Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında yaşanan olayda, bir memura tekerrür eden disiplin suçu nedeniyle aylıktan kesme cezası verilmiştir. İdare mahkemesi de söz konusu cezayı hukuka uygun bulmuştur.
Temyiz incelemesi yapan Danıştay, tekerrür'de ikili ayrıma gitmiştir.
657 sayılı Kanunun 125/2 maddesi şu şekildedir:
"Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyleverilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir."
Bu maddeye göre, fiili veya halin ikinci tekrarında, aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya hallerin olması durumunda ise üçüncü tekrarda bir üst disiplin cezası verilmelidir. Danıştay fiilin veya halin tekrarında birerbir aynı olayın olmasının gerekli olmadığını belirtmiştir.
İŞTE MAHKEME KARAR
Danıştay 12. Daire Başkanlığı
ESAS: 2012/6364
KARAR: 2016/1596
İstemin Özeti : Antalya 1. İdare Mahkemesince verilen 25/11/2011 tarihli ve E:2009/901; K:2011/1582 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 08.06.2011 tarihli, 27958 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 2. maddesi uyarınca, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı davalı konumuna alınarak işin gereği görüşüldü:
Dava, ...görev yapan davacının 657 sayılı Kanunun 125/B-(a) maddesi uyarınca önerilen dört adet kınama cezasından birinin tekerrür hükmü nedeniyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası olarak uygulanmasına ilişkin 08.09.2009 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, soruşturma kapsamında incelenen iki eylemi nedeniyle kusurlu olduğu sonucuna varılan ve iki adet kınama cezası ile cezalandırılması gereken davacı hakkında tekerrür hükmü uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/B-(a) maddesinde, "verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak" fiili, kınama cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Aynı Kanunun 125/2. maddesinde, "Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içindetekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir." hükmü getirilmiştir.
Anılan Kanunda düzenlenen tekerrür hükümlerinde, "fiil veya halin tekerrürü" ile "aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulaması" şeklinde iki ayrı durum düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; ... olan davacı hakkında açılan soruşturma sonucunda Bakanlık müfettişleri tarafından düzenlenen 31.07.2009 tarihli ve 2-4 sayılı soruşturma raporunda dört ayrı başlık altında toplanan fiilleri nedeniyle 657 sayılı Yasanın 125/B-a maddesi uyarınca dört ayrı kınama cezasının teklif edildiği, bu kınama cezalarından birinin tekerrür hükmü nedeniyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası olarak uygulanması üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere tekerrür hükmünün uygulanabilmesi için, sonraki fiilin önceki fiilden ve bu fiil nedeniyle verilmiş olan disiplin cezasının tebliğinden sonra işlenmiş olması gerekmektedir. Tekerrür halinde bir ağır cezanın uygulanmasının altında yatan hukuki gerekçe de bunu gerektirir. Ayrıca, "fiil veya halin tekerrürü" ibaresinden bire bir aynı olayın gerçekleşmesinin değil, aynı madde kapsamında cezalandırılabilecek ve aynı nitelikte değerlendirilme imkanı bulunan fiil ve halin anlaşılması gerekmektedir.
Dava konusu işlemde tekerrür uygulamasına esas alınan disiplin cezasına ilişkin olarak bir belirleme yapılmamış olmakla birlikte, soruşturma raporu ve savunma dilekçesinden, davacının 657 sayılı Kanunun 125/B-(a) maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 03.03.2006 tarihli 281 sayılı işleme konu olan fiil ve halin tekerrüre esas alınmış olduğu anlaşılmaktadır.
Temyize konu edilen ve sadece 31.07.2009 tarihli ve 2-4 sayılı soruşturma raporunda yer alan isnatlar incelenerek verilen kararda, tekerrüre esas alınan söz konusu fiilin incelenmemiş olması anılan kararın bozulmasını gerektirmektedir.
Bunun yanı sıra, dava konusu işlemde yukarıda aktarılan iki farklı tekerrür uygulamasından hangisine dayalı olarak 1/30 oranında aylıktan kesme cezasının verildiği; dört ayrı fiil ve halden hangisinin bu uygulamaya esas alındığının belirtilmemiş olduğu görülmektedir.
İdare mahkemesince bu husus yapılacak ara kararıyla açıklığa kavuşturulduktan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, salt dava konusu işlemde bu belirlemenin yapılmamış olmasının dava konusu işlemi sakatlayacak nitelikte bir eksiklik olup olmadığı konusu temyiz aşamasında irdelenmemiştir. Davalı idare tarafından aynı soruşturma raporunda getirilen kınama cezası teklifleri uyarınca -varsa- tesis edilen diğer işlemlerin dayanağı isnatlar göz önüne alınarak da yapılabilecek olan bu belirlemenin -herhangi bir nedenle- yapılmasının mümkün olmaması durumunda mahkemece bu husus ayrıca değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işleme gerekçe yapılan ve tekerrür uygulamasına esas alınan fiil incelenmeksizin işlemin iptali yolunda verilen temyize konu kararda bu nedenle hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 23/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.