'Dünyayla yarışıyor ancak kendi uçağımızı üretmiyoruz'

Eletronik harbi icad eden Türk Hava Kuvvetleri, dünyanın ilk hava savaşının yapıldığı yer Osmanlı toprakları, Türk Hava Kuvvetleri dünyada kurulan en eski 5. Hava kuvveti ve bugün Türk havacılığının akrobasi timleri dünyanın en iyisi.

 Ancak Prof. Dr. Celal Şengör, Türk havacılığının birçok ilki gerçekleştirmesine karşın hala kendi uçağını üretemediğine işaret ederek, hava kurumumuza istenilen düzeyde teknik ve akademik kadro desteği verecek üniversitelerimizin bulunmadığından yakınıyor.  Türk Hava Kuvvetleri 100. yılını çeşitli etkinliklerle kutluyor. F-16 Solo Gösteri Timi’nin gösterileri, ulusal hava gösterileri, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (İDEF 2011), geleceğin uçak tasarımı yarışması bunlardan yalnızca birkaçı. Etkinlikler kapsamında, ilk “tayyare alanı”nın yapıldığı Yeşilköy’de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “ucube” olarak nitelediği İnsanlık Anıtı’nın heykeltraşı Mehmet Aksoy’un yaptığı “100. Yıl Anıtı”nın da açılışı yapılacak.

Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nda geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen “Türk Hava Kuvvetleri Tarih Sempozyumu”nu gazetemize değerlendiren Prof. Dr. Celal Şengör, Türk Hava Kuvvetleri’nin çok sayıda ilki olduğunu, dünyanın ilk hava savaşının Osmanlı topraklarında Türkler ile İtalyanlar arasında gerçekleştiğini anlatıyor. Konuşmasında uçak yerine “tayyare” sözcüğünü kullanmayı yeğleyen Şengör, “1912’de İtalyanlar Libya’yı işgal etmeye kalkıyorlar. O zaman İtalyan hava kuvvetlerinin 20 tayyaresi var, 9 tanesi o cepheye geliyor. Bizim hava kuvvetlerimiz tarihinde ilk defa bir tayyare düşürmüştür ve pilotunu da esir almıştır bu savaşta” diyor.

 

Elektronik harp başlıyor

İlk uçaksavarı kullananın da Türk Hava Kuvvetleri olduğunu ifade eden Şengör, Çanakkale Savaşı’nda da bir çok ilkin yaşandığını belirtiyor ve şunları anlatıyor: “İngilizler balon gemisi getiriyorlar. Balon gemiye bağlı, balonla yukarıdaki İngiliz askeri görüyor ve aşağıya telefonla bildiriyor, gemi de telsizle gemi bataryalarına ‘şuraları dövün’ diye haber veriyor. Bu savaşta Türk Hava Kuvvetleri elektronik harbi icat ediyor... Bizimkiler İngilizlerin konuştuğu frekansı buluyorlar, araya giriyorlar ve manüple yapıyorlar. Bütün telsiz iletişimini bozuyorlar. İkinci bir gemi Saroz Körfezi’ne geliyor. Bizimkiler farklı bir taktik uyguluyorlar, tekrar frekansa giriyorlar, yanlış yönlendiriyorlar. İngilizler boş yere ateş ediyorlar. Tayyarelerinden sürekli haber geliyor, bakıyorlarki tayyare inmiş ama hala haber geliyor. Sonra bütün haberlerin Türk telsizlerinden geldiğini anlıyorlar.” Üniversitelerden destek bekliyorlar. Prof. Dr. Şengör, havacılıktaki birçok ilke ve dünyanın en iyi hava kuvvetlerinden biri olmamıza karşın teknoloji eksikliğimize dikkat çekiyor ve hala kendi “tayyaremizi” üretemediğimizi vurguluyor. Türkiye’nin kendi savaş uçaklarını üretme projesine başladığını, projenin başkanlığını da Prof. Dr. Arsev Eraslan’ın üstlendiğini anımsatan Şengör, hava kuvvetlerimizin dünyanın en iyi harp okulu eğitimi veren yerlerinden biri olduğunu belirtiyor. Şengör “Bugün hava sanayinin geldiği seviyede, istenilen düzeyde desteği verecek üniversitelerimiz bulunmuyor. Ümit ediyorlar ki Türkiye’deki üniversiteler istenilen düzeye getirilsin ve istedikleri desteği alsınlar. İlk defa 2000 yılında Türk Hava Kuvvetleri havacılık ve uzay teknolojileri enstitüsünü kurdu. Fakat daha çok olsun ve ciddi araştırma yapılsın istiyorlar” diyor.

cumhuriyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri