Döviz borçlusuna çok özel taktikler

Dövizle borçlananlar, ev ve işyeri kiralayanlar sıkıntıda. Ancak umutsuzluğa kapılmayın, T.C. Yasaları ve Yargıtay İctihatları büyük kur artışlarına karşı koruma sağlıyor.

Bildiğiniz gibi dolar uzun süre 1.20-22 YTL seviyelerinde çakılı kaldıktan sonra aniden hareketlendi ve 1.74 YTL'ye kadar çıktı. Krizin birazcık nefes aldığı bugünlerde ise 1.60 YTL'nin altına inmemekte direniyor.

Dövizle borçlananlar, ev ve işyeri kiralayanlar sıkıntıda. Alışveriş merkezlerinde dövize dayalı kira kontratı imzalayanlar, ev kiralayanlar şimdi bu sözleşmelerde iyileştirme yapabilmek için AVM yönetimleriyle, ev sahipleriyle dişe diş pazarlıklar yapıyor.

Ancak görünen o ki Türkiye'de ne sade vatandaş ne de büyük firmalar aslında döviz kurlarında beklenmeyen artışlara karşı mevcut yasaların ve Yargıtay içtihatlarının kendilerini koruma altına aldığını çok fazlaca bilmiyor.

Bilmedikleri için de kiralarda olası bir iyileştirmeyi, kira anlaşması yaptıkları mal sahibinin insafına bırakmış görünüyorlar.

Oysa Türk hukukunda bu tip ekonomik şartlardaki değişikliklere yönelik koruyucu kanunlar var.

Sözleşme yapıldığında karşılıklı mevcut denge, sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulursa, konu yargıya taşınabilir.

Zira hukukçu deyimiyle işlem temeli çökmüştür.

Bu durumda hakim, kiracının borçlunun yararına olarak onun tamamen ve kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verebilir. Müdahale ederek sözleşmeyi değişen koşullara uyarlayabilir.

Şu an TBMM'de görüşülen Borçlar Kanunu tasarısının 137'inci maddesi “Aşırı ifa güçlüğü”nü tanımlıyor ve borçlu lehine kriz ortamlarında çok açık ve net koruma koşulları getiriyor. Ancak bu yasanın çıkmasını beklemeksizin de mevcut yasalarla kiralarda iyileştirme talep etmek mümkün.

Hakim bu kararı Medeni Kanun'un 2 ve 4'üncü maddelerine dayanarak verebilir.

Çünkü kira bedelini aşırı yükselen kurlara rağmen döviz cinsinden talep etmede ısrar etmek, hakkın kötüye kullanılmasıdır. Bu da Medeni Kanun'un 2. maddesine göre kabul edilemez taleptir. Çünkü kiracının Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz nedeniyle fevkalade hal ve şartların çıkmasında bir kusuru yoktur.

Kiracının kiralayana bir ihtarname çekerek, kriz nedeniyle değişen olağanüstü ekonomik koşulları dikkate alıp, kira sözleşmesinin şartlarını yeniden gözden geçirmeye, sözleşmenin yeni şartlara göre uyarlanmasını talep etmeye hakkı vardır. Eğer bu talebine karşılık bulmuyorsa konuyu mahkemeye taşıyıp “uyarlama davası” açabilir.

Bu davalar mahkemelerde süratle görülür ve karar da büyük oranda borçlu lehine çıkar.

Ancak bu sürede önemli bir noktayı belirtmek lazım. Kiracı, temerrüde düşmemek için kira borcunu “itiraz şerhi” koyarak ödemeyi sürdürmelidir. Aksi halde tahliye sebebi oluşacağını bilmelidir.

vatan

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri