EĞİTİM İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER

Hüseyin ÖZKAN

Eğitimle İlgili Düşünceler

Eğitim ile ilgili gerek yerli gerek yabancı kaynaklardan yazılar okuyorum. Bir taraftan da ülkemizdeki genel eğitimi düşünüyorum. Oluşan düşüncelerimi burada paylaşmak istedim. Elbette burada değinmediğim farklı alanlar ve daha mikro düzeyde ele alınması gereken konular var ama dediğim gibi bunlar ilk akla gelen düşünceler.

Okul öncesinden başlamakta yarar görüyorum. Çünkü 0-6 yaş eğitimin önemini artık kimse yadsımıyor. Bugün nörobilim, beyin gelişimini ve yetenek ve başarı için gerekli nöral bağlantı desenlerin oluştuğu dönemin okul öncesi dönem olduğunu söylüyor. O halde her şeyden önce okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmalı, gerekirse okul öncesi eğitimi pedagoji biliminin ışığında zorunlu eğitim kapsamına alınması gerekmektedir.

İlkokul dönemini beş yıl olarak yeniden düzenlenmelidir. Bu dönemde bilgi yükleme çabasına girilmemeli, müfredat 21. yy insanı altyapısına yönelik davranış geliştirme; iyilik, iletişim, güven temel yaşam becerileri ve temel bilimlerin alt yapısını oluşturacak şekilde düzenlenmeli, eğitim uygulamaları yaparak yaşayarak ve deneyimleyerek olacak şekilde düzenlenmelidir. Öğretmenler de müfredatın hayata geçirilmesi için hizmet içi eğitime alınmalı, gerekirse esnek öğretmen kılavuzu hazırlanmalıdır.

Ortaokulu ilkokulun devamı şeklinde düşünülmeli, öğretim yöntemini yine aynı şekilde yaparak yaşayarak uygulamalı ve araştırma ve proje yöntemi şekilde belirlenmeli, bir taraftan da öğrencilerin bilgi beceri ve yeteneklerini belirleyecek çalışmaları müfredata eklenmelidir. Ortaokuldan sonra öğrenciler lisenin alanına göre sınavlı veya sınavsız bir şekilde yöneltilmeli, ancak yöneltme yöntemi bilimsel, pedagojik, gerçekçi aileyle işbirliği halinde hayata geçirilmelidir.

Liseler çeşitlendirilmelidir. Öğrencilerinin ilgi ve yeteneklerine göre lise eğitimine yöneltilen öğrencilerin eğitimine önem verilmelidir. Her öğrencinin kendi ilgi, isteği ve yeteneğiyle uyumlu bir şekilde gelişebileceği farklı lise türleri oluşturulmalıdır.. Ancak bu lise türleri arasında öğrenci geçişlerini sağlanmalı, zihinsel değişim ve yönelimlerin önünü açılmalıdır. Öğrencilerin lise alanları doğrultusunda üniversite seçimlerinde kolay geçişi teşvik edilmelidir. Ancak hiç bir öğrencinin üniversite seçimi sınırlandırılmamalıdır. Ancak kendi alanlarında tercih yapan öğrencilere teşvik edici puan katkısı sağlanmalıdır.

Üniversiteler öğrencilerin aynı zamanda sosyal yaşamı öğrendikleri, iş yaşamına adım atacakları kurumlardır. O nedenle üniversiteler öğrencilerin her yönden gelişmelerini sağlayacak önlemler alınmalıdır. Öncelikle üniversitelerde demokratik katılım sağlanmalıdır. Üniversite yöneticilerin seçimle atanmasının önü açılmalı, üniversitelerde demokrasi anlayışının gelişmesine buradan başlanmalıdır. Üniversiteler bilimsel üretim ve ekonomik özgürlük konularında teşvik edilmelidir. Bölgelerin üretim ihtiyacına, ülkenin yetişmiş insan gücüne olan talebine göre planlama yapılmalı, mezunların iş imkanları düşünülmelidir. Üniversitelerin bilimsel çalışmalarına bakanlık olarak tam destek sağlanmalıdır. Öğretim üyelerinin ulusal ve uluslararası çalışmalarını teşvik edilmeli, projeleri desteklenmelidir. Üniversitelerin dünya çapında saygın üniversiteler olması İçin gerek her türlü önlem alınmalıdır. Ayrıca üniversite sınavı önünde milyonlarca öğrencinin birikmesinin önü orta öğretimden sonra yapılacak gerçekçi yöneltme yöntemiyle sınavsız yüksek öğretime geçiş ile sağlanmalıdır. Ortaöğretimde yüksek öğretime sınavsız geçişin alt yapısı hazırlanmalıdır. Eğitimin her kademesinin sınav odaklı olmasının getirdiği kısır döngü ve verimsizliğin kırılması gerekmektedir.

Türk eğitim sisteminin tarihi konusunda çalışmalar yapılmalı, tarihteki her modelin gün yüzüne çıkarılması ve bunların birer övünç kaynağı olduğunu konusu toplumun kültürüne nakşedilmelidir. Böylelikle, bu gün farklı ülkelere olan eğitim inceleme turizminin yönünü Türkiye’ye çevrilebilecek, her bireyin tarihiyle gurur duymasını sağlanabilecektir. Toplumsal özgüven sağlama çalışmaları buradan başlanmalıdır. Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç ve elbette Atatürk’ün vizyonu ile hayata geçirilen Köy Enstitüleri binalarını restore ederek eğitim turizmine açılmalıdır. Elbette Türk tarihindeki diğer uygulamalar da günümüz bilim ve teknolojinin süzgecinden geçirilerek gün yüzüne çıkarılmalıdır. Eğitim alanında toplumsal ve kültürel bir derinlik sağlanmalıdır.

Bunun yanında her öğrenci için eğitim bütçesini genel bütçeden ayrılmalı ve bu miktarın okullara gönderilmesini sağlanmalıdır. Her öğrenci için öğle yemeği dengeli beslenme ve öğrencilerin sosyalleşmesi adına sağlanması gerekmektedir.

Engelli bireylerin Türkiye’deki gerçek sayısını çıkarılmalı, ayrıştırmadan, olabildiğince akranlarından ayırmadan yetenek ve engellilik durumlarına göre en üst düzeyde eğitim almaları sağlanmalıdır. Eğitimin her kademesinde genel eğitim kurum ve okullarda akranlarıyla eğitim almaları sağlanmalıdır. Okullarda bu bireyler yönelik de gerekli erişebilirlik önlemleri alınmalıdır.

Özel yetenekli bireylerin eğitimine onlara ayrıcalık tanındığı ve onların ayrıcalıklı oldukları duygusu yaratmayan yeteneklerini geliştirmeleri konusunda toplumun diğer kesimlerinden zihinsel olarak ayrıştırmadan kendi okullarında alınan önlemlerle destek eğitim almaları sağlanmalıdır. Ancak bu öğrencilerin gelişim düzeylerine göre kurulmuş üst okullara yöneltmeleri sağlanmalıdır.

Öğretmenlerin kendilerini değerli hissetmeleri, öğretmenlik mesleğinin ev ekonomisine girdi sağlayan, ek bir iş gibi görülmesini önlemek için öğretmelerin gelirlerini ve saygınlığını arttırmak gerekir. Bunun için her türlü imkan kullanılmalıdır. Ancak öğretmenlerden de toplumsal ideal ve muasır medeniyetler topluluğuna girme hedefi doğrultusunda üst düzey çalışma ve fedakarlık beklenmelidir. Hizmet içi etkinlikleri öğretmenlerin ilgi ve gerçek ihtiyaçlarını gidermek üzere her yıl sistemli olarak planlanmalıdır. Hizmet içi eğitimler proje tabanlı olmalı ve sonuçları raporlanmalıdır. Bu eğitimlerin kazanımları süreli olarak takip edilmelidir.

Eğitim müfredatını ezbercilikten kurtarılmalıdır. Eğitimi sınav odaklı olmaktan, okulları ise sınavlara hazırlayan kurs okulu olmaktan çıkarılmalıdır. Eğitimin içeriğinin yaşama hazırlamak olmaktan öte, yaşanılan bir süreç olarak yeniden yapılandırılmalı buna da eğitim müfredatından başlanmalıdır. Okullar çevreye açılmalı, her sınıfın bir atölye olması sağlanmalıdır. Kuru bilgi sınıflarda yaşamsal kılınmalı, yaşamla bütünleştirilmelidir.

Eğitim yönetimi konusuna kişiye göre değişmeyen bir sistem getirilmelidir. Göreve ilk başlayan bir öğretmenin de hedefini görebildiği kariyer hedefini belirleyebildiği değişmeyen adil bir sistem oluşturulmalıdır. Liyakat bu sistemin temel ölçütü olmalıdır. Okul yönetiminden bakanlık teşkilatına yönetici atama işlemlerine kadar sistemi eğip bükmeden net ve şeffaf bir şekilde uygulanması sağlanmalıdır.

Her okul aynı zamanda bölgesine bilgi dağıtan ihtiyaç duyulan eğitim merkezleri haline getirilmelidir. Okulun kurumsal itibarı güçlendirilmelidir. Her köye okul açılmalı her köye öğretmen atanmalıdır. Okulların yanında, Halk Eğitim Merkezleri sadece dikiş nakış vs kurs merkezi olmaktan çıkarılmalı, birer kültür ve aydınlanma merkezi haline getirilmelidir. Halk eğitim merkezlerinin sertifikalarının geçerlilik alanlarının geliştirilmelidir. Halk eğitim merkezleri sanayi alanları ve hizmet sektörü ile organik işbirliği ve protokollerle güçlendirilmelidir.

Yurtdışı öğretmenlik, müşavirlik ve ataşelikler toplumun dışa açılan yüzüdür. Bu konuda ülke itibarımız gözetilmelidir. Bunun yanında nitelikli eğitim için bu görevlilerin seçiminde 21.yy öğretmeninde aranacak nitelikler aranmalı ve görevlendirmeler liyakat esaslarına göre yapılmalıdır.

Özel öğretim kurumları ve okulları standartları yeniden düzenlemelidir. Eğitim ortamlarıyla, kurucu ve öğretmen nitelikleri konusunda yeniden bir çalışma yapılmalı, eğitim programları toplumda eşitsizlik yaratmayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Özel öğretim kurumları çalışanlarına ek bir düzenleme ile kamu çalışanı statüsü verilmelidir. Çalışanları işe alma, işten çıkarma, ödemeler gibi iş ve işlemlerinde bu statü kapsamında yapılacak çalışma ile belirlenmelidir.

Öğretmen yetiştirme politikaları ön planda tutulmalıdır. Bilim çağına uygun felsefesiyle, psikolojisiyle, genel kültürüyle ve becerileriyle yetenekli öğretmenler yetiştirmek birinci hedef olmalıdır. Okullarda yaparak yaşayarak öğretime uygun öğretmenler üniversitelerde eğitim fakültelerinde yetiştirilmelidir. Yetiştirilme tarzı ise yine yaparak yaşayarak ve uygulama ağırlıklı eğitim olmalıdır. Ezberci yöntemle yetiştirilmiş bir öğretmenin uygulamaya dönük eğitim verebilmesi beklenemez. Dolayısıyla eğitim fakülteleri ve Milli Eğitim Bakanlığı İşbirliği halinde öğretmen yetiştirme politikaları üretmenleri gerekmektedir. Bu iş birliği ile gerçekçi öğretmen ihtiyacı belirlenecek ve istihdam konusundaki sorun da süreç içinde bir çözüme kavuşmuş olacaktır.


Bunun yanında eğitim ortamlarının geliştirilmesi, inşaat, okul binalarının ergonomisi ve donanımının eğitimin içeriğine ve yaparak yaşayarak öğrenmeye uygunluğu gibi bir çok geliştirilmesi üzerinde bilimsel araştırma ve planlama yapılması gereken alan bulunmaktadır. Bunların her biri tek tek detaylandırılabilir, üzerinde ayrı ayrı çalışılabilir, çalışılmalıdır.

Ancak günümüzde öncelenmesi gereken konu ekosistem olarak yaşam alanlarımızın korunması ve diğer canlılarla hayvanlar ve bitkilerle kısacası doğa ile uyumlu eşit düzlemde bir yaşam kurulabilmesidir. Eğitimin ve kurumlarının da doğal yanıyla bu amaca hizmet ediyor olmasıdır. Dolayısıyla doğayla uyumlu okullar ve eğitim ortamları kurgulanmalıdır. Çok katlı, bahçesiz, bitkileriyle hayvanlarıyla diğer canlılarla birlikte eğitim ortamlarını oluşturamadığımız okullardan vazgeçilmeli, eğitiminden binasına ve içindeki eğitim yaşantılarına kadar her yönüyle doğayla uyumlu okullar kurgulanmalıdır.

Hüseyin ÖZKAN

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.