İstanbul'da, 27 yıl önce dünyaya gözlerini açan Burak Hazine, şimdi doğduğu hastanede şifa dağıtıyor.
İlk çocuklarını henüz 4 aylıkken kaybeden Hazine çifti, acı kayıplarının ardından 18 yıl boyunca evlat hasreti çekti. Hazine çifti, 18 yılın sonunda kucaklarına önce kızları Merve, 4 yıl sonra da oğulları Burak'ı alarak anne ve baba olmanın sevincini yaşadı.
Burak Hazine, başarılı eğitim hayatının ardından, insanlarla birebir iletişim kurup, dertlerine çare olabilmek için doktor olmaya karar verdi.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden başarıyla mezun olan Hazine, şimdi kendisinin de dünyaya gözlerini açtığı Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hastalara şifa kaynağı oldu.
"Bebeğin gözünü açıp ilk sizi gördüğü an çok güzel bir an"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Hazine, zorunlu görevini Şile'de tamamlayarak, 2 yıl önce Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne atandığını söyledi.
Hazine, kadın hastalıkları ve doğum branşının uzmanlaşmak istediği alan olduğunu dile getirerek, "Fakültedeyken hem klinik hem cerrahi açıdan beni tatmin edecek bir branşı seçmek istiyordum. Bu alan da bunun için biçilmiş kaftan. Hem gebe takibiyle hem jinekolojik vakaları benim açımdan önemli bir branş. 2 senedir de burada görev yapıyorum." diye konuştu.
Hastanede göreve başladığında uzunca bir dönem doğumhanede çalıştığını dile getiren Hazine, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bebeğin gözünü açıp ilk sizi gördüğü an benim için çok güzel bir an. O an istediğiniz kadar stresli olun, hemen tebessüm ediyorsunuz. Çünkü dünyadan bihaber ve çok güzel bir varlık karşınızdaki. Hastane içinde doğumunu yaptırdığım kadınlar bebekleriyle bazen önümü kesiyor. Aramızda çok kuvvetli bir hasta-doktor ilişkisi var. O nedenle de hastalarımın bir çoğuyla iletişim halindeyiz."
"Evlat hasreti çekenlere, ailemi örnek gösteriyorum"
Dr. Burak Hazine, hastaneden birçok farklı kesimden bireylerin sağlık hizmeti aldığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Özellikle çocuk sahibi olamak isteyip de olmayan hastaları gördüğümde mutlaka ailemi örnek gösteriyorum. Asla umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğini söylüyorum. Ailemin 18 yıl sonra evlat sahibi olmasını hastalarla paylaştığımda hepsinin yüzünde bir tebessüm oluyor. Annemle babamın yaşadıkları dolayısıyla evlat hasreti yaşayan aileleri anlama konusunda da daha duyarlı olduğumu düşünüyorum. Birebir insanla muhatap olacağım bir iş yapmak istedim. İnsana birebir hizmet verebilmek için tıp alanını seçtim. Derler ya bir daha dünyaya gelsem yine doktor olurdum."