Ekonomik krizle beraber sadece Yunanistan'da değil, İtalya, İspanya ve Portekiz'de de düne kadar 'dolce vita' bir hayat yaşayan Avrupalılar, yaşam biçimlerini değiştirmek zorunda kalmışlar. Gezinin ikinci durağı İtalya oldu. İtalya'ya gelmeden gemidekiler ile bakalım "ekonomik kriz" İtalya'yı ne kadar vurmuş diye tartışırken, Sicilya'nın Messina Limanı'na yanaştığımızda "Başbakan Silvio Berlusconi, hükümetiyle istifa etti" haberini alıyoruz. Temsilciler Meclisi'nden geçen finansal istikrar yasasının ardından Berlusconi, cumhurbaşkanlığı sarayı Quirinale'de istifasını Cumhurbaşkanı Napolitano'ya sunmuştu.
KEPENKLERİ AÇTILAR
Alman yazar Goethe'nin "cennet parçası" dediği Etna Dağı'ın kuzey eteklerindeki Taormina'da siesta zamanı olmasına rağmen, dükkânların hepsi açık ve müşterileri kapıda bekliyor. Şöyle bir kafayı içeri uzattığınız dükkânlarda çalışanlar "İçeri buyurun, nasıl yardımcı olabilirim?" diye soruyorlar. Bundan altı ay öncesine kadar yüzünüze kimse bakmıyordu, soru sorduğunuzda bile zor cevap alıyordunuz. Ağustos ayında yine bu adada, bir arkadaşım eşinin beğendiği çantayı satın almak istemiş, ancak kasadaki görevli "Kasayı kapattım, Yarın gelin" diyerek arkadaşımı geri çevirmişti. Bu sefer ise ben yine aynı sokakta başka bir dükkândan birşey almak istedim, döndüğümde dükkan kepenk indiriyordu. Alışveriş yapacağımı söyleyince, bırakın geri çevirmeyi, kepenkleri açtılar.
Buddha Bar, iki gün açık
İspanya sahillerinin en lüks şehirlerinden Marbella'ya geldiğimde çok şaşırdım. Bütün sokaklar bomboş, tek tük Almanlar var. Tekneler terk edilmiş. Rehber eskiden burada yaşamın 8 ay sürdüğünü anlatıyor. Hatta haftanın 6 günü açık olan şehrin en ünlü kulübü Buddha Bar, son iki aydır haftanın sadece iki günü açmaya başlamış.
El Turco sana özel ne alırsan 10 euro!
Ekonomik krizin yaşandığı ülkelerdeki son durağımız Portekiz'in başkenti Lizbon oldu. Rossio meydanında dolaşırken bir kafeye oturdum. Mekân tüm lüks markaların olduğu caddeyi kesiyordu Prada, Louis Vuitton, Armani, Porsche Design gibi mağazalarının kapısını 1.5 saat izledim. Atlamadıysam bırakın alışveriş yapmayı, içeriye bir kişi bile girmedi. Ardından bir hediyelik eşya dükkanına girdiğimizde, "Nerelisiniz?" diye soran dükkan sahibine, "Türkiye'deniz" dediğimizde, "El Turco dükkan senin, sana özel ne alırsan 10 euro" dedi.
35 euroya Michelin yıldızlı mönü
Sicilya'dan sonraki durak Sardunya'da da durum çok farklı değildi. Sardunya Adası'nın merkezi kabul edilen Cagliari şehrini Afrika kökenli satıcılar istila etmiş durumda. Her yerde sahte çanta ve mont satılıyor. Restoranlarda fiyatlar çok makul. 2 pizza 2 kola 8 euro. Şoktayız. Aynı olayı Portekiz'de de yaşadım. Akşam Hard Rock Cafe'ye gittim, hayatımda ilk defasıra beklemeden masaya oturdum. Restaurante Eleven adlı Michelin yıldızlı restoranda yine şok oldum, genelde 100-150 euro olan 12 çeşitli degüstasyon mönüsü 35 euroydu.
Avrupa'da krizi fırsata çevirmenin tam zamanı
Avrupa özellikle Güney Akdeniz çanağını görmeyenlere kesinlikle tavsiye ederim. Giyim, kuşam konusunda kefil olamam, her yer aynı değil, ama yiyecek-içecek konusunda gerçekten artık fiyatlar ciddi oranda fark ediyor ve ucuzlamış durumda. Krizden etkilenen Portekiz'de, kaldığımız otel iki kişilik konaklama fiyatı 230 eurodan 69 euroya düşmüştü. Bir de kahvaltı dahil. Sadece iş adamlarına değil, gezmeyi sevenler için de "krizi fırsata çevirmenin tam zamanı derim!"
Sinan ÖZEDİNCİK_Sabah