Türkiye, büyük ve etkili bir coğrafya üzerine kurulmuş, siyasal, kültürel alanlarda birçok farklılığı ve zenginliği içinde barındıran bir kültüre ve yapıya sahiptir. Bu farklılıklar doğru değerlendirildiğinde zenginlik, yanlış değerlendirildiğinde ise huzursuzluk, güvensizlik, ayrışma ve sonuçta karanlık bir gelecek algısı yaratır.
Memurlara siyaset yasağı getirilmesiyle, memleket meselelerini dert edinen emekçiler, kendilerini ifade edebilmek veya memleket meselelerinde faydalı olabilmek adına sendikalaşmayı bir şekilde siyasallaşmanın aracı olarak da kullanmaya başlamışlardır. Son 30 yılda ülkemizdeki sendikacılık, -zaman zaman kesintilere uğrasa da- git gide siyasallaşan ve siyasal misyonunu artıran ancak; özünden uzaklaşan ve emekçiye zarar veren bir yapıya dönüşmüştür. Sendikalar, siyaset kurumu olmadıkları için memleket meselelerini çözmekte pek faydalı olamadıkları gibi yeni sorunlar yarattıkları tartışılmazdır. Bırakın memleket meselelerini; eğitim sistemiyle ilgili sorunlarda bile bir fikir birliği sağlamakta zorlanmaktadırlar. Ayrıca toplum ve çalışanlar nezdinde, bilimsellikle ilgili güvenirliklerini yitirmişlerdir. Naçizane fikrimiz ideolojik bilimsellik diye bir kavram yoktur. Ya ideolojiktir; ya da bilimseldir.
Siyasallaşan sendikacılık anlayışı birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Yeni nesilleri yetiştiren eğitimciler, mevcut sendikalar arasında, hayat tarzları veya dünya görüşlerine en uygun olanı seçmeye koyulmuşlardır. “Sendikanı söyle; Senin hangi partiyi tuttuğunu tahmin edeyim!” cümlesi eğitimci arkadaşlar arasında, samimi sohbetler de muhakkak birkaç kez geçmiştir. Eğitimciler her türlü tavrıyla, öğrencilerine örnek oldukları gibi, ister istemez dünya görüşlerini de bir nebze olsun yansıtmaktadırlar. Açıkçası parti tutar gibi sendika tutulmasını ve sonuçta bazı eğitimcilerin daha da radikalleşmesini ülkemizin geleceği için pek hayırlı görmüyoruz.
Eğitimcinin siyasal radikalleşmesinin, öğretmenler odası çekişmelerinden; ders verdiği sınıfa kadar yansımadığının garantisini kimse veremez. Dünya görüşünü öğrencisine yansıtan bir eğitimci, bilimsellikten git gide uzaklaşır. Birkaç dünya görüşünün hakim olduğu bir ülkede herkes kendi öğrencisini yetiştirirse; aynı ülkede yaşayan, ancak birbirinden kopuk ve uzlaşmaz nesiller yetişir. Zaten asıl büyük tehlike de budur.
Siyasetten uzak sendika kurma çabaları birkaç defa denenmiş, hatta şu anda birkaç sendika da siyaset üstü sendikacılık anlayışıyla hareket ettiğini düşünmektedir. Ancak tüzüklerindeki veya uygulamalarındaki bir çok eksiklikten dolayı başarılı olamamışlar veya siyaset üstü olduklarını zannetmektedirler.
Masa başında bir arkadaş grubu tarafından kurulan bir sendika, istediği kadar siyaset üstü anlayışla hareket ettiğini iddia etsin; yöneticilerini bu ilkelere göre belirlemedikten sonra, tüzüğünü bu ilkelere göre hazırlamadıktan sonra, uygulamalarında bu ilkelere göre hareket edemedikten sonra ne kadar samimi ve inandırıcı olur? O sendikaya üye olanlar da, o sendikayı kuran arkadaşların yakın arkadaşları olacaktır.
Eğitim camiasında, ideolojik sendikacılık ile ilgili bu tür sorunların tartışılması hız kazanarak artmaktadır. Artık siyaset ile değil; eğitimcilerin ve eğitim sisteminin gerçek sorunları ile ilgilenen sendikacılık anlayışının geliştirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Biz de, siyasetten arınmış eğitimciler etrafında bir birlik oluşturarak; zamanla tüm eğitimcilerin katılımını sağlayacak; siyasi çekişmelerden uzak eğitim ve bilim ortamını oluşturmak için temel atmaya çalışıyoruz.
