Öğretmenlerin ek ödeme oranlarının düşük olması bir yana okullarda yöneticiler ile öğretmenler arasında, öğretmenlerin kendi aralarında mali haklarının farklı olması düzeltilmesi gereken bir başka sorun olarak karşımızda duruyor . Aşağıda ki maaş tablosunu incelediğinizde iki öğretmen, bir müdür kadar maaş ancak alıyor. Felsefe öğretmeni ile resim öğretmenin (9/1) aylık ek ders hariç gelirleri toplamı, bir meslek lisesi okul müdürünün ek ders dahil maaşı kadar! Bütün öğretmenlerin tam ek ders aldığını düşünmemek lazım. Maaş+ek ders hesaplanırken bir yılki toplam geliri göz önünde bulundurulmalıdır. Bir branş öğretmeni ile meslek lisesi müdürünün yıllık gelirlerini karşılaştırdığımızda, 9-10.000TL arasında okul müdürü lehine bir rakam çıkmaktadır. Bu rakam branş öğretmeni ful ek ders aldığı düşünülerek hesaplanmıştır.
Böyle adaletsiz bir aylık gelir dağılımında, aylık gelirleri dengeleri bozmadan düzenlemek çok zor. Maliye ya da Milli Eğitim Bakanı koltuğunda oturuyor olsanız ne yapardınız? Aşağıda ki tabloyu dikkatlice inceleyin. Ek ders ücretlerinin bir an iki katına çıktığını düşünün ve tabloya bir uyarlayın. Böyle bir durum en çok okul yöneticilerinin işine gelecektir. Yukarıda yazdığım fark daha artacağı gibi başka sorunları da beraberinde getirecektir. Yalnızca maaş karşılığı derse giren, ek ders ücreti alamayan öğretmene ek ders ücretinin arttırılması yansımayacaktır. Çözüm ek ders ücretine zam yapmaktan geçmemektedir.
Ek ödeme oranlarının arttırılması ya da eğitim öğretim tazminatlarının arttırlması doğru seçenek gibi durmaktadır. Burada da başka bir problem meydana gelebilir. 65 olan ek ödeme gösterge rakamını 140 yükseltiğinizi düşündüğünüzde, 459 TL bir artış sağlanacaktır. En düşük öğretmen maaşı 2.000TL ye çıkacaktır. Buraya kadar bir sıkıntı yok. Az bile! Okul yöneticilerinin maaşları ise ek ders dahil 3.500 TL gibi bir rakama ulaşacaktır. Böyle bir uygulama ilçede görev yapan tüm ilçe müdürlerinin (mal müdürü,tarım müdürü,milli eğitim müdürü vb) maaşlarının üzerinde bir rakama tekabül etmektedir. 90-100 öğrenci mevcutlu bir yatılı okul müdürü, ilçe müdürlerinden, şube müdürlerinden daha fazla maaş alması demektir. Bu da mali haklar bakımından düzelme yoluna giren ücret hiyerarşisinin tekrar bozulması demek olacaktır.
Öğretmenler arasında mali haklarda ki adaletsizliğin giderilmesi, ek ders ücretinin kaldırılarak ek ödeme verilmesi ile mümkün gibi gözükmektedir. Ek ders ücreti, ücretli öğretmenlere ödenmelidir. Öğretmenlerin şu an ki maaşlarına %130-%200 oranında ek ödeme eklenmelidir. En düşük öğretmen maaşı 2400TL civarında olmalıdır. Öğretmenlerin mesaisi de 08.00-17.00 olmalıdır. Yani öğretmenlik mesleği part time meslek olmaktan çıkarılmalıdır. Artık, çocuklar okullara bilgisayar tabletleri ile gelecekler. Bilişim teknolojisinde meydana gelen baş döndürücü değişim, sınıf ortamlarını da etkilemektedir. Bakanlığımız; 620.000 akıllı tahtayı sınıfllara monte edecek. Ama mesaisi, okul zili ile başlayıp biten bir öğretmen için akıllı tahtaların, karatahtalardan farkı olmayacaktır. Ayrıca, öğretmenlere belirlenecek ek ödeme gösterge rakamının üzerine +25-50 arasında daha fazla bir gösterge rakamı, okul yöneticileri için belirlenebilir.
Gerek ek ödeme gerekse ek ders ücretlerinin emekli maaşlarına yansımaması çalışanlar için başka bir handikap! Maaş artışını bu kalemlerden yapmak öğretmenlerin ve yöneticilerin emekli olmasını önlüyor. Emekliye ayrıldığında, aldığı maaşın ancak yarısını alabilen öğretmenler emekli olmaktan imtina ediyor. Bir yandan mezarda emekli olacağız diye itiraz eden sendikalar, bir yanda ise emekliliği dolmuş ama çalışmaya devam eden öğretmenler tezat oluşturuyor gibi ise de sorun bundan kaynaklanmaktadır. Emekli olduğunda öğretmen aldığı maaşın 2/3 ünü alabilse emekli olmaktan imtina etmeyecektir.
Öğretmenlerin sayıca fazla olması maaşlara yapılacak zamları da etkilemektedir. Doğrusu Milli Eğitim Bakanımızın işi zor…. Bir yeri yapayım derken, öbür taraf yıkılıyor!
Mehmet Akif MÜELLİFOĞLU