Eğitim-Bir-Sen 53. Başkanlar Kurulu Toplantısı Antalya’da yapıldı. Sendikal çalışmaların, eğitim çalışanlarının sorunlarının ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü, istişarelerin yapıldığı toplantıda, acil çözüm bekleyen meselelere dikkat çekilerek, yetkililere çözüme ilişkin adım atılması çağrısında bulunuldu.
Genel Başkan Ali Yalçın, toplantıda yaptığı konuşmada, çözüme kavuşturulmasını istedikleri sorunları dile getirerek, liyakat ve ehliyet ilkesinin tesis edilmesi, kadrolu-sözleşmeli-ücretli karmaşasına son verilmesi, istihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Mülakatın kaldırılması, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının bir takvime bağlanarak periyodik hâle getirilmesi, adaylık kaldırma sınavının kaldırılması çağrısında bulunan Yalçın, “Okullara bütçe verilerek, okul-veli iş birliğini zedeleyen, yönetici ve öğretmenle veliyi karşı karşıya getiren bütçe sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. Baskıcı, antidemokratik ve 1982 model kılık ve kıyafet yönetmeliğinden ülke de, memur da kurtarılmalıdır. Öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğindeki aksaklıklar giderilmeli, yönetici atama yönetmeliği değiştirilerek sorunlar bitirilmelidir” dedi.
Eğitimin bir bütün olduğunu vurgulayan Yalçın, yardımcı hizmetler sınıfının genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi, genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yapılması gerektiğini kaydetti.
YÖK’e de çağrıda bulunan Yalçın, Yükseköğretim kanununun, sorunları ve eksiklikleri giderecek şekilde değiştirilmesinin zamanının geldiğini belirterek, yükseköğretimde yetkilerin tek bir makamda toplanmasının önüne geçilmesini istedi. Yetkinin keyfî kullanımını önleyecek bir mekanizmanın tesis edilmesinin, akademik yükselme sisteminin evrensel kabul gören objektif kıstaslara bağlanmasının elzem olduğunu söyleyen Yalçın, “Yükseköğretim çalışanlarının karar mekanizmalarında yer almaları sağlanmalı, idari kadronun yer değişikliği sorunu çözülmeli, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları periyodik hâle getirilmelidir” şeklinde konuştu.
Ali Yalçın’ın ardından şube başkanları da söz alarak gündeme ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiler. Toplantıda şu kararlar alındı:
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de salgın ve diğer faktörlerin etkisiyle enflasyon, faiz ve kur oranlarındaki değişimler, sabit gelirli kesimler başta olmak üzere toplumda ciddi maddi kayıplara ve sıkıntılara neden olmaktadır. Reel ücretlerdeki erime göz önüne alınarak kamu görevlilerinin maaşlarında iyileştirilmesine ve diğer mali haklarındaki kayıpların kamu işvereni eliyle telafi edilmesine yönelik adımlar atılmalıdır.
“Eğitimde Fırsat Eşitliği” başlığı altında Millî Eğitim Şûrası’nın yedi yıl aradan sonra yeniden toplanması yerinde bir karar olmuştur. Bugüne kadar alınan şûra kararlarının kalıcı politikalara dönüşmemiş olması çok büyük bir eksikliktir. 20. Millî Eğitim Şûrası’ndan milletimizin ve eğitim camiasının beklentisi kalıcı politikaların üretilmesi ve hayata geçirilmesidir.
Öğretmenlerimizin özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, öğretmenliği kariyer mesleğine dönüştürecek, güncek sorunlarına çözüm üretecek içerikte bir Öğretmenlik Meslek Kanunu artık TBMM gündemine getirilmelidir.
Eğitimi tehdit ve tahdit edecek boyuta varan okullarımızda meydana gelen şiddet olaylarını önleyecek, eğitim çalışanlarını şiddetten koruyacak hukuki ve idari düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.
Kamu personel sisteminde kadrolu istihdam esas alınmalı, sözleşmeli personel istihdamına son verilmelidir. Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ve ucuz işçilikten farksız ücretli öğretmenlik kolaycılığıyla büyük hedeflere yürünemeyeceği artık bilinmelidir.
Öğretmenlerimizin alan değişikliği talebi Bakanlık çalışma takviminde yer almasına rağmen belirsiz bırakılmıştır. Alan değişikliğindeki belirsizlik giderilmeli, haklı beklentiler karşılanmalıdır.
Eğitim kurumu yöneticiliği ikincil görev olmaktan çıkarılarak kariyer ve liyakat ilkesi çerçevesinde yeniden ele alınmalı; kazanılmış haklar korunarak ve mali haklar güçlendirilerek sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Eğitim kurumu yöneticilerinin iş sağlığı ve güvenliği ile sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde işveren vekili statüsünde olmasından kaynaklı idari para cezalarının yükümlüsü olmaları hakkaniyete ve adalete aykırıdır. Bu yükümlülük kişisel olmaktan çıkarılmalı, kurumsal hâle getirilmelidir.
Hizmetli, memur ve şeflerimiz başta olmak üzere, tüm genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfına tabi çalışanların emeğinin karşılığı verilmeli, bu bağlamda mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalı; görevde yükselme, unvan değişikliği ve yer değişikliği talepleri ivedilikle karşılanmalıdır.
Okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının okullarımızı açık tutmak için verdiği çabanın kalıcı sonuçlar vermesi için okullarımızın yardımcı personel ihtiyacı ivedilikle karşılanmalıdır. Okul bazlı ödenek tahsisi bir an önce hayata geçirilmelidir.
Akademisyenlerimizin daha fazla bilimsel çalışma yapmalarına imkân sağlayacak, akademik yükselme süreçlerinde adaleti tesis edecek, kadro almalarında keyfî tutumları ortadan kaldıracak, norm kadro uygulamasından doğan mağduriyetleri giderecek, mali ve sosyal haklarını geliştirecek adımlar bir an evvel atılmalıdır.
Üniversitelerimizde idari personele hak ettiği değeri verecek, akademisyenlere tanınan bazı mali haklardan onların da faydalanmasına imkân tanıyacak düzenlemeler yapılmalı; idari personele yükseköğretim tazminatı, geliştirme ödeneği, sınav görevi alabilme hakkı tanınmalıdır.
6. Dönem Toplu Sözleşme’de karar altına aldırdığımız, idari personelin üniversitelerarası merkezi yer değişikliği konusundaki çalışma ivedilikle başlatılarak 2021-2022 öğretim yılının sonuna kadar tamamlanmalıdır.
İş güvencesinden yoksun 50/d kadrosunun neden olduğu belirsizlik ortadan kaldırılmalı, araştırma görevliliği kadrosu iş güvencesine kavuşturulmalıdır.
İnsanlığın ortak birikimi olan evrensel ilke ve değerlere dayalı yeni bir dünya düzeni inşa edilmeli, emeğin değerinin tartışılmaz olduğu bir çalışma hayatı için güçlü adımlar atılmalıdır. Türkiye’nin en büyük sendikası ve sivil toplum kuruluşu olarak, hak, emek ve özgürlük mücadelemizi, üyelerimizle, ülkemizde paydaşlarımızla ve tüm dünyada kararlılıkla sürdüreceğiz.