Birbirinden bağımsız ve Türkiye’nin çeşitli illerinde görev yapan, tek ortak noktaları eğitimci olan ve bir memur sitesinin forum bölümünde tanışan bir eğitimci grup, büyük bir sinerjinin oluşmasını sağlamıştır. Bu grup, aktif görev almak isteyen eğitimcileri grup yöneticisi yaparak, şimdiye kadar oluşturulan sendika tüzükleri arasında en kapsamlı ve bütünleştirici olanını hazırlamıştır. Türkiye’nin hemen her ilinden katılımın olduğu bu oluşumun sendika olarak kurulması an meselesidir. Ancak sendika kurmanın kolay olmadığı, kurucu takımının artırılması vb. sebeplerden dolayı; tüzüğümüzün ruhunu anlamış ve kabul etmiş, deneyimli, üretken eğitimcilere ihtiyaç vardır.
Tüzüğümüzün ruhunu kabul eden ve diğer sendikaların yönetim veya genel merkezlerinde görev yapmış veya kurulum aşamasında ön sıralarda aktif görev alabilecek eğitimci arkadaşları, eğitim emekçilerinin yolunu gözlediği bir sendikanın kurucuları arasına katılmaya davet ediyoruz.
İrtibat: YENİ NESİL EĞİTİMCİLER SENDİKASI
http://www.facebook.com/groups/yeninesilsendika/
TÜZÜK TASLAĞIMIZIN İLK 4 MADDESİ
GENEL ESASLAR
Sendikanın Adı, Kısa Adı, Genel Merkezi Ve Adresi
... Madde 1- Sendikanın adı; “YENİ NESİL EĞİTİMCİLER SENDİKASI ”, kısa adı “YENİ-Sen” olup Genel Merkezi Ankara’dadır.
Sendikanın Adresi: ………………………………………………………………………………………………….ndedir.
Sendika Genel Merkezinin başka bir ile nakline Genel Kurul, il içindeki adres değişikliğine Genel Yönetim Kurulu yetkilidir.
Sendikanın Faaliyet Alanı
Madde 2- Sendika, Türkiye genelinde eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda faaliyet gösterir. İlgili mevzuatta bu hizmet kolunda olduğu belirtilen kamu kurum ve kuruluşları, sendikanın faaliyet alanına dâhildir.
Sendikanın Amacı
Madde 3-. Sendika;
Anayasada ifadesini bulan, tüm ilke ve değerlere bağlı kalarak, ülkemizin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması yolunda çaba göstermeyi,
Eğitim çalışanlarının özlük, ekonomik, sosyal, demokratik ve mesleksel hak ve çıkarlarını koruyup geliştirerek onlara daha saygın yaşam düzeyi sağlamayı ve eğitimin geliştirilmesine katkıda bulunmayı,
Hukukun üstünlüğü anlayışını benimseyen sendika, devleti ve bürokrasiyi bireyin hizmetinde olan bir araç olarak görür. Hiçbir devlet, kurum, birliktelik veya siyasi partinin uzantısı, destekcisi ya da savunucusu olmayan sendika, kendi bağımsız ve sivil kimliği içinde faaliyet yürütmeyi,
Bilgi çağının gereklilikleri doğrultusunda katılımcı ve doğrudan demokrasi ilkelerini benimseyerek, üyeler ve yöneticiler arasındaki iletişimi en üst seviyeye çıkarmayı,
Tüm eğitim çalışanlarının ortak çıkar ve hakları için siyasi irade ve bürokrasiyle ilişkiler içerisinde bulunan sendika, çalışmalarında üyelerinin siyasi görüş ve istikballerini ön plana çıkarmalarını gayri ahlaki bir tutum ve davranış olarak kabul eder. Sendika kendi iç işleyişinde adalet ve liyakat ilkelerinin esas alındığı bir sendikacılık anlayışını savunur. Bu doğrultuda karar süreçlerinde güveni, sorumluluk bilincini, gönüllü katılımı, dayanışmayı ve kardeşliğe dayalı bir sendikacılık anlayışını,
İnsan haklarının hiçbir gerekçeyle ihlal edilemeyeceğine inanır. İnsanların sahip olduğu onurun, inancın, kimliğin, değerlerin ve hayat tarzlarının hiçbir irade, ideoloji ya da otorite tarafından yok sayılamayacağını, baskı altına alınamayacağını.
Kamu görevlilerinin haklarının korunmasında ve geliştirilmesinde, çalışma hayatına ilişkin normların düzenlenmesinde, evrensel hukukun öngördüğü ilke ve kuralların ILO Sözleşmelerinde, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde ve Avrupa Sosyal Şartı’nda ifade edilen kural ve kayıtların esas alınmasını,
Amaç edinir.
