Eğitim işlerinin belediyelere bırakılması son derece sakıncalıdır. Okullarda ve diğer eğitim kurumlarında öğrencilere belirli bir siyasi fikir empoze edilemez. Oysa belediyeler siyasi partilerle ilintilidir. Belediyenin eğitim işine girdiği yerde mutlaka kendi siyasi düşüncesine uygun eleman yetiştirme ve siyasi taban oluşturma çabası temel amaca dönüşecektir.
Her belediyenin kendi elemanını yetiştirdiği bir ortamda birlikte yaşama kültürü zarar görecektir. Hatta kötü niyetli bazı belediyeler illegal örgütlere bile eleman sağlama için bunu fırsat olarak göreceklerdir. Kayyum atanan birçok belediyenin olduğu ortadadır.
Durum çok ciddidir ama hükümetin eğitim işini Belediyelere bırakma konusunda kafası karışık gibi. Bir bakıyorsunuz belediyelere eğitim faaliyeti yasaklanıyor, bir bakıyorsunuz yasak kaldırılıp sosyal etkinlik merkezleri açma hakkı veriliyor.
Bazı bölgelerde Belediyelerin açtığı çeşitli kurslarla illegal örgütlere eleman sağlama faaliyeti yaptıklarına şahit olan arkadaşlar vesilesiyle durumu bakanlık yetkilileriyle paylaşmıştık. Bize yeni çıkacak KHK ile belediyelerin eğitim faaliyetlerinin yasaklanacağını söylemişlerdi.
Nitekim 3 Ekim 2016 tarihinde yayımlanan 678 Sayılı KHK ile 5580 Sayılı yasaya aşağıdaki geçici madde eklenerek Belediyelere eğitim faaliyetinde bulunma yasağı getirildi.
EK MADDE 2 – (Ek: 3/10/2016-KHK-676/78 md.)(1) Okullar ile özel öğretim kursları hariç olmak üzere başka adlarla da olsa ilköğretim ve ortaöğretim örgün eğitim programlarının aynısı veya bir kısmını uygulayan ya da bu programlara yönelik deneme, seviye tespit sınavı gibi adlarla toplu sınav organizasyonları yapmak üzere faaliyet göstermek için yüz yüze veya uzaktan öğretim yöntemi ile özel öğretim kurumları veya yerler açılamaz, işletilemez, öğretim programları oluşturulamaz. Belediyeler, Sivil toplum kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarının sürekli eğitim merkezleri gibi birimlerinde de bu faaliyetler yürütülemez.
Tam sorun çözüldü, derken 31 Ekim 2016 tarihinde yani 28 gün sonra çıkan 678 sayılı KHK ile (Ek cümle: 31/10/2016 – KHK-678/34 md.) Yukarıdaki yasa hükmünde geçen “Belediyeler” ibaresi çıkarıldı. Böylece belediyelerin eğitim faaliyeti yasağı kaldırıldı. Yasaya aşağıdaki cümle eklendi ve kurs açma hakkı tanındı.
“Belediyeler ise il millî eğitim müdürlükleri ile yapılan ve Bakanlıkça onaylanan ortak işbirliği protokolleri çerçevesinde, örgün eğitim programlarına destek mahiyetinde ücretsiz kurslar açabilir.”
9 Şubat 2017 tarihinde yayımlanan 687 Sayılı KHK ile belediyelerin açacağı kursların adı konuldu ve belediyelere Sosyal Etkinlik Merkezi açma hakkı verildi.
Yasada, sosyal etkinlik merkezi “İl millî eğitim müdürlükleri ile belediyeler arasında yapılan ve Bakanlıkça onaylanan ortak işbirliği protokolleri çerçevesinde, Bakanlığın verdiği işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile belediyelerce açılan ve işletilen, ilköğretim ve/veya ortaöğretim öğrencilerinin ödev ve projelerine ilişkin araştırmalar yaptığı, öğrencilerin ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin yürütüldüğü özel öğretim kurumları” olarak tanımlandı.
Milli Eğitim bakanımız Sayın İsmet YILMAZ’ın geçenlerde “eğitimde boşluk bırakılmaması, boşluk bırakılırsa birilerinin bunu dolduracağı” şeklinde bir konuşması oldu. Belediyelerin eğitim faaliyetlerine girmesi kendi eğitim kadrosunu oluşturması kendi düşüncesinde insan yetiştirmeye başlaması ve bunların bakanlıkça değil de yine kendi çalışanları vasıtasıyla denetlemesi ülkemizin birliği, bütünlüğü açısından ileride çok tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. Hükümet bu kararını yeniden gözden geçirmelidir.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı