18.7.2020 tarihli ve 31189 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelik’in ilçe millî eğitim müdürlüğü kadrolarına atamayı düzenleyen 23. maddesinde değişikliğe gidilerek, ilçe millî eğitim müdürü kadrolarına yazılı veya yazılı ve sözlü sınavı kazanarak atanmış olmaları şartıyla eğitim kurumu müdürlüğü görevinde veya şube müdürü kadrosunda görev yapmış olanlar arasından atama yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Liyakat ve kariyer ilkesi ile edinilmiş tecrübenin eğitim yönetiminde değerlendirilmesi çerçevesinde eğitim kurumu müdürlerinin ilçe millî eğitim müdürlüğü kadrolarına atanma haklarının tescillenmesi yerindedir. Yine Bakanlığın yargı kararlarının gereğini yerine getirme zorunluluğu ve hassasiyeti içinde gerçekleştirdiği düzenlemeler elbette makul ve gereklidir.
Sendika olarak, Kasım 2017 tarihli “Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi” raporumuz ile Ocak 2019 tarihli “Eğitim Kurumu Yöneticilerinin Seçimi ve Yetiştirilmesi: Tespitler ve Bir Model Önerisi” raporumuzda eğitim yönetiminde eğitim kurumu yöneticiliğinden ilçe/il eğitim yöneticiliğine doğru bir kariyer basamakları süreci tesisi noktasında düzenleme yapılmasını önermiştik.
Eğitim yönetiminde aslolan, eğitim kurumu yöneticiliğinde edinilen tecrübenin üst kadro ve unvanlarda da değerlendirilmesidir. Bu esas çerçevesinde görevlendirilme usullerine dayalı olarak herhangi bir ayrıma gidilmeksizin eğitim kurumu müdürlerinin ilçe/il millî eğitim müdürlüğü/müdür yardımcılığı görevi üstlenebilmeleri sağlanmalıdır. Ne yazık ki 18 Temmuz 2020 tarihli değişiklikte bu esas göz ardı edilerek sadece yazılı veya yazılı/sözlü sınav sonucuna dayalı olarak görevlendirilen yöneticiler için bu imkân sağlanmıştır. Yazılı sınava dayalı olmaksızın görevlendirilen eğitim kurumu müdürlerinin kapsam dışı bırakılması kabul edilemez. Hukukun ve kamu personel mevzuatının temel ilkelerine aykırı bu türden bir düzenlemenin hakkaniyete, liyakat ve kariyer sistemine, kazanılmış tecrübenin ve yetişmiş insan gücünün etkin bir biçimde kullanılması gerekliliğine zarar verdiğine de şüphe yoktur.
2009 tarihli eğitim kurumu yönetici görevlendirme yönetmeliğinden 2018 tarihli yönetmeliğe kadar geçen dönem zarfında yürürlükte olan yönetmeliklerde, eğitim kurumu müdürlüğüne münhasır bir yazılı sınav yapıl(a)madığı dikkate alındığında, bu dönem zarfında yazılı sınava tabi tutulma imkânı yokken görevlendirilen eğitim kurumu müdürlerinin ilçe millî eğitim müdürü olma haklarının ellerinden alındığı görülmektedir.
Bu nedenle, hukuka ve kanuna aykırı olan söz konusu düzenlemeyi yargıya taşıdık.
Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi