Eğitimciler hedefse geleceğimiz karanlıktır

Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarına uygulanan şiddeti kınıyor, yetkilileri gereken tedbirleri ivedilikle almaya ve kamuoyunu daha duyarlı davranmaya davet ediyoruz.

İlme, irfana, âlime ve arife hürmeti esas alan bir medeniyetin bakiyesi olan Türkiye’de eğitimcilere yönelik şiddet olaylarına her gün yenisi ekleniyor. Yürüttükleri onurlu mesleğin manevi karşılığı olan saygının çok görüldüğü; ‘saldırı’, ‘darp’, ‘silahla yaralama’ gibi olayların sıradanlaştığı, maalesef kanıksandığı günleri yaşıyoruz.

 

Bugün gelinen noktada, öğretmene saygı sorunu, en temel meselelerimizden biri haline gelmiştir. Sınıfların akıllı tahtayla, öğrencilerin tablet bilgisayarla buluşturulduğu ülkemizde, geleceğimiz olan çocuklara bilgi, beceri ve değer kazandıran öğretmenlere reva görülen muamele ve buna mukabil gösterilen kayıtsızlık oldukça düşündürücü ve aynı zamanda vahimdir.

 

Geçmiş yıllarda olduğu gibi son bir ayda, eğitim çalışanları, İstanbul, Kocaeli, Şanlıurfa, Bursa, Sinop, Giresun, İzmir, Adıyaman, Adana başta olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanında şiddet olaylarına maruz kalmaktadır. Bu hazin durum bizleri derinden üzmekte ve geleceğe yönelik endişelerimizi daha da artırmaktadır.

 

Öğrencilere yönelik disiplin kurallarının esnetilmesi, alınan disiplin tedbirlerinin uygulanmaması, öğretmene yönelik öğrenci merkezli şiddetin en temel nedenlerinden biri olarak görülmelidir. Ayrıca, Alo 147 hattı vasıtasıyla öğretmenlerin kimi zaman belirsiz kişilerce mesnetsiz bir şekilde şikâyetlerle soruşturmalara tabi tutulması, şiddetin bir diğer ayağını oluşturmaktadır. Maalesef artık eğitim çalışanları yönetici, amir, veli, öğrenci gibi birçok kesim tarafından rahatlıkla hedef alınabilmekte ve bunlara karşın savunmasız kalmaktadır. Caydırıcı hiçbir önlemin alınmamış olması da olayların fasılasız sürmesine, mesleğin itibar kaybına uğramasına sebep olmaktadır.

 

Bu türden şiddet hadiseleri öğretmenlerin ruh dünyasında tamiri mümkün olmayan yaralar açmakta; mesleğe ilişkin güvenlerini kaybederek, mesleki verimliliklerinin düşmesine neden olarak eğitimin niteliğine de doğrudan etki etmektedir. Gelinen bu nokta, herkesin sorumluluk üstlenmesini, bu kötü gidişin durdurulması için harekete geçmesini gerektirmektedir.

 

Akıllı tahtalarla sınıfları donatmak, daha kolay öğrenen, zihinsel gelişimi daha hızlı sağlayan bir etkiye sahip olabilir ama öğretmenine saygılı ve şiddetten uzak daha ahlaklı nesiller yetiştirmek, bir toplum için daha öncelikli bir hedef olmalıdır.

 

Şiddet gibi toplumsal sorun haline gelen bu konuda ortak tavır geliştirmek ve çözüm bulmak, sorunun üstesinden gelinmesi için sorumluluk almak artık bir zorunluluktur. Buradan hareketle, “eğitimciler hedefse, geleceğimiz karanlıktır” diyor, sorunun çözümü için herkesi elini taşın altına koymaya çağırıyoruz.

 

Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarına uygulanan şiddeti kınıyor, yetkilileri gereken tedbirleri ivedilikle almaya ve kamuoyunu daha duyarlı davranmaya davet ediyoruz. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri