Eğitim Sen, kamu emekçilerinin kayıplarının karşılanması ve öğretmenlerin kadrolu güvenceli istihdam talepleriyle iki kampanya başlattı.
KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), hem eğitim ve bilim emekçilerine 3600 ek gösterge ve kamu emekçilerinin kayıplarının karşılanması taleplerini içeren hem de öğretmenlerin kadrolu güvenceli istihdam ve kamusal eğitim taleplerinin yer aldığı iki imza kampanyası başlattı.
Yaşanan ekonomik krizde emekçilerin sorumluluğu ve payı olmadığına dikkat çeken Eğitim Sen ekonomik taleplerin yer aldığı imza kampanyasında, “Krizin faturasının bizlere ödettirilmesini kabul etmiyor, krizi kim çıkardıysa faturasını onun ödemesini istiyoruz” dedi.
MAAŞLARDA 1576 LİRA NET ARTIŞ TALEBİ
24 Haziran seçimlerinde AKP’nin seçim vaatleri arasında yer alan ve henüz bir adım atılmayan öğretmenlere 3600 ek gösterge artışının bir an önce gerçekleşmesi için başlatılan ekonomik talepleri içeren kampanyada Eğitim Sen, maaşlarda son 10 yıl içinde yaşanan dolar bazında 279 dolar karşılığı net 1576 lira artış sağlanmasını istiyor.
Kampanyada ayrıca başta elektrik, doğalgaz olmak üzere temel tüketim ürünlerine yapılan zamların geri alınması, gelir vergisi oranının sabitlenmesi, ek ödemelerin tamamının temel ücrete ve emekliliğe yansıtılması, ek ders ücretlerinin hesaplanırken bir öğretmenin aylık maaş tutarının esas alınması, eğitim-öğretim hazırlık ödeneğinin ayrımsız tüm eğitim ve bilim emekkçilerine bir maaş tutarında yılda iki kez ödenmesini talep ediliyor.
İLK BÖLGE MİTİNGİ KASIM AYINDA İZMİR’DE
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, ihraç edilen öğretmenlerin görevlerine iadesi, sözleşmeleri öğretmenlerin kadroya geçirilmesi, haklarının iade edilmesi hem de Bakanlığın açıkladığı 117 bin öğretmen ihtiyacı üzerinden tüm branşlara öğretmen atamalarının yapılması gibi taleplerin yer aldığı iki kampanyayı birlikte yürüteceklerini söyledi.
Kampanya çerçevesinde il gezilerine başladıklarını kaydeden Aydoğan, kasım ayı içerisinde İzmir’de bölge mitingi yapma kararı aldıklarını belirtti. Aydoğan, işyerlerini esas alan bir kampanya süreci yürüteceklerini, toplantı, panel, etkinlikler ve bölge mitingleriyle çalışmanın yürütüleceğini ifade etti.
SANAL MEDYADA UMUT DAĞITIYORLAR AMA DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
“Öğretmen Dünyayı Değiştirir” kampanyası ile öncelikle bütün eğitim ve bilim emekçilerine seslendiklerini vurgulayan Aydoğan şunları söyledi: “Sanal medyada umut dağıtan açıklamalar var ama somut anlamda değişen bir şey yok. Bu kampanya öğrencilerimiz ile ilgili de taleplerimizin olduğu bir süreç. Özel okullara verilen teşviklerin kamu okullarına aktarılmasını, yoksul aile çocuklarına maddi eğitim desteği gibi taleplerimizin yer aldığı, hem öğrenci hem eğitim ve bilim emekçilerinin haklarına sahip çıkacağımız, ‘Birlikte kazanacağımız’ diyerek yürüteceğimiz iki kampanya başlattık. Ekonomik anlamda zor günler geçiriyoruz. Güvencesizliğin arttığı, adalet, hukuk ilkelerinin yok sayıldığı da bir süreç. Tüm taleplerimizi milyonu aşan bir gücümüzle, iş yerlerimizden sesimize ses katarak birlikte başarabiliriz.”
KESK’TEN YENİ TOPLU SÖZLEŞME ÇAĞRISI
Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) ise 2017 yılında imzalanan Toplu Sözleşmenin hükmünü yitirdiğini belirterek tüm konfederasyonları ve Bakanlığı yeni bir toplu sözleşme için göreve çağırdı.
Tüm kamu emekçilerine ek zam talep eden KESK açıklamasında, “İçinde bulunduğumuz kriz koşulları, tüm itirazlarımıza rağmen 2017 yılında Orta Vadeli Mali Plandaki enflasyon hedefleri esas alınarak imzalanan ‘toplu sözleşme’yi kadük hale getirmiştir” dedi. Açıklamada, TÜİK rakamları ve açıklanan Yeni Ekonomi Programının (YEP) ülkede ekonomik bir kriz yaşandığını teyit ettiğine dikkat çekilerek , “İğneden ipliğe her şeye ardı ardına gelen zamlar sonucunda çarşıda, pazarda, mutfakta büyüyen yangın ise gerçek enflasyonun TÜİK’in resmi enflasyonunu katladığını ortaya koyuyor” ifadelerine yer verildi.
Kamu emekçilerinin kamu hizmetleri alanının bütün sorunları ve yükü omuzladığına dikkat çekilen açıklamada, “Hangi sendikanın üyesi olursak olalım ekmeğimizin her geçen gün küçültülmesine, iş güvencemizin ortadan kaldırılmasına, elimizde kalan son haklara da göz konulmasına karşı bugün birlikte bir set oluşturmazsak yarın çok geç olacak” denildi.
Açıklamada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen başta olmak üzere tüm konfederasyonlara hem mali haklar hem de sosyal haklar açısından hükmünü yitirdiği gerekçesiyle toplu sözleşmenin derhal yenilenmesi çağrısı yapıldı. (Ankara/EVRENSEL)