Sami Aydoğan / www.memurpostasi.com
Şüphesiz sendikaların bir sivil toplum örgütü olarak en başta gelen amaçları, mensuplarının çıkarlarını korumak. Ancak sadece bu iş için uğraşmamak gerek diye düşünüyoruz. Hem de ülkemiz gibi genç ve eğitim alması gereken nüfusu çok yüksek olan ülkeler için belki de geleceğimiz için daha önemlisi, "Özgün Bir Eğitim Sistemi" olsa gerek.
İşte; eğitimi salt "mevzuat, ek ders, maaş, sınav..." olarak görmeyen bir anlayış.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, “Eğitim felsefesi eğitim politikamızı, eğitim politikamız eğitim stratejimizi, eğitim stratejimiz mevzuatımızı, o da müfredatımızı belirlemektedir. Bu olgular arasındaki illiyet birliği/bağı rastlantıya bırakılamaz. Şekil ve araçlar amaçları değil, yapı ve amaç araçları ve şekli belirlemelidir” dedi.
Ankara 3 No’lu Şube’nin divan toplantısında konuşan Hasan Yalçın Yayla, özelde üyelerinin genelde ise milletin, mazlum ve mağdurların haklarını korumak için mücadele verdiklerini ifade ederek, “Bizler sadece bir sendika değiliz, aynı zamanda sivil toplum örgütüyüz. Hem kendi iş ve hizmet alanımız hem de ülke genelinin sorunlarının çözümünde her türlü katkıyı sunarız. Çalışanların salt geçim meselesi olarak görülen ücret meselesi aslında ilk olarak bir müsavat ve adalet meselesidir. İkinci olarak da mülkün ‘belli bir zümrenin arasında dolaşan bir güç haline gelmesini önlemek’ ve sağlıklı dolaşımının sürekliliğini sağlamak meselesidir” şeklinde konuştu.
Nasıl bir insan istiyoruz?
Önce ‘nasıl bir insan, nasıl bir toplum ve nasıl bir dünya istiyoruz’ sorusuna cevap bulunması gerektiğini dile getiren Yayla, şöyle devam etti:
“Çünkü her iş gibi eğitim felsefesi de, lafzî ya da fiilî olarak bu sorulara verilen cevaplarla oluşur/oluşmaktadır. Eğitim felsefesi eğitim politikamızı/politikasızlığımızı, eğitim politikamız eğitim stratejimizi, eğitim stratejimiz mevzuatımızı, o da müfredatımızı belirlemektedir/belirlemelidir. Bu olgular arasındaki illiyet birliği/bağı rastlantıya bırakılamaz. Şekil ve araçlar amaçları değil, yapı ve amaç araçları ve şekli belirlemelidir. Nasıl bir insan istiyoruz. Yeryüzündeki her sorundan doğrudan kendisini sorumlu hisseden ve bunların çözümü için hareket halinde bir insan istiyoruz. ‘İnsanın, toplumun ve devletin konumlanması gereken yer tam da burasıdır.”
Seçim sonuçları iyi okunmalıdır
1 Kasım seçim sonuçlarının iyi okunması gerektiğini kaydeden Yayla, “Herkes 7 Haziran ve 1 Kasım’ı iyi okumalı, üzerine yüklenen ödevlerine iyi çalışmalıdır. Eğitim politikasızlığının doğurduğu toplumsal kırılmaların önüne geçecek çözümler üretilmeli, özgün bir paradigma oluşturulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen Ankara 3 No’lu Şube Başkanı Ahmet Aydınsoy ise, sendikal faaliyetleri hakkında katılımcılara bilgi verdi. Şube olarak tüm ilçelerde yetkiyi aldıklarını belirten Aydınsoy, yetkiyi almanın öneminin yanında yetkili kalmanın daha değerli ve zor olduğunu, amaçlarının üyelerine hizmeti artırmak ve haklarını savunmak olduğunu söyledi.