YENİ-Sen, bu amaçlar doğrultusunda:
a) Grev hakkının kamu görevlilerine de verilmesini,
b) Kamu görevlilerinin örgütlenme ve toplu pazarlık haklarının gerektirdiği imkanlar yanında katılımcı demokrasi ilkeleri çerçevesinde sendikaları aracılığıyla yönetime katılmalarını sağlayacak düzenlemelerin de hayata geçirilmesini,
c) Geleceğe yön veren eğitimcileri yeterli aylık ve ücrete, daha iyi yaşam koşullarına kavuşturmayı,
d) Tüm eğitim çalışanlarının; onurlu, huzurlu ve mutlu şekilde çalışabileceği; özgür, adil, katılımcı, plânlı ve kaliteli çalışma ortamına kavuşmasının sağlanmasını,
e) Üyelerine ve tüm eğitim çalışanlarına (ölümleri halinde eş ve/veya çocuklarına), emeklilik ve malûllük hallerinde; insanlık onurunun gereklerine uygun yaşam standardı sağlayacak miktarda emeklilik ikramiyesi ödenmesi ve aylık bağlanması kaliteli eğitim, kültür, sağlık ve sosyal yaşam hizmetlerinin ücretsiz olarak verilmesini,
f) Başta üyeleri olmak üzere engelli eğitim çalışanlarının, engellerine uygun çalışma ortamlarında görev almaları ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin ivedilikle yürürlüğe konulmasını,
g) Gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinden en üst seviyede yararlanarak sendika faaliyetlerine katılımının ve bilgi akışının en üst seviyede sağlanmasını,
h) Atanma, yer değiştirme ve meslekte ilerleme konularında yapılacak düzenlemelerde liyakat esaslarına dayalı objektif kriterlerin oluşturulması ve uygulanmasını,
ı) Eğitim çalışanlarının, mesleklerinde başarılı ve verimli olabilmelerini sağlamak amacıyla; hizmet içi eğitim kursları, seminer, panel, sempozyum, konferans, ve benzeri etkinlikler düzenlenmesi; kitap, gazete, dergi, bülten, broşür yayınlamak; örgütlenmiş rehberlik ve danışma birimleri oluşturmayı ve her türlü eğitsel, kültürel, sosyal ve sportif faaliyetlerle üyelerinin bilgi, birikim, bakış, yetenek ve bilinç düzeylerinin sürekli geliştirilmesini,
i) Özel öğretim kurumlarında görev yapan eğitim çalışanlarının kamu görevlileri sendikalarına üye olabilmelerini,
l) Aile kurumunu korumak, ruh ve beden sağlığı yerinde nesillerin yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla, kamu görevlisi sıfatıyla birlikte annelik vazifelerini de yerine getirmeye çalışan kadın eğitim çalışanlarına pozitif ayrımcılık yapılmasını
m) Ucuz işgücü olarak görülen ve hiçbir surette iş güvencesi olmayan ücretli öğretmenlik sisteminin kaldırılmasını,
n) Rehberlik amacıyla bile olsa öğretmenlerin iş başında denetlenmelerine son verilmesini,
Sağlamak için evrensel hukukun, uluslararası sözleşmelerin ve belgelerin, Anayasanın, kanunların, İLO kararları ile ilgili mevzuatın sağladığı hak ve yetkilere dayanarak her türlü mücadeleyi verir.
İlkeler
Madde 4- Sendika üyeleri yapacakları çalışmalarda aşağıdaki ilkeler doğrultusunda hareket eder:
a- Siyasi çekişmelerden uzak durarak, enerjisinin tümünü eğitim çalışanlarının sosyoekonomik ve mesleki haklarını geliştirmek için harcar.
b- Eğitimin geliştirip çağdaşlaştırılmasını ülkenin en önemli sorunu olarak görür ve çözüm üretir.
c- Sendika üyelerinden alınan maddi ve manevi gücü, şeffaf bir şekilde kullanarak, siyasi ve menfi amaçlarına alet etmez.
ç- Tüm üyelerin yönetime aktif katılımlarını sağlayacak mekanizmalar kurar, bu mekanizmaların azami işlev ile çalışması konusunda gereken tedbirleri alır.
d- Bu tüzükte yer alan amaçlar gerçekleştirilirken, diğer üyelerin farklı düşünce ve inançta olabileceğini göz önünde bulundurarak, sendikal çalışmaları evrensel normlara göre düzenler. Toplum ve çalışanlar arasında siyasal, kültürel veya etnik ayrışmalara neden olabilecek her türlü faaliyetten çekinir. Sendikanın içinde barındırdığı farklılıkları saygıyla karşılar; siyasi politikalara taraf veya karşıt olamaz. Sendikanın, ideolojik ve siyasi yapılanmalardan uzak konumunu her zaman göz önünde bulundurarak, siyasi partileri yerme, yüceltme veya bunu anımsatacak her türlü yayın, söylem ve faaliyetin dışında yer alır. Sendikal faaliyetleri, diğer sendikalara olumsuz yaklaşımlarda bulunmak veya eğitim sistemindeki siyasi yaklaşımlara taraf olmak amacıyla kullanamaz.