DTP'den olaylı Diyarbakır çıkarması

Terör örgütü sempatizanları güvenlik güçlerine taşlarla saldırırken, polis, göstericileri tazyikli suyla dağıttı.

Gözaltına alınan 1 kişi, polise "Olaylarla ilgim yok, ne olur beni almayın" diye yalvardı. Bazı partililerin, polisin taşlanmaması için büyük gayret sarf ettiği gözlendi.

Ahmet Türk ve milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi kararından sonra ilk kez Diyarbakır'a geldi. Kalabalık bir grup tarafından karşılanan Türk ve arkadaşları, DTP il binası önünde kendilerini bekleyenlere seslendi.

DTP'liler, konuşmaların ardından sivil toplum örgütleri ile görüşmek için parti binasının önünden ayrılırken, olaylar çıktı. Bir grup, terör örgütü lehine slogan atarak güvenlik güçlerine taşla saldırdı. Uzun süre müdahale etmeden bekleyen polis, göstericilerin dağılmaması üzerine harekete geçti. Güvenlik güçleri, eylemcileri tazyikli suyla dağıttı. Ara sokaklara kaçan göstericilerden bazıları gözaltına alındı. Olaylar esnasında, yaşlı insanlar ve kadınların gösterilerin ortasında kalarak zor anlar yaşadıkları gözlendi. Bir grup gösterici ise AK Parti İl Başkanlığı binasını taşladı.

Bu arada, polis, DTP eski il binasına giren göstericileri almak için kapıda bekledi. Polis, DTP'li eski yöneticilerle görüştükten sonra binadan çıkanları tek tek kontrol ederek, üzerlerindeki boyalı suyun izini aradı.

Gözaltına alınan biri bayan iki kişi, eyleme katılmadıklarını söyleyerek, polise uzun süre direndi. Polis aracının ön sileceğine tutunan genç, gösterilerle bir ilgisi olmadığını anlatmak için uzun süre dil döktü. Polis, şüpheliyi güçlükle aracın içine alabildi. Gözaltındaki bayan da okuldan geldiğini belirterek ağladı.

Bağlar ilçesinde ki olaylar ise yer yer sürüyor. (CİHAN, AA)



AHMET TÜRK: DİYALOG GRUBU OLUŞTURULSUN


Kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk ve milletvekilleri, kapatma kararı sonrası Diyarbakır'da seçmenleriyle buluºtu. DTP eski il binası önünde kalabalığa seslen Türk, sağduyulu mesajlar verdi.

Kürt sorununda çözümün hala mümkün olduğunu vurgulayan Türk, içinde Türklerin ve Kürtlerin bulunduğu bir 'diyalog grubu' kurulmasını önerdi. Kürt sorununun Türkiye'nin en önemli problemi olduğunu vurgulayan Türk, şöyle konuştu:

"Biz bu sorunun üç gün-beş gün içinde çözülmeyeceğini biliyoruz. Ama burada bir yaklaşımı, mantığı sorguluyoruz. İnkar, imha mantığını sorguluyoruz. Eğer siz ondan vazgeçerseniz, Kürt yurttaşınızı anlarsanız, onun özgürlük taleplerini içselleştirirseniz halen bu sorunu çözmek mümkün. Biz inancımızı, umudumuzu kaybetmeyiz. Yeniden bu ülkede özgür ortak bir geleceği oluşturma şansına sahip oluruz. Çok hassas süreçte herkesi yeniden düşünmeye davet ediyoruz. Yeniden tartışmaya, diyaloga davet ediyoruz. Yeni bir mantıkla, yeni bir anlayışla yeniden Kürt sorununun çözümüne endekslenmeliyiz. Türkiye halkının vicdanı olacak, içinde Türk'ün Kürt'ün bulunduğu, herkesin güvendiği bir diyalog grubu oluşturmamız lazım. Akil insanları getirmemiz lazım. Nelerin yapılması gerektiği, Kürt halkının sahip olması gereken haklar üzerinde çalışmalar yapmalı ve parlamento, ortaya konulan çalışmayı gündemine almalı. Halen bu umudun olduğuna inanıyorum. Partileri kapatabilirsiniz, bizi parlamentodan atabilirsiniz ama halkımızın mücadelesinin önünde sarsılacaksınız, ezileceksiniz."

Yasakların kendilerini sınırlandıramayacağını dile getiren Türk, milletvekilliğinin düşürülmesi ve partinin kapatılmasını önemsemediklerini belirtti. Türk, "Bizim için önemli olan halkımızın özgürlük mücadelesidir. Bu özgürlük mücadelesi başarıya ulaşacaktır. Çok şey istemedik. İnsanca yaşamayı istedik. Özgür yurttaş olmak istedik. Martin Luther King, 'Benim de bir rüyam var' diyordu. Bizim de rüyamız özgürlük rüyasıdır. Kürt halkının özgürleşme rüyasıdır. Bunu gerçekleştireceğiz." dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin oy birliğiyle DTP'yi kapattığını hatırlatan Türk, kararı 'dünyanın hangi hukuk davasında yüzde yüz bir karar var. 11 üyenin kullandığı oyun aynı olması hukuki bir karar anlamına hiç bir zaman gelmeyecektir.' İfadeleriyle eleştirdi.

Dökülen her kan damlasından hükümet ve siyasi partilerin sorumluluğu olduğunu ileri süren Türk, "Barışa inandık. İnanmaya da devam etmek istiyoruz. Barış kutsaldır. Türkiye'deki hükümete, siyasi partilere devletin bütününe sesleniyorum. Artık yeniden düşünmek zorundasınız. Bu ülkede barışı sağlamak zorundasınız. Bu ülkede dökülen her kandamlasından sizler sorumlusunuz. Bunları söylerken Kürtlere de çağrı yapıyorum: Kürdüyle, Türküyle, barış için yan yana ve birlikte barışı irdelememiz, kararlılığımızı ortaya koymalıyız. Bu ülkenin insanlarını birbirine kırdırmayalım. Yazıktır, günahtır diyoruz." şeklinde konuştu. Konuşmalardan sonra, Türk ve beraberindekiler, sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle görüştü.
zaman