Koroyu yöneten ünlü besteci Yücel Arzen, 13 farklı ülkenin gençlerinden oluşan koronun başarısını sevgi dili Türkçenin gücüne bağlıyor ve ekliyor: "Siz Endonezyalı Rahmi'nin Ahmet Kaya'nın Şafak Türküsü'nü nasıl yorumladığını dinlediniz mi? Muhteşem."
Yer Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesi. Sahnede renkleri, ırkları, dinleri ve dilleri farklı 13 ülkeden gençler var. Hep bir ağızdan 1970'li yılların unutulmaz nostalji şarkılarını söylüyorlar. Moğolistanlı Cavhlan Cem Karaca'nın "Resimdeki Gözyaşları" şarkısını, Endonezyalı Rahmi Ahmet Kaya'nın "Şafak Türküsü"nü, Avusturyalı Juliane Melike Demirağ'ın "Arkadaş"ını ve Iraklı Saya Asu Maralman'ın "Bal Gibi Olur" parçalarıyla çınlatıyor kulakları. Kim mi onlar? Bu yıl 9.su düzenlenen Türkçe Olimpiyatları için ülkemize gelen olimpiyat çocuklarından kurulan 'Dünya Sesler Korosu'. Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan açılışta izleyenlere unutulmaz dakikalar yaşatan koronun yönetmeni ise ünlü besteci Yücel Arzen. 3 gün gibi kısa bir sürede koroyu hazırlayan Arzen, çocukların Türkçe bilgileri sayesinde hiç zorlanmadıklarını söylüyor. Arzen, gençlerin nostalji şarkılarını bir Türk kadar başarılı okumasını ise sevgi dili Türkçenin gücüne bağlıyor.
Sanatçı Yücel Arzen, Türkçe Olimpiyatları ile 5 yıl önce tanışmış. 4. olimpiyatlarda sözlerini eşi Ayla Hacıoğulları'nın yazdığı ve Sertab Erener'in seslendirdiği olimpiyat şarkısını bestelemiş. Bu yıl ise Dünya Sesler Korosu'nun yönetmenliğini üstlenmiş. Olimpiyat çocuklarıyla yaptığı 3 günlük stüdyo çalışmalarından çok zevk aldığını söyleyen Arzen, en çok sevilen nostaljik şarkılar üzerinde yoğunlaştıklarını anlatıyor. Farklı kültürlerin de uyum yaşamasına özen gösterdiklerini anlatan ünlü besteci, çocuklarla çalışmanın da hiç zor olmadığını dile getiriyor. Arzen, öğrencilerin hem müzikal olarak hem de Türkçe bilgilerinin bu iş için yeterli olduğunu dile getirirken, "Siz Endonezyalı Rahmi'nin Ahmet Kaya'nın Şafak Türküsü'nü nasıl yorumladığını dinlediniz mi? Muhteşem." ifadelerini kullanıyor. Arzen, Türkçe Olimpiyatları ile ilgili duygularını ise şöyle ifade ediyor: "Dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı dil ve kültürlerindeki çocuklar, anlaşmak ve geleceğin dünyasını sevgi ile oluşturmak için toplandılar; İstanbul'da, tanışmaktan, tartışmaktan, kendi fikrini tartıştırmaktan korkmayan çocuklar "Gelin tanış olalım'' diyorlar."
Zaman