Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, facebook ve twitter hesabından eğitimcilere “Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz ve Hükümetten 24 Kasım Öğretmenler Gününde ‘çözülecektir’ sözünü duymak istediğiniz en önemli 3 problem sizce nedir?” diye sordu.
Bir dokunduk, bin ah işittik diyebiliriz. Genel Başkanımızın bu sorusuna yüzlerce cevap geldi. Öğretmenler; liyakatli yönetici ataması, öğretmenlere itibar, performans sisteminin kaldırılması, mahrumiyet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere ekonomik teşvik getirilmesi, aile bütünlüğünün sağlanması, ek 10 bin atama sözünün tutulması, sözleşmeli ve mülakatlı öğretmen alımının kaldırılması, ücretli öğretmenliğe son verilmesi, tüm öğretmenlerin KPSS puan üstünlüğüne göre kadrolu olarak atanması, haksız yere ihraç edilen öğretmenlerin görevlerine döndürülmesi, ek göstergenin 3600’e yükseltilmesi gibi birçok talepte bulundu.
Türk Eğitim-Sen olarak öğretmenlerimizin ve tüm eğitim çalışanlarımızın görüşlerini, sorunlarını Milli Eğitim Bakanlığı’na iletiyoruz, onların hak ve menfaatlerini gözetiyoruz. Genel Başkanımıza ulaşan bu paylaşımların da her birinin çok kıymetli olduğunun bilinmesini istiyoruz.
Öğretmenlerimiz 24 Kasım’da Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz’dan müjdeli haberler beklemektedir. Gözümüz, kulağımız Sayın Bakan’dadır. Umuyoruz ki, Sayın Yılmaz çağrılarımıza olumlu cevap verir. Unutulmasın ki; sendikamız dün ve bugün olduğu gibi, yarın da öğretmenlerimizin, eğitim çalışanlarımızın haklarının takipçisi olacaktır.
Genel Başkan İsmail Koncuk’a ulaşan yüzlerce paylaşımdan bazıları şu şekildedir:
1. Emekliliğe esas maaş hesabında tüm tazminat, ek ödemeler ve ek derslerin dahil edilerek emekliliğin teşvik edilmesi
2. Atanamayan öğretmenlerin güvenlik soruşturmalı ama sınav puanı üstünlüğü ile mülakatsız atanmaları
3. Liyakatsiz yöneticilerin yerine sınav ve liyakat esaslı idareciler atanması.
Kesinlikle aile birliğinin sağlanması. Çocuklar perişan her gün ağlıyorlar.
Sözleşmeli öğretmenlere kadro. Kadro verilene kadar mutlaka ama mutlaka AİLE BÜTÜNLÜĞÜ. Hepimizin aklı eşinde, çocuklarında. Bu şekilde, öğretmeni ailesinden ayırarak eğitimin iyileşmesi mümkün değil. Zorla güzellik olmaz.
1)Rehberlik hizmetleri yönetmeliği askıya alınmalı ve tekrar gözden geçirilmeli, 2)sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, 3) itibarsızlaştırılan mesleğimizin değeri tekrar ortaya çıkarılmalı!
24 Kasım'da sözü verilen ek 10 bin atama müjdesini bekliyoruz.
1. Ücretli öğretmenlik tartışmasız eğitim sistemimizin en büyük sorunudur. Eğitimdeki hatalar telafi edilmek isteniyorsa önce buradan işe başlanmalıdır.
2. Öğretmenler arasındaki unvan çeşitliliği de bitirilmelidir. Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi, geçicisi olmaz. 3. Öğretmen atamalarında mülakat siteminin işe yaramadığı ayan beyan ortada iken, bu konudaki ısrardan vazgeçilmeli; KPSS puanı ve güvenlik soruşturması dikkate alınarak öğretmen atamaları sürdürülmelidir.
1. 100 bin açık varken en az 40 bin mülakatsız öğretmen ataması. 2. Sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması kaldırılamıyorsa kadrolu öğretmenlere göre daha fazla maaş ve teşvik primleri 3. Öğretmenlik imajının iyileştirilmesi, özlük haklarının geliştirilmesi ve mülakat sisteminin kaldırılması.
PDR için paydaşlarla hazırlanacak yeni yönetmelik, toplum nezdinde yerle bir edilen itibarın geri kazandırılması, kesinlikle öğretmen kökenli milli eğitim bakanı, performans değerlendirmenin tamamen kaldırılması.
