SAİT GÜRSOY
Uluslararası öğrenci pastası büyüyor
Türkiye'de yükseköğretim alanında son yıllarda yapılan yatırımlar, üniversitelerimizin uluslararası arenada yükselişe geçmesini ve yabancılarca tercih edilmesini sağladı. Ne mutlu ki, üniversitelerimiz son 6 yılda tam zamanlı uluslararası öğrenci sayısını neredeyse 5 kat artırdı. 2009'da yaklaşık 17 bin yabancı uyruklu öğrenciye ev sahipliği yapan Türkiye, geçen güz döneminde 100 bin öğrenciye ulaştı. Uzaktan eğitim programlarını tercih eden öğrencileri de dahil edersek, bu sayının yaklaşık 120 bin olduğu söyleniyor. Bu önemli konuyu değerli kardeşim ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Tanıtım Müdürü Serdar Apaydın ile konuştum.
Türkiye, "Hizmet İhracatı" ile geç tanıştı. Ülkemiz, sağlık, bilişim, film/dizi sektörleri ile bu farkındalığı yakaladıktan hemen sonra, eğitimin de aslında önemli bir sektör olduğunu geç fark etti. Ancak yapılan düzenlemeler ve bürokratik hamlelerle gerek markalaşma konusunda gerekse ilgili ihracat hacimlerini hızlandıracak ekonomik destek programları ile bu açığı kapatıyoruz.
Yükseköğretim alanını incelediğimizde, YÖK'ün 2009-2010 sezonunda önemli bir adım atarak Yabancı Uyruklu Öğrenci tanımını revize ettiğini ve bu alanda yapılan merkezi yerleştirme sınavını (YÖS) kaldırdığını görüyoruz. Bu karar öncelikle uluslararası öğrenci temini konusunda üniversitelerin önünü açarken, diğer yandan onlara önemli bir sorumluluk yüklüyordu. Daha fazla uluslararası öğrencinin Türkiye'de tam zamanlı okumasının önündeki en önemli engellerden biri artık kaldırılmıştı.
Uçbeyleri görevde
Üniversiteler bu değişiklik sonrası sadece yabancı uyruklu öğrenci temininde çalışacak ofisler açtı. Bu ofislerdeki personel adeta birer "uçbeyliği" gibi birçok fuar, çalıştay, seminer, sınav ve sponsorluklara imza atıyor, liseleri ziyaret edip öğrencilere danışmanlık hizmeti götürüyor.
Ekonomi Bakanlığı da, bu alandaki destek ihtiyacını saptayıp önemli teşvikleri devreye soktu. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde kurulan, Eğitim Ekonomisi İş Konseyi dünyada Türk üniversitelerinin markalaşması ve Türkiye'nin bu alanda cazibe merkezi olması için projeler üretmeye başladı.