Bu gün önemliydi. Regaib Kandili ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı üst üste geldi. Güzel bir tevafuk oldu, diyenler var.
Yaşadığımız bu müstesna günü değerlendirmeliyiz.
Bayrak asma:
Milli bayramlarda bayrak asmak özellikle şehirlerde adet haline geldi. Bu adet bu sene de yerini buldu. Ama bazı vatandaşlar birkaç senedir devam ettirdikleri bir yanlışı yeniden tekrarladılar. Normal bayrağımızdan farklı bir bayrak astılar. Bu bayrağın üstünde ay ve yıldızdan başka bir şey daha var.
Milli bayrağımız üzerine başkaca bir resmin basılması suç değil mi?
Bir devletin birden çok bayrağı olur mu?
Bu uygulama hakkında neden bir kovuşturma yapılmıyor, yoksa bu durum suç oluşturmuyor da biz mi bilmiyoruz?
Sokaklardaki tezahür:
Türkiye toplumu, kahır ekseriyeti itibarı ile Müslümandır. Halkın İslam’dan daha çok benimsediği bir değer yoktur. Bilinçli ya da bilinçsiz bu millet İslami referanslara değer verir. Hiçbir değeri inancının önüne geçirmez. Onca dejenereye rağmen bu iş hala bu minval üzere devam etmektedir.
Dün Türkiye sokaklarına bakanlar bu tespitlere hak vereceklerdir. Aynı günde iki bayramı birden yaşamak gibi müstesna bir günde bakmasını bilenlere halkın bir mesajı vardı:
İnançlarıma uygun düşmeyen uygulamalarına şahit olduğum ritüeller bayram dahi olsa isteyerek katılmam. Ama referansı İslam olan bir değeri de yere düşürmeye razı olmam. Benim bu tavrımı yetkili ve etkili kişilerin anlamasını kabul etmelerini bekliyorum, demek istenen budur.
Netice itibariyle Türkiye halkının geçmişine, geleneklerine ve inancına bağlılığını yeterli bulmuyor olabilirsiniz. Her geçen gün sizi çileden çıkaran ahlaki yozlaşmadan şikayetçi olabilirsiniz. Gençliği başıbozuk hoyratlığı sizi karamsar duygular içine sürükleyebilir.
Her şeye rağmen bu millet hala İslami olanı re fere ediyor, olmayana da mesafeli yaklaşıyorsa bu durum başlı başına bir umut kaynağı olabilir.
Dünkü Türkiye bu idi.