Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Talat Yavuz, MEB tarafından yakın zamanda yapılan uygulamalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşte o açıklama;
Norm güncelleme işlemleri, gelecek öğretim yılını planlama mantığı ile değil büyük kargaşa yaşandıktan sonra, gerçekleşen verileri sisteme işleme mantığı olarak uygulanmaya devam ediyor. Halbu ki yıllar önce norm kadro düzenlemesi bu mantıkla getirilmemişti.
Norm güncelleme işlemlerine on gün kala, norm kadro fazlası öğretmenler re'sen atandı. Birçok öğretmen kıtalar arası atandı. Kamuoyunda bu öğretmenler bankamatik memuru gibi tanıtıldı.
Öğretmen alımlarında güvenlik soruşturması ile yapılabilecek ayıklama, vicdanları yaralayan mülakatlarla yapıldı.
Özendirme yerine zorlama tercih edildi ve sözleşmeli öğretmenlik yeniden getirildi.
Üç yıldır beklenen proje okulları yönetmeliği 1 Eylülde çıkarıldı. Proje okullarındaki öğretmenler dersler başladıktan iki hafta sonra okullarından ayrılmak zorunda kaldı. Zaten hassas olan okullar tahriklere açık hale getirildi, okul idareleri zorda bırakıldı.
Fetö ile mücadelede; bakanlıkkar, iller, ilçeler arasında birlik sağlanamadı. Kriterler geç belirlenebildi. Listeler sağlıklı olmadı.
ŞİMDİ SORALIM:
Bu yaşananlar daha iyi planlanamaz mıydı?
Şu anda yapılabilecekler neden yapılmıyor?
Bu beceriksizliğin sorumluları kimler ve neyi amaçlıyorlar?
Eş durumu ile geldiği okulundan 100 km uzağa atanan öğretmenden nasıl verim almayı düşünüyorsunuz?
Norm kadro fazlası öğretmen problemini çözdüğünüzü mü düşünüyorsunuz? Kalıcı çözüm için alan değişikliği de dahil bir planınız var mı?
Bir sorumlu çıkıp; " BİZ BU İŞİ YAPAMADIK, BİZ MÜSADE İSTİYORUZ, BU İŞLERİ YAPACAK YENİ BİR EKİBE YOL AÇIYORUZ." deme erdemini gösterecek mi? NEDEN OLMASIN, AYIP DEĞİL Kİ....