Öğretmenin itibarının iadesini öğretmenler adına değil, ülkemizin geleceği adına talep ediyorum. Bunun yolu da 1. İdareci atamalarının ahbap-çavuş ilişkisiyle, yandaş sendikacılıkla değil; objektif liyakat sınavlarıyla yapmaktan
2. Veliyi ve öğrenciyi baş tacı eden, şımartan uygulamaları kaldırmaktan
3. Yaz-Boz tahtasına dönen eğitim sistemini. işin mutfağındaki ehil kişilerce, yalnızca milliyetçi ve yenilikçi bakış açısıyla yeniden düzenlemekten
4. Özellikle bazı şehirlerde nerdeyse toplumsal sorun haline gelen norm fazlası sorununun doğudaki güvenlik sorununu çözmekten, sorun çözülünceye kadar maaş farkı uygulamasıyla aşılacağını biliyordur Sayın Bakan. Bilmiyorsa ayrıntılar ve çözüm yolları eğitimcilerde.
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasında aile bütünlüğü göz önüne alınmalı. Bayrağımızın dalgalandığı her bölgede görevimizi layıkıyla yapmaya çalışırken, ailemiz sağlık problemlerinden iş durumlarından gelemiyorlar. Bizler de gündüz öğrencilerimizle ilgilenirken akşamları da 1400 km uzakta anne baba olmaya çalışıyoruz (Mesela benim çocuğum böbrek rahatsızı ve benim bulunduğum ilde ve civarında çocuk nefroloğu yok )
1. İdareci atamalarında LİYAKAT 2. Zorunlu Hizmet Bölgelerinde çalışanlara tazminat ya da kira yardımı ya da barınma sorunlarının ortadan kaldırılması ve zorunlu hizmetini tamamlayan özellikle sınıf öğretmenlerinin yer değiştirmesindeki sorunların ortadan kaldırılması 3. Ek Göstergelerin düzenlenmesi
Öğretmenleri 15 yaşındaki gençler veya 9, 10 yaşındaki çocuklar değerlendiremez. Değerlendirecek birisi varsa o da müfettişlerdir. Derhal performans değerlendirme saçmalığına son verilmeli. İkincisi norm fazlalığı durumu. Kasım ayındayız. Dönemin ortasında yazılı haftası pat diye norm fazlası denilerek öğretmenlerin tercih yapması isteniyor. Eğitime nasıl daha çok darbe vururuz derdindeler sanki. Üçüncüsü ve en önemlisi: İTİBAR. Hiçbir saygınlığımız, kutsallığımız kalmadı. İtibar istiyoruz.
1. KHK ile ihraç edilen öğretmenlerin bir an önce göreve iade edilmeleri. 2. Öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi. 3. Atamalarda ve görevde yükselmelerde mülakatın kaldırılarak gerçek anlamda liyakat sisteminin getirilmesi.
1. Enflasyon ve alım gücü kaybının yarattığı maddi kaybın gerçekçi olarak telafi edilmesi. 2. Öğretmenlere doğu görevi için teşvik edici iyileştirmeler yapılması. 3. Emeklilik şartlarının iyileştirilip ek ders ve diğer kazançlardan yapılan kesintilerin emekliliğe yansıtılması. 4.Liyakate dayanan yönetici atama sistemi.
1. Her mesleğe geçişin öncüsü olan öğretmenlere gerçek değerin verilmesi 2. Seçim mantığıyla öğretmenlerin şu kadar kadro bu kadar kadro diye yalvartılmaması 3. Adaletli bir kontenjan düşünülüp her branşı memnun edecek bir dağılımın gerçekleşmesini. 4. Yıllarca mağdur edilen mesleki eğitimcilerin usta öğreticilerden daha değersiz görülmemesini, onca ihtiyaç varken komik rakamlarla karşılaşmamızı çok istiyorum.
Rehberlik öğretmeni unvanıyla itibarsızlaştırılan okul psikolojik danışmanlarına gerçek unvanlarının verilmesi. Ayrıca bilimsel ve çağdaş eğitimde eğitim sisteminin elindeki en büyük güç olan fakat şimdiye kadar hak ettiği önemi ve değeri görmediği, sistem içinde sindirilemediği ve diğer çalışanlar tarafından da anlamlandırılamadığı için haksız suçlamalarla ve baskılarla gerçek görevlerini yapamaz hale getirilen psikolojik danışmanlar için yeni bir yönetmelik ile daha fazla yetki verilmesi. Çünkü çocuklarımızın günümüzde giderek artan sorunlarının çözümü rehberlik ve psikolojik danışma yöntem ve tekniklerinin sağlıklı ve güçlü bir şekilde uygulanabilmesine bağlı. Psikolojik danışmanlara gerçek unvanlarını verelim ve yetkilerle donatalım, sonra da eğitimdeki ilerlemeyi hayretler içinde izleyelim.
Pilot şekilde uygulanan, öğrencinin öğretmene not vermesiyle birlikte oldukça düşen İTİBAR’ın yine eski haline getirilmesi.
2.Eğitim öğretimle ilgili her alanda LİYAKAT’ın sağlanması. Bu konuda alınacak tedbirlerinse kırıcı şekilde değil yapıcı şekilde alınması.
3. Öğretmenlerin üzerinden resmi yazı ve evrak yükünün azaltılarak eğitim öğretim ve ders verimine daha çok ağırlık verilmesi.
4. Bilişim öğretmenlerine bazı ülkelerde kodlama eğitimi 1. sınıfa kadar inmişken günümüz bu teknoloji ve bilişim dünyasında artık hak ettiği değerinin verilmesi, ders saatlerinin kayda değer şekilde artırılması.
Milli Eğitim Bakanlığı Maarif Müfettişliği ile ilgili yapılan müfettiş alımları haksızlığını durdurarak, kandırılıp ancak yedeklerde bekletilen bütün müfettişlere eşitlik ve sosyal devletin eli uzatılmalı.
Norm kadro yönetmeliğinin bir an önce değiştirilmesi, her sene norma çıkmaktan bıktık usandık. 6 saate bir kadro açılır hükmü varken bu sayıdan fazla dersimiz olmasına rağmen norm fazlası görünüyoruz.
1. 2017 KPSS ile henüz bir kişinin bile ataması yapılmadı. Hiç değilse öğretmene verilen 10 bin atama sözünün Şubat alımına eklenmesini istiyoruz.
2. Öğretmen atamalarında mülakat kaldırılsın. KPSS ve güvenlik soruşturması ile alımlar yapılsın.
3. Mümkünse alımlar uzun bir sürece yayılmasın ve sözleşmeli değil, kadrolu yapılsın.
Ek gösterge 3600 olmalı. Mesleğin itibari geri verilmeli. Maaşlara zam yapılmalı. 24 Kasım’da değil, her gün öğretmene değer verilmeli.
Doğu illerine ataması yapılan öğretmenlerden daha iyi bir performans alınması için 6 yıl tayin hakkı verilmemesi yerine, Doğu’da çalışmayı cazip hale getirecek yeni bir düzenleme getirilmelidir. Öğretmenlerimizin çalıştığı bölgenin zorluk derecesine göre daha yüksek ücret ve hizmet puanı alması sanırım bu problemi çözecektir.
1. Gerçek bylock kullanıcılarının tespit edilmesi 2. Bylock kumpasına kurban giden öğretmenlerin görevine iade edilmesi 3. İade-i itibar.
1. Öğretmen yetiştirme politikası 2. 3600 ek gösterge verilmesi 3. Atamalarda ve yurt dışı görevlendirmelerde mülakatın kaldırılması, sendikal ayrımcılığa göz yumulmaması 4. Müfredat düzenlemelerinde öğretmen görüşlerinin ciddiye alınması 5. Merkezde ve taşrada yöneticilerin ehil ve liyakat sahibi insanlardan seçilmesi.
1. 450 bin bekleyen öğretmen ve 100 bin açık varken neden sadece 20 bin öğretmen ataması düşünülüyor? 2. Mülakatın haksızlık olduğu bilindiği halde neden bu yanlıştan dönülmüyor?
3. 2017 Mayıs'ta sınava girdiğimiz halde atamalar neden 2018 Ağustos'ta düşünülüyor?
Mesleki itibar ve saygınlık, 3600 ek gösterge, Sağlık Bakanlığı mensuplarında olduğu gibi öğretmene yönelik şiddetin önlenmesine yönelik yasal düzenleme.
Sayın Başkanım, öğretmenlik mesleğinin itibarının yeniden toplum nazarında üst seviyeye çıkarılmasıdır ki bu maddiyattan dahi daha önemlidir. Öğretmen üzerindeki idareci ve veli baskısı kaldırılmalıdır.
Okullara merhametli ve adaletli idareciler atansın. Öğretmenin itibarı geri verilsin.
Okullara ödenek verilsin ki öğretmenlere aidat toplama baskısı yapılmasın.
Çocuklarımıza özel okullarla eşit imkânlar sunulsun.
1.Ücretli öğretmenlik kaldırılsın daha fazla öğretmen atansın ve adil kontenjan hakkı verilsin tüm branşlara. 2. Sözleşmeli öğretmenlik ve mülakat kaldırılsın, mülakat yüzünden çoğu öğretmenimiz KPSS’de yüksek puan alsalar bile atamadı ne Yazık ki!
3. Öğretmenlik mesleğinin itibarı artırılsın, hakları iyileştirilsin.
1. Haksızlığa uğrayan öğretmenlerden özür dilensin, alınan hakları geri verilsin. (maaş kesim, okul-yer değiştirme cezaları) 2. MEM yetkilileri, okul yöneticileri ve müfettişler siyasi ve sendikal faaliyetlere göre öğretmenlere yaklaşımlarından ve davranışlarından vazgeçmeleri sağlansın. (adil ve liyakat sahibi olmaları) 3. Türk milletinin, vatanının bütünlüğü, Atatürk sevgisi konularında daha çok duyarlı olunması.
Tüm sözleşmeli öğretmenlere eş durumu tayini sağlanması. Aileler eşleri ve çocukları ile bir arada olmalı. Benim çocuğum otizm ve bulunduğum ilde tedavisi için eğitim alamıyor. Babam felç ve ben yanında olamıyorum, yardım edemiyorum. Lütfen diğer sözleşmeli öğretmenlere gelen eş durumu tayini bütün sözleşmeli öğretmenlere sağlansın.
Maaşlarımız itibarımıza, mesleğin gerektirdiği uzmanlığa yakışmıyor. Maaş, tazminat ve ödeneklerimizin düzeltilmesi acil ihtiyaçtır. Öğretmenlerin içerisinde bulunduğu maddi sıkıntılar görev idealizmini öldürmektedir. Ek iş ve gelir yaratma çabası (pazarcılık, taksicilik, emlakçılık, müzisyenlik v.b. .mecbur kalınan ek gelir çabaları ) öğretmeni mesleki odaklanmadan uzaklaştıran unsurların en başında gelmektedir.
Kimseye muhtaç etmeyecek, kredi batağına düşürmeyecek, mesleki gelişim ile ilgili harcamaları rahatça karşılayacak, eşinin ve çoluğun çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayacak, üste biraz da birikip yapabilecek bir maaşı olsun öğretmenin. Bakın bakalım o itibar nasıl geliyor kendiliğinden.
1.Eşit işe eşit ücret kapsamında ek zam almayan tek meslek grubu olarak üniversitelerde öğretmen statüsünde görev yapan araştırma görevlileriyle maaşımızın denkleştirilmesi. Onlar da lisans mezunu bizlerde. MEB bünyesinde anasınıfı, sınıf, ortaokul, lise öğretmenliği eşit ise araştırma görevlileri veya okutmanlarla eşit maaş olmalı. 2. Son yıllarda gerek yöneticiler gerekse toplum tarafından itibarsızlaştırılan öğretmenlik mesleğinin saygınlığının tekrar artırılması, veliler tarafından bakıcı olarak görülen mesleğimizin itibarının iade edilmesi, ALO 147’nin kapatılması. 3. Yöneticilik atamalarında liyakata önem verilmesi.
Coğrafyanın Sesini Duyun 1. YKS de eşit ağırlık için eşit soru dağılımı 2. Coğrafya derslerinin özellikle 9.sinifta artırılması ( 2 saat yetersizdir) 3. Seçmeli olan coğrafya derslerini zorunlu ders saati olarak okutulması 4 Coğrafya branşının meslek tanınırlığı.
Soyunda, sülalesinde bırakın terör örgütlerine destek olmayı, en ufak sempatiyle bakanı dahi ihanetle eşdeğer gören ben; ismini dahi bilmediğim bylock isnadıyla işimden oldum. Onurumu, şerefimi, itibarımı geri istiyorum. Onursuz ve şerefsizleri de Allah'a havale ediyorum.
Milli eğitimde hademe ya da kapı görevlisi olarak kullanılan 4/C üniversite mezunu ve lise mezunu teknik personellerin kadroya alınarak mesleklerini yerine getirmeleri sağlanarak vatana hizmet etmeleri sağlanmalı. Ek ödemelerinin memurlarla eşitlenmesi.
Doğu veya Güneydoğu illerinde öğretmen ihtiyacı bu kadar fazla iken oralara dönmek isteyen öğretmenler 3 yıl şartına takılmamalıdır ve Şubat’ta süre şartsız tayin hakkı verilmelidir.
Diplomaya bağlı alan değişikliği, adil bir yönetici atama sistemi ve mülakatların iptal edilmesi.