Cemaatin sendika kurma girişimi, hizmetin genel yaklaşımına ters bir icraat olarak görüldü ve anlam verilemedi. Aktif-Sen diğer sendika içindeki üyeleri değil, hiçbir sendikaya üye olmayan eğitimcilerin üyeliğine talip olduğunu özellikle vurguladı ve diğer sendikaları karşısına almadı. Bu durumda bile çok kısa sürede otuz beş bin üye sayısını geçti. Daha birkaç hafta önce sayın genel başkan ve yönetim kurulunun birçok çalışma planladığını öğrenmiştik. Bir anda sendikanın feshedileceğini duyduk. Bu ani tavır değişikliğinde Milli Eğitim Bakanın değişmesinin en önemli etkin olması muhtemel.
Peki aylarca emek verilmiş, genel merkez oluşturulmuş, birçok çalışmanın içine girilmiş iken sendikanın feshedilmesi doğru olur mu?
Bence sendikanın feshedilmesi doğru bir yaklaşımdır. Baştan beri kurulmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Ancak bir araya gelen kitlenin dağıtılması ve başlatılan çalışmaların yarım bırakılması da son derece yanlış olur. Bu aşamada yapılacak en güzel şey; Aktif Sen’in bir derneğe dönüşerek çalışmalarını devam ettirmesi olacaktır.
Eğitime ve ülkemize dernek olarak da son derece yararlı hizmetler sunulabilir. Üstelik dernek olmanın getireceği avantajlar da vardır Örneğin özel okullarda ve dershanelerde çalışan öğretmenler sendikaya üye olamazken derneğe üye olabileceklerdir. Yine diğer sendika üyeleri de derneğe üye olabileceklerdir. Bu yönde bir çalışma yapılırsa yüz bin üyesi bulunan bir derneğe dönüşmek mümkün olacaktır ki bu da Türkiye’nin en büyük ve güçlü derneği olmak demektir. Malum, ülkemizde deneklerin % 90’ının üye ayısı 100 kişiyi geçmemektedir.
Aktif-Sen’in, Aktif Eğitimciler Derneğine dönüşmesi hizmetin felsefesine de ters düşmeyen bir icraat olacaktır. İlgililerce bu önerimin dikkate alınması dileğiyle…..
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı