CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim olasılığından, kahvedeki iskanbil destesine, Türk Tabipler Birliği'nden, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığına kadar çeşitli soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Halk TV'de katıldığı programda Cumhurbaşkanlığı'nın sembolik olacağını, Başbakanlık makamının geri geleceğini de belirterek şunları söyledi:
Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre: "Bu benim düşüncem. Diğer ittifakı oluşturan partilerin liderleriyle bu konuyu konuşmadım ama seçim zamanında ittifakı oluşturan liderler bir araya gelip, bu konuda bir protokol imzalamak zorundalar. Biz neyi düşünüyoruz? Cumhurbaşkanı olarak seçtiğimiz kişi, bir süre sonra sembolik olacak. Güçlü olan yürütme organında kim olacak? Başbakan olacak. Bunlar alt alta yazılarak bir protokol oluşturacağız, ondan sonra hep beraber milletin önüne çıkacağız, diyeceğiz ki 'Bize oy verin'.
İTTİFAKA İHANET OLUR
(CHP'nin adayı Abdullah Gül mü olacak?) Sayın Abdullah Gül bizim siyaset dünyamızın önemli aktörlerinden birisidir, kabul etmek gerekir. Demokrasiye bağlılığını değişik ortamlarda vurgulamıştır. Özellikle AK Parti kanadı Abdullah Gül ismini bir türlü içine sindiremiyorlar ve sindiremeyebilirler yani. Niye korkuyorlar diye bu soruyu da sordum. Ortada bir aday yok, bir adaylık yok, bir talep yok, bir şey yok. Millet ittifakının aktörleri ile konuşmadan tek başıma oturup karar almam ittifaka ihanet olur.
KENTLERİ İÇİN ÇALIŞSINLAR
Belediye başkanlarımız, başkanlıklarını yapacaklar, başarılı olacaklar, sıcak siyasetin olabildiğince dışında kalacaklar ama bütün çabalarını, bütün emeklerini yönettikleri kente verecekler. Bunu istiyorum ben. Ekrem Bey de başarılı olacak, Mansur Bey de başarılı olacak. Şu aşamada bir cumhurbaşkanlığı tartışması doğru değil. Onlar ne kadar başarılı olursa ben o kadar gurur duyarım."
ÜÇÜMÜZÜ DE YALAN MAKİNESİNE BAĞLASINLAR
CHP Genel Başkanı, son günlerin tartışma konularında şunları söyledi:
YENİ DESTE POLEMİĞİ: Bir milyonun üzerinde kahvehane var. Biliyorlar mı acaba orada çalışan insanların kahve kapandığı süre içerisinde evlerine ekmek götürüp götürmediklerini. Bana geldi dediler ki 'Ya bizde kağıt da oynansın. En azından biz yeni deste kağıt açarız.' Ben bunu dillendirdim. Vay efendim sen kağıt oynamasını da bilmiyorsun! Biraz da dalga geçmeye çalıştılar. Yine söylüyorum, bir milyonu aşkın kahvecinin sözcüsü olurum. Bundan da gurur duyarım.
BAHÇELİ'NİN TTB TEPKİSİ: Beni, Erdoğan'ı ve Sayın Bahçeli'yi yalan makinesine bağlasınlar, kim yalan söylüyor, kim doğru söylüyor vatandaş da seyretsin. Ben buna hazırım, kendileri de hazırsa. Yoğun bakımda yer bulmak için eğer milletvekilleri, hastanede çalışan hekimler torpil arayışına girmişlerse, 'bu ülkede sorun var' demektir.