Bir eğitimci tarafından gönderilen yazıyı aynen yayınlıyoruz...
Sayın hocam, merhaba .
10 binlerce insanı ilgilendiren bi konu hakkında sizinle bişeyler paylaşmak istiyorum.. bu konu hakkında muhakkak bilginiz vardır.. Çünkü gazetelerde bu konu ile ilgili haberler yer aldı.Milliyet gazetesinin 23/01/2010, Zaman Gazetesinin 23/01/ 2010 ve 19/02/2010 tarihlerindeki haberlerinde durum açıkça izah edilmişti. Özellikle Zaman gazetesinin Formasyona getirilen baraj eski mezunları üzdü başlıklı haberi kısa olsada mezunların halini açıkça ortaya koyan bir haberdi.. İşin kötü yanıkı o vakitten şimdiye kadar ulaşmaya çalıştığımız hiçbir yetkili bu konu ile ciddi ilgilenmedi.. siyasilerden tutun da tüm yök üyeleri , üniversite rektörleri , dekanları vs.. hepsi haklı ve mağdur durumda olduğumuzu teyid ettiysede hiçbir adım atılmadı.. bu konuda son çare olan danıştaya başvuru yapıldı. Ve yürütmeyi durdurmalı dava açıldı. Hala sonuç bekleniyor (http://www.abbasguclu.com.tr/haber/yokun_pedagojik_formasyon_karari_mahkemelik.html)
(http://www.memurlar.net/haber/158469/)
Ne kadar acı bir durum ki o kadar emek ve zorlukla okuduğumuz üniversiteden öğretmen olma ümidi ile mezun olduk.. öğretmen olabilmek için sadece fen-edebiyat fakültesi mezunlarına konulan tezsiz yüksek lisans ( pedagojik formasyon) şartı için hazırlık yaptığımız esnada alınan bu karar binlerce insan gibi benimde hayatımı kararttı.. ne mantık izah ediyor ne akıl.. neymiş karar; mezuniyet diploma notu 2 üzerinden 2,5 veya 100 üzerinden 65 olacakmış.. tamam şimdi okuyana bu şart iyi güzelde. Daha önce mezun olmuş biri nasıl sağlasın bu şartı; Gelecekte böyle bir kararı alınacağını nerden bilebilirim, bilseydim bu ortalam ile mezun olurdum demez mi?
Nasıl bi karar bu. Çözüm olarak; Zamanı geri getirip ortalamamızı mı yükseltecez , yoksa ailelerimize bu kadar sene boşuna okumuşuz biz öğretmen olamiyacağız " mı diyecez..
Belki insanlar; "zaten öğretmen alımı olmuyorki formasyon alsanızda zor diyebilir", ama en azından bi şansımız oluyordu ama şimdi oda yok. İşe yaramayan bir diploma ile ne yapacaz bilmiyorum..
Şimdi biz ne yapalım hangi işte çalışalım! çaresiz danıştayın kararını bekliyoruz ki oda belirsiz.
Gazetelerdede çıkan ve YÖK ün bu karara gösterdiği " öğretmen kalitesini arttırma" gerekçesi çok gülünç bir gerekçedir. Malumumuzdur ki hala yurdumuzun bir çok yerinde ve özellkle doğu- güneydoğu bölgelerinde bırakın formasyonu olmayan fen-edabiyat mezununu; eğitim ve öğretimle alakası olmayan mühendislik , iibf vb. bir çok fakülte mezunu vekil öğretmenlik(ücretli ) satatüsünde okullarımızda eğitim veriyor. İnanın hiç abartmıyorum doğudaki şehirlerimizde özellikle köylerdeki öğretmenlerin birçoğunun 2 yıllık elektrik, işletme, iktisat, halkal ilişkiler vb gibi herhangi bir bölümden mezun olup vekil öğretmenlik yaptığı ortatadır.ve gelecek senede aynı işi yapacaklarından hiç kuşkum yok, bu şekilde binlerce örnek gösterilebilir. Bu sadece bir tanesi.
Şimdi YÖK e ve MEB e sormak lazım bu şekilde öğretmenlik yapanların ve sayısı yaklaşık 100 bin i bulan vekil öğretmenlerin pedagojik formasyonumu var? Nerde öğretmen kalitesi!
Sonuçta fen- edebiyat mezunlarıda eğitim ile ilgili okul , dershane, özel okul, vb, bir kurumda çalışmayacak mı?
YÖK çok yoğun bir öğrenimden geçen ve alanında donanımlı mezun olan fen-edebiyat mezunlarına pedagojik formasyon vererek eğitim kalitesini arttıracağına , türlü türlü engeller çıkararak bunu önlemeye çalışıyor. Anlaşılacak bir durum değil.
YÖK e şikayetimizi mail, faks , dilekçe gibi heryolu deneyerek gönderdik. Farklı önerilerde bulunduk, en azından eski mezunları kapsamasın dedik ama nafile.. hiç kaale bile alınmadık. YÖK kimi temsil ediyor kimin sorunlarını çözüyor anlayamadım. YÖK başkanı , Özcan bey nasıl bu karara imza atabiliyor.. Özcan bey den randevu bile talep ettik ama yine olmadı... kendisi görüşmeye tenezzül bile etmemiş.
YÖK nasıl böyle haksız ve hukuksuz kararlar alabiliyor.. son dönemlerde YÖK ün aldığı kararlarla ilgili rekor sayuda dava açıldığıda söyleniyor.. tabi bizim mağdıriyetimiz sadece bunlardan biri..
En son telefonda bir yök yetkilisinin ağzından kaçırdığı şu cümle aklımda kaldı. : bu karar MEB in ve Sayın Çubukçu'nun isteği ve yönlendirmesiyle alınmış bir karar olduğunu ifade etti.
"MEB bu yönlendirmeyi, kamuoyunca çok tepki çeken, atanmayı bekleyen öğretmen adaylarını azaltmak için yapmış diyor..
Tabi ne kadar doğru söylüyor bilmiyorum ama Sayın YÖK başkanı da Habertürk gazetesine verdiği bir demeçte bu: 2,5 ortalama şartının eleme amaçlı bir karar olduğunu ifade etmiştir.. yani telefonla öğrendiğim bilgiyle az çok paralel..
Demek ki asıl amaç eğitim kalitesini arttırmak değil; eleme imiş.
Hiç bir şekilde eleme ye karşı değiliz.. ve bedavadan öğretmen olalımda demiyoruz.
Ama elemeninde bir üsülü vardır. Başkasına şans vermeyen mağdur eden geriye dönük telafisi mümkün olmayan hatalar doğuran bir 'eleme' adil değildir
Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızada resmi sitesinden bilgi verdik. Umarız değerlendirmeye alır..
Demokratikleşmeden bahsedilen bu günlerde böyle haksız kararların alınması ne tuhaf..
Bütün milletvekillerine mail yoluyla haber verdik.. Hükümet yetkililerinin ilgilenmemeside ayrıyeten üzücü.
Sadece muhalefet vekillerinden ilgilenen bi kaç vekil çıktı onlarda siyasi cevaplarla geçiştirdiler..
Bu konuda bilim adamlarınında farklı önerileri var onlarda dikkate alınabilir (http://forum.memurlar.net/konu/836767/)
Artık tek ümidimiz medyanın konu üzerinde durması ve tabiî kide danıştayın kararı..
Bu konuda mağduriyete tercüman olacağınızı ümit ediyorum.
İlginizden dolayı teşekkür eder. Başarılı yayınlar diliyorum.
Bazı internet sitelerindede yayınlanan ve konu ile ilgili danıştaya açılmış dava dilekçesi linki aşağıdadır.
Konu ile ilgili bilgi için okunmasını tavsiye ederim..
www.abbasguclu.com.tr/haber/yokun_pedagojik_formasyon_karari_mahkemelik.html
dilerseniz davayı açan avukat ilede görüşebilirsiniz,,
bu konuda herşeyi belgeleri ile ispat etmeye hazırım. iyi akşamlar diliyorum. saygılar...