Eğitime Uzak Doğu Modeli geliyormuş!

Eğitim sistemi A’dan Z’ye değişiyormuş. Sınav stresi ortadan kalkacakmış.

 

Eğitim sistemi A’dan Z’ye değişiyormuş. Sınav stresi ortadan kalkacakmış. Hakkâri’deki öğrenci, ODTÜ’nün derslerini izleyecekmiş.
Eğitimdeki fırsat eşitsizliği ortadan kalkacakmış.
Mış, mış, mış...
Onlarca mış var.
Ve eğitim sistemiyle ilgili bu “asrın değişikliğini” kim açıklıyor?
Milli Eğitim Bakanı mı, yoksa YÖK Başkanı mı?
Her ikisi de değil.
Açıklayan Sanayi Bakanı Nihat Ergün.
Ne diyelim hayırlı, uğurlu olsun...
Bekleyip göreceğiz.
Bakalım eğitimin daha bozulmadık bir yeri kalmış mı?..
Uzak Doğu Modeli, eğitime yeni bir soluk mu getirecek? Yoksa daha da içinden çıkılmaz bir hale mi sürükleyecek? Yakında belli olur...
Ha bu arada, 10 yıldır peş peşe patlatılan ve “Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Reformları” diye sunulan, daha önceki  projeler neydi, ne oldu?..
Onlar mı kandırmacaydı, yoksa şimdikiler mi?
Kafamız iyice karıştı!..
 
Dalga mı geçiliyor?
Şimdi gelin isterseniz yapılmak istenenleri tek tek ele alalım:
-  Eğitimin fotoğrafı çekilecekmiş...
10 yıldır bu işlem hâlâ tamamlanamadı mı?
-  Eğitimde bilgiye öncelik verilecek ve eğitim bilgi, üzerine inşa edilecekmiş...
Yani bugüne kadar bilgi odaklı eğitim yok muydu? Hani ezbere dayalı eğitimden vazgeçilmişti?..
-  Eğitim ve öğretim sisteminde “niteliğin” artırılması için durum tespitine yönelik bilimsel çalışmalar yapılacakmış...
Bugüne kadar el yordamıyla mı gidiliyordu ki, şimdi bilimsel çalışmalar yapılacak?
-  Yeni yöntemlerle, Ağrı’daki bir çocukla Ankara’nın, İstanbul’un en iyi okulundaki çocuk, Van’daki devlet okulundaki, köy okulundaki bir çocuk, Türkiye’nin en iyi öğretmenlerinden ders alma imkânına sahip olacakmış...
Teknoloji sayesinde Galatasaray’daki, Boğaziçi’ndeki dersi, Van’a da, Sinop’a da vermek kolay. Peki, oradaki öğrencide bu donanım var mı? Dersleri boş geçen ya da ücretli öğretmenlerin insafına kalan ve puan ortalaması 200’ü geçmeyen bu öğrenciler, 450, 500 puanlı öğrencilere göre hazırlanmış dersleri nasıl kavrayacak?..
-  Dijital ders içerikleri, lisans düzeyinde üniversite öğrencileri için de hazırlanacak. Türkiye’nin en iyi ders anlatan üniversite hocalarının yer aldığı videolar batıdan-doğuya tüm öğrencilere ücretsiz olacakmış...
Harvard, MIT, Stanford, ODTÜ, derslerini yıllardır sanal ortamda paylaşıyor, bugüne kadar kaç kişi yararlandı? Videonun, internetin, tabletin, okulun yerini asla tutamayacağını ne zaman anlayacağız?
-  Türkiye’deki dil eğitimi öğretimi metodunda değişikliğe gidilecek. Yabancı dilde ‘başlangıç düzeyinden’ sonra kademe ilerleyememesinden dolayı ders içerikleri değiştirilecekmiş...
Peki bu dersleri kim verecek? Daha önce benzeri bir proje olan basamaklı kur sisteminin akıbeti biliniyor mu?
-  Yurtdışında lisansüstü eğitim desteği alan öğrencilere yönelik programlar yeniden yapılandırılacakmış...
10 yıldır akıl edilmeyen ve şimdi uygulanacak olan yeni yapılandırma neymiş, gerçekten de merak ettik.
-  Bilim merkezleri kurulacakmış...
Bilim müzeleri, tekno parklar, AR-GE  merkezleri de kuruldu. Yeni olan ne?..
-  Üniversiteye giriş sistemi yeniden yapılandırılacak. Adaylar “bilgi ölçen” sınavlara yılda 3-4 kez katılabilecekmiş...
Hani sınavlar kaldırılacaktı? Anadolu liselerine girişte, sınav sayısı SBS adı altında birden üçe çıkartılırken de, gerekçe aynıydı: Stersi azaltmak. Ayrıca şu anda bilgi ölçülmüyor da ne ölçülüyor? Dahası öğrencinin diğer ilgi ve yetenekleri nasıl ölçülecek ve bu proje, birilerine para kazandırmanın ötesinde öğrenciye, üniversiteye ve eğitim sistemine ne kazandıracak?
-  TOEFL sınavları gibi yapılan sınavlar yeni sistemin temelini oluşturacakmış...
Sorun sınavın nasıl yapılacağında değil, içeriğinde. Bunu hâlâ anlayamadık. Kaldı ki, son iki yıldır 100 binin üzerinde kontenjan açığı kalıyor. Yani bir süre sonra sınavlara gerek bile kalmayacak. TOEFL, SAT, GRE, GMAT tarzı  sınavlar da, bu sorunu çözmenin çok uzağında...
-  TÜBİTAK uzmanları, matematik müfredatı için Japonya, Kore ve ABD gibi bilişim alanında gelişmiş ülkelerin uyguladığı metotlarla ilgili araştırma yapacakmış...
Günaydın, akılları şimdiye kadar neredeymiş? Dahası, eğitim pedagojik bir olaydır ve her ülkeye göre farkındalık taşır. İthal modellerle eğitim olmaz. İlle de bir araştırma yapılacaksa, bunu da TÜBİTAK değil Talim Terbiye yapmalıdır.
Özetin özeti: Çok merak ediyorum, eğitimle ilgili herkes konuşurken MEB ve YÖK nerede?...
 
Abbas GÜÇLÜ-Milliyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri