Eğitim Bir Sen Sakarya 1’nolu şubeden yapılan açıklamada Prof. Dr. Üstün Dökmen’in sarfettiği sözler kabul edilemez denirken “Bu benzeri saçmalıklarını ilgili Psikolog, bilim ve psikoloji adı altında kusarken, bu cüreti nereden almaktadır? Başörtülüsü, başörtüsüzü barış içinde ve kardeşçe yaşadığımız bir toplumda, sürekli “Başörtüsünden” çekiştirmek hangi klinik vakanın tarifidir? Ya da 28 Şubat’ta psikolojisi harap edilmiş binlerce kardeşimizin yenmiş hakkı hangi bilimsel tarif ile iade edilebilecektir? Belli ki şer uyumamaktadır, bazen siyasetçi, bazen bürokrat, bazen de psikolog olarak karşımıza çıkmaya ve değerlerimize bazen direk, bazen de süslü cümlelerle küfretmeye devam edecektir. Şerrin şer gütmesi tabiidir de, mağdur olduklarını iddia edenlerin duyarsızlığı nasıl izah edilecektir?” ifadeleri yer aldı.
İŞTE O AÇIKLAMA;
SAKARYA MEM’DE SKANDAL SEMİNER!
4 Mart 2019 Günü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlemiş olduğu bir seminerde, kamuoyunda çok iyi tanınan bir Psikolog tarafından sarfedilen sözler akıllara zarardır. Dünkü zulmü hatırlatırcasına ve dahi çağırırcasına, “Nasıl bir pilot sarhoş olmamalı, bir hiristiyan psikolog haç takmamalı ise; Rehberlik Öğretmeni de Başörtülü bir olmaz!”, “Meslek icra edilirken İnşallah, Maşallah, Hayırlısıyla gibi cümleler sarfedilmemelidir!” ve bu benzeri saçmalıklarını ilgili Psikolog, bilim ve psikoloji adı altında kusarken, bu cüreti nereden almaktadır? Başörtülüsü, başörtüsüzü barış içinde ve kardeşçe yaşadığımız bir toplumda, sürekli “Başörtüsünden” çekiştirmek hangi klinik vakanın tarifidir? Ya da 28 Şubat’ta psikolojisi harap edilmiş binlerce kardeşimizin yenmiş hakkı hangi bilimsel tarif ile iade edilebilecektir? Belli ki şer uyumamaktadır, bazen siyasetçi, bazen bürokrat, bazen de psikolog olarak karşımıza çıkmaya ve değerlerimize bazen direk, bazen de süslü cümlelerle küfretmeye devam edecektir. Şerrin şer gütmesi tabiidir de, mağdur olduklarını iddia edenlerin duyarsızlığı nasıl izah edilecektir?
28 Şubat 1997… Bir anda ortaya atılan “Şeriat ve Laiklik” gündemi ile, kıvrık zekalıların “1000 yıl sürecek” dediği, ama sadece 5 yıl sürdürebildiği, belki de insanlık var oldukçalanetlenecek bir zulüm süreci… İnançlarından ötürü sağa sola savrulan; ancak, asla ”İnançsızlık” göstermeyen bir toplumun zaferi ile sonuçlanan “Postmodern” ahlaksızlık hiçbir zaman hafızalardan silinmeyecektir.Ancak; tam da o dönemi lanetlediğimiz bu günlerde, vesayete selam göndermek, zulmü geri çağırmak da neyin nesidir?
Sayın başörtülü, inancından ötürü başını örten İl Müdürü! Kendilerine inançlarından ötürü hakaret edilirken, bu hakaretlere karşın birkaç kelam edilmesine dahi tahammül edemeyen bir sözde Psikoloğa tepki göstererek salonu terk eden Başörtülü Kardeşlerimiz giderlerken, siz ne yaptınız? Mağduru olduğunu iddia ettiğiniz süreçlerin sanki mini bir laboratuvar çalışması sizin de bulunduğunuz bir salonda yaşanırken, hangi tepkiyi verdiniz? 1995 yılında sırf başörtüsünden ötürü ağzı kapatılarak, “Senin konuşmaya hakkın yok!” şeklindeki insafsız bir beyanla diploma alması engellenen ZöhreUÇAR’ın ahı ile anlık da olsa hiç sarsıldınız mı?
Bizler tüm bu soruların cevabını biliyoruz! Ancak, bizler asıl vicdanınızın bu sorulara vereceği cevapları merak ediyoruz! Yoksa siz de, ilgili seminerde de söylendiği üzere, tarafsız olmak adına bundan sonra “Peruk!” mu takacaksınız?
Son dönemlerde, Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü’nde anlamlandıramadığımız bazı gelişmeler yaşanmaktadır. Yerel bir internet haber sitesinde yer alan iddialara göre Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün protokol yaptığı bir derneğin seminere davet ettiği ismin, muhalefetin adeta sözcülüğünü yapan İ.K adlı televizyon programcısının sıkı bir hayranı olduğu ifade edilmektedir. İddialar sadece bununla sınırlı kalmamakta, haberin devamında da ilçelerimizden birinde çalışırken İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE biriminde görevlendirilen, bununla da yetinilmeyip Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından bizzat talimatı verilen 2023 Vizyonunun ilimizdeki ayağı ‘2023 Gençlik Aşısı’ projesinin başına getirilen bir ismin de koyu bir “GEZİ EYLEMLERİ!” sempatizanı olduğu, bunu da ilgili ismin sosyal medya paylaşımları ile açıkça ilan etmekten kaçınmadığı belirtilmektedir.
Etrafınızda gezinen şark kurnazları sefa sürerlerken, ne sizin mağduriyetiniz bir mana ifade eder, ne de yeni mağduriyetlerin bu şekilde önüne geçilebilir!
Eğitim Bir Sen Sakarya Şubesi olarak tüm kamuoyuna ifade ediyoruz ki; bizler için 28 Şubat salt bir slogan ya da etiket değildir! Ne vesayetin yeniden hortlatılmasına, ne de değerlerimizin alaşağı edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz!
kaynak: medyarota.com