İşte Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklama:
Resmi olarak 23 Ocak 1995’te kurulan, ancak tarihsel kökleri 1900’lü yılların başına kadar uzanan Eğitim Sen’in 26. mücadele yılını kutluyoruz. 26 yıl önce her türlü yasak, baskı ve engellemeye rağmen fiili olarak başlattığımız onurlu yürüyüşümüzü aynı direnç, sabır ve kararlılıkla sürdürüyoruz.
Encümen-i Muallimin’den, TÖDMF’den, TÖS’ten, TÖB-DER’den, Eğit-Der’den, Eğitim İş ve Eğit-Sen’den, ÖES’ten devraldığımız mücadele birikimini geleceğe taşıma görevinin bizlere verdiği sorumlulukla, insanca yaşam ve demokratik eğitim mücadelemizde yeni ve zorlu bir mücadele dönemine giriyoruz.
Eğitim Sen, mücadele tarihi boyunca eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda düzenlemek isteyenlerin karşısındaki örgütlü duruşuyla bilinen ve tanınan bir sendikadır. Eğitim Sen’liler fiili-meşru mücadele anlayışıyla ülkenin dört bir yanında okullarda, iş yerlerinde, üniversitelerde, bütün eğitim kurumlarında yaşanan haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında savunduğu ilke ve değerlerinden güç almış, tüm baskı, yıldırma ve KHK ile ihraç politikalarına rağmen boyun eğmeyenlerin, diz çökmeyenlerin sendikası olmuştur.
Eğitim Sen kurulduğu ilk günden bu yana yürüttüğü insanca yaşam mücadelesinin yanı sıra, kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim, özerk demokratik üniversite taleplerini gerçekleştirmek için mücadele etmiştir. Mücadele tarihimiz aynı zamanda emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarına, her türlü güvencesiz, esnek ve angarya çalışma üzerinden çalışma yaşamının tamamen güvencesiz hale getirilmesine, kadınlar ve çocuklara yönelik her türlü şiddet ve istismara karşı duruşun tarihidir.
Eğitim Sen, sadece sendikal hak ve özgürlüklerin değil, aynı zamanda emek ve demokrasi mücadelesinin öznesi olmuş, antidemokratik ve baskıcı uygulamalara, her türlü ayrımcılığa ve hukuksuzluğa karşı durmuştur. Dolayısıyla mücadelemiz, aynı zamanda düşünceyi açıklama ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanması, farklı kimlik ve kültürlerin kendilerini özgürce ifade edebildiği ve kamusal alanda temsil edilebildiği, gerçek anlamda laik ve demokratik bir Türkiye’nin yaratılması mücadelesidir.
Eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve sendikal haklarının, demokrasinin, emeğin ve eşit haklar mücadelesinin en örgütlü sesi olan Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlenme ve mücadele geleneğinin Türkiye’deki tek gerçek temsilcisi olmanın haklı gururunu yaşamaktadır.
Geçmişten bugüne savunduğumuz ve yaşattığımız ilke ve değerlerimizi geleceğe taşıyarak, sadece üyelerimizin değil, bütün eğitim ve bilim emekçilerinin hakları ve talepleri için mücadele etmenin verdiği onur ve gururla 26. mücadele yılımızı kutluyoruz.
YAŞASIN EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİNİN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ!
YAŞASIN EĞİTİM SEN!