12 Eylül darbesinin ürünü kılık-kıyafet yönetmeliğinin 6. maddesinde, Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle değişiklik yapıldı. Değişiklikle, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde görev yapan “sivil memurları” asker kişi kapsamında değerlendiren ve görev yaptıkları kurumların kılık-kıyafete ilişkin özel hükümleriyle ilişkilendiren 6. madde kapsamından sivil memurlar çıkarıldı. Bu değişiklikle, TSK bünyesinde, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görev yapan sivil memurlar, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan kamu görevlilerinin tabi olduğu genel yönetmeliğe tabi olacaklar ve bu alanda asker kişi olarak değerlendirilme garabetinden kurtulacaklar.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, kılık-kıyafete ilişkin yasaklar, sınırlamalar, insan haklarına ve onuruna aykırılıklar içeren darbe ürünü kılık-kıyafet yönetmeliğinin yürürlükten kaldırılması için, geliştirdiğimiz tekliflerle ve hayata geçirdiğimiz sivil itaatsizlik eylemiyle farkındalık ve kamuoyu baskısı oluşturmuştuk. Bu duruşumuz çerçevesinde, kamu görevlilerine, öğrencilere ve nihayetinde TBMM’de fiile uygulanan ve hukuki dayanağı bulunmayan başörtüsü yasağını sona erdiren idari düzenlemeler ve fiili uygulamalar hayata geçirildi.
Milletimizin ve kamu görevlilerinin beklentisine ve taleplerine uygun bu değişiklikleri olumlu bulmakla birlikte yetersiz gördüğümüz ifade ettik. 3. Dönem Toplu Sözleşme ve Kamu Personeli Danışma Kurulu görüşmelerinde, başörtüsü yasağının sona ermediği kurum ve kuruluş, yasaktan kurtulmuş kamu görevlisi kalmaması gerektiği konusundaki teklifimizi masaya taşıdık. Yargı organlarında, TSK’da başörtüsü yasağının meslek mensupları açısından devam etmesinin hukuk devleti ilkesiyle çeliştiğini dile getirdik. TSK bünyesinde görev yapan sivil memurların, salt TSK’da görev yaptığı için başörtüsü özgürlüğünden ve yönetmelikte yapılan diğer değişikliklerden faydalanamamasının da hukuka aykırı olduğunu her zeminde gündeme getirdik.
Milli Savunma Bakanı Sayın Fikri Işık’ı ziyaretimizde dile getirdiğimiz ve sivil memurlara ilişkin demokratikleşme, sivilleşme ve özgürleşme içerikli taleplerimizden biri olan ‘TSK bünyesindeki sivil memurların, kılık-kıyafet noktasında diğer kamu görevlileri ile aynı düzenlemelere, hükümlere tabi olması’ teklifimizi karşılayan Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle; TSK bünyesinde görev yapan sivil memurların, kılık-kıyafet noktasında genel yönetmelik kapsamına alınarak asker kişi kapsamından çıkarılması ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan kamu görevlilerinin tabi olduğu hükümlerle ilişkilendirilmesi, hem sivilleşme hem de demokratikleşme noktasında önemli bir adımdır. Ancak, kılık-kıyafet yönetmeliğinde yapılan bu değişiklik yasak ve sınırlamalardan kurtulma ve özgürleşme konusunda olması gereken noktaya daha da yakınlaşmamızı sağlamaktan uzaktır.
Bu çerçevede, 12 milyon 300 bin imza toplayarak talep ettiğimiz değişikliklerin, sivil itaatsizlik eylemiyle fiilen hayata geçirdiğimiz özgürlük ikliminin kılık-kıyafet noktasında tam olarak sağlanması amacıyla, kravat dayatmasının, takım elbise zorunluluğunun, sakal korkusunun, bıyık şeklinin yer almadığı, başörtüsü yasağının kurum, kuruluş, unvan ve görev ayrımı yapılmadan bütünüyle kaldırıldığı kılık-kıyafet özgürlüğü alanının oluşturulması teklif ve kararlılığımız devam etmektedir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, kamu görevlileri, insan onuruyla ve insan haklarıyla bağdaşmayan yasak, sınırlama ve dayatmalara yer verilmeyen kılık-kıyafet özgürlüğüne sahip oluncaya kadar sivil itaatsizlik eylemimizi sürdüreceğiz.