Atatürk diyor ki; “Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama gücünün en önemli kanıtıdır. Geçmişte muktedir iken, bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur.”

 

Dolayısıyla bizler bugünün gençlerinin gelecek aynasındaki haliyiz. Biz emekliler nedenli refah içinde yaşarsak, şu anda çalışmakta olan gençler de o denli çok çalışır.

 

Bu nedenle hükümeti bir an önce memur ve emeklilerin mağduriyetini görmeye ve bu zulme son vermeye çağırıyoruz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri