Dinlemeye ince ayar

Anayasa Mahkemesi, MİT, Emniyet ve Jandarma'nın görev yasalarına eklenen, “Dinleme faaliyetlerinin denetimi, başbakanın özel olarak yetkilendireceği kişi veya komisyon tarafından yapılır” hükmünün iptaline karar verdi

Anayasa Mahkemesi, MİT, emniyet ve jandarmanın mahkeme kararıyla yaptıkları istihbari ve adli nitelikteki telefon dinlemelerini düzenlemek ve denetlemekle yetkili Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) “Hükümet güdümünde” çalıştığı eleştirilerine yol açan düzenlemeleri iptal etti. Mahkeme, dinlemeye olanak sağlayan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 135. maddesinin iptali istemini de esastan görüşmeyi kararlaştırdı.
Yüksek Mahkeme, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP'nin, TİB'in kuruluşuna yönelik 5397 sayılı kanunun bazı maddelerinin iptali istemiyle 3 yıl önce açtığı davayı dün karara bağladı.
Mahkeme, oybirliğiyle, 5397 sayılı kanunla, MİT, emniyet ve jandarmanın görev yasalarına eklenen, “Dinleme faaliyetlerinin denetimi, başbakanın özel olarak yetkilendireceği kişi veya komisyon tarafından yapılır” hükmünün iptaline karar verdi.
Mahkeme, kanunun, “TİB Başkanı, Telekomünikasyon Kurumu Başkanı'nın teklifi üzerine Başbakan tarafından atanır” şeklindeki maddesini de oy birliğiyle iptal etti.

Dinleme tartışmaları
Alınan bilgiye göre, bazı üyeler, TİB'in hükümet kontrolünde olduğu izlenimi veren düzenlemelerin tartışmalara yol açtığına dikkat çekti. Bazı üyeler de başbakanın atamasını doğrudan yaptığı kurumun denetlenmesi konusunda da yetkili olmasının Anayasa'ya uygun olmadığını söyledi. Toplantıda, Ergenekon soruşturması tartışılmadı, ancak, üyeler toplumda yayılan “herkesin telefonu dinleniyor” duygusunun, bu konudaki yetkili kurumun bağımsız bir görüntü vermesini gerektirdiği noktasında birleşti.
İptal edilen düzenlemelerin yürütmesinin durdurulmasına ise gerek görülmedi.

Hükümet denetimi
İptal kararları, gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. TBMM'nin bu süreçte, TİB Başkanı'nın nasıl atanacağı ve kurumun faaliyetlerinin nasıl denetleneceği konusunda yeni bir yasal düzenleme yapması gerekiyor.
TİB Başkanı'nın üçlü kararname ile atanması ve kurumun, yargı organlarının da katkı sunacağı bir komisyon tarafından denetlenmesi yönünde bir düzenleme yapılabileceği belirtildi.
Yasa hükümleri iptal edilmediği için TBMM'nin bu konuda bir yasal düzenleme yapma zorunluluğu bulunmuyor. Anayasa Mahkemesi'nin kararı, bugüne kadar yapılan telefon dinlemeleri ile bundan sonra yapılacak dinlemeleri etkilemiyor.
TBMM'nin TİB Başkanı'nın atanmasına yönelik çıkaracağı yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle, TİB Başkanı Fethi Şimşek'in görevi sona erecek. Ancak, Şimşek'in yeni yasa doğrultusunda yeniden atanma imkanı da bulunuyor. Şimşek, iletişimin izlenmesi konusunda jandarmaya verilen yetkiye itiraz ederken, MİT ve emniyetin yetkisine ise itiraz etmemesi nedeniyle eleştirilmişti.
Şimşek, dün NTV'ye, “Dinlemelerle ilgili hükümlerin iptali söz konusu değil. Adli ve istihbari dinlemeler, bugünden önce olduğu gibi devam edecek. İptal, TİB Başkanı'nın atanması ve denetleme konusunda. Sayın Başbakan, Ulaştırma Bakanı, bizden dinlemelerle ilgili talepte bulunmamıştır. Herhangi bir denetleme de olmadı” dedi.

Başbakana verilecek
Yüksek Mahkeme'nin düzenlemeleri, “hükümet güdümünde” görüntüsü verdiği gerekçesiyle iptal etmesine rağmen, TİB'in çalışma esaslarına ilişkin 10 Kasım 2005'te yürürlüğe giren yönetmelikteki kritik bir düzenleme hâlâ geçerli.
Yönetmeliğin, Başkanlığın görevlerini düzenleyen fıkrasında, “Başkanlık, faaliyetleriyle ilgili olarak, talep ettiğinde derhal başbakana bilgi verir” düzenlemesi var.
Bu düzenleme, yönetmelikle ilgili geçmişte Danıştay'a açılan davalarda iptal edilmedi. TİB, yine başbakana bilgi vermek zorunda kalacak.

Dinlemelere iptal yolu
Manisa 4. Asliye Ceza Mahkemesi, şüphelilerin telefonlarının dinlenmesine, terör suçlarında dinleme kararlarının sürekli biçimde uzatılmasına olanak sağlayan CMK'nın 135. maddesinin iptali istemiyle Yüksek Mahkeme'ye başvurmuştu. Başvuruda, “Yetkinin yanlış düzenlenmesi nedeniyle, üçüncü kişiler de dinlenebilmektedir. Paranoya içinde, şizofrenik bir toplum yaratılmakta. BBG evindeki gibi bir yaşam idame ettirilmekte” denilmişti. Yüksek Mahkeme, dün, bu başvurunun esastan görüşülmesine karar verdi.
milliyet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri