Eğitim-Bir-Sen Ankara şubeleri tarafından düzenlenen “28 Şubat ve Sendikalar” paneli yapıldı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Yılmaz Bingöl’ün yaptığı, Eğitim-Bir-Sen Onursal Başkanı ve Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, Çorum Milletvekili Salim Uslu, Burdur Milletvekili Reşat Petek ve Ülkü Nur Zengin’in panelist olarak katıldığı programın açılışında konuşan Latif Selvi, 28 Şubat’ın, sanal birtakım gerekçeler üretilmek suretiyle milletin iradesine el konulduğu bir süreç olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“28 Şubat’ın uluslararası bağlantıları, yerel birtakım odakları; bunu algı yöntemleri ile kamuoyunun zihnine kazımaya çalışan medya patronları var. Aynı zamanda bunların taşeronluğunu yapan birtakım sivil toplum örgütleri, sendikalar var. Beşli çeteleri öğrendik. Sivil toplum örgütü olarak piyasada kendilerini ifade etmeye çalışan ama darbecilerin değirmenine su taşıyanlara şahit olduk. Ama bütün bunları geçmişte yaşanmış, gitmiş gibi algılarsak, bugüne dair çıkarmamız gereken dersleri çıkaramayız. O utanç verici süreçleri, arka planları ile okumalı ve dersler çıkarmalıyız.”
Bir ülkenin yönetiminde en müessir gücün millet olduğunu kaydeden Selvi, “Eğer meseleyi doğru anlamazsak, birtakım algı yöntemleri ve provokatif girişimlerin aracı olabiliriz. Bunun için de meseleyi doğru anlamalı, milletin iradesine sahip çıkmalı ve millet olarak hep birlikte ortaya koyduğumuz irade ülkemizin geleceğini gerçekleştirmeli, geleceğe hazırlanmasında kilometre taşı olmalıdır” şeklinde konuştu.
Bingöl: 28 Şubat, demokrasi tarihimizin en önemli ayıplarından biridir
Latif Selvi’nin konuşmasının ardından panele geçildi. Panelin moderatörü Prof. Dr. Yılmaz Bingöl, 28 Şubat sürecinin demokrasi tarihimizin en önemli ayıplarından biri olduğunu vurgulayarak, “1960, 1971 ve 1980 askeri müdahalelerinden farklı olarak, daha farklı yöntemler, daha farklı psikolojik yöntemler kullanılarak yapılan ve dolayısıyla diğer darbelerden farklı olduğu için postmodern darbe olarak da adlandırılan bir süreç yaşadık. Sadece silahlı kuvvetlerin değil, aynı zamanda silahsız kuvvetlerin de içinde olduğu çok faktörlü bir psikolojik harp, bir psikolojik darbe örneği yaşadık. Bu sürecin utanç verici aktörlerinden biri de sivil toplum kuruluşları ve sendikalardır. Ama darbenin karşısında duran sendikalarımız da gereğini o dönemde yerine getirdiler” diye konuştu.
Gündoğdu: Eğitim-Bir-Sen’i, haksızlara karşı verdiği mücadelesiyle olayın merkezine oturtmalıyız
Eğitim-Bir-Sen Onursal Başkanı ve Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu, 28 Şubat sürecinde, Eğitim-Bir-Sen’in, haksızlıklara ve zulme karşı önemli bir mücadele verdiğini dile getirerek, şunları söyledi: “28 Şubat ve sendika dediğimizde, Eğitim-Bir-Sen’i, haksızlıklara ve zulme karşı verdiği mücadelesiyle bu olayın merkezine oturtmalıyız. Memur-Sen’i inşa sürecinde görüyoruz. Devletten takdir, teşekkür almış öğretmenler, kılık ve kıyafet yönetmenliğine uymadığı gerekçesiyle çalışma haklarından oldular, binlerce kamu görevlisi haksızlığa uğradı. Bu dönemde tam bir kıyım yaşandı.”
Uslu: Çok ciddi baskı ve tehditlere maruz kaldık
Çorum Milletvekili Salim Uslu, 1960 ihtilali, 1971 muhtırası, 12 Eylül darbesi, 28 Şubat gibi karanlık dönemlerin bir daha yaşanmamasını dileyerek, şöyle konuştu:
“Bir hikâye gibi anlatıyoruz ama o günlerde aldığımız tehditleri, karalamaları, iftiraları hatta şahsımıza ait çeşitli mekânlara yapılan baskınları anlatmanın imkânı yok. Medya, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, siyasi partiler ve aklınıza gelen birçok toplumsal örgüt teslim alınmaya çalışıldı ve bunda da başarı elde edildi. Teslim olmanın zillet olduğunu bildiğimiz için, baskıları sineye çekmek yerine yüksek sesle bunları reddederek bugünlere eriştik. Belindeki silahın namlusunun uzunluğuna güvenerek, toplumu cendereye sokmaya çalıştılar. Çok şükür o günler geçti.”
Petek: Allah bu millete böyle darbeleri bir daha yaşatmasın
Burdur Milletvekili Reşat Petek, 28 Şubat’ta haddinden fazla adaletsizliğin yapıldığını vurgulayarak, “Anayasada teminat altına alınmış olan eğitim özgürlüğü engellendi, din ve inanç hürriyeti rafa kaldırıldı, emir ve talimatla ülke idare edilmeye başladı. Batı Çalışma Grubu adında bir grup oluşturuldu. İrtica bahanesiyle memurlardan üniversite öğrencilerine kadar herkesi fişlediler. 28 Şubat, gerçek bir darbedir. Refahyol Hükûmeti, cebir ve şiddetle iktidardan uzaklaştırıldı. Bu süreçte nice zulümler yapıldı, haklar yenildi. Allah bu millete böyle darbeleri bir daha yaşatmasın” dedi.
Zengin: Psikolojik harbin bütün unsurları kullanıldı
Ülkü Nur Zengin, 28 Şubat’ın, çok geniş ve çok aktörlü bir süreç olduğuna dikkat çekerek, “Medyanın, askerin, cumhurbaşkanının doğrudan destek verdiği, organize ettiği bir darbe süreci yaşadık. Yöntem farklıydı, asker kışlasından çıkmadı. Fiziki işkence kullanılmadı fakat psikolojik harbin bütün unsurları kullanıldı” değerlendirmesinde bulundu.