Dinçer, ODTÜ soruşturmasını değerlendirdi

Dinçer, YÖK'ün ODTÜ soruşturmasını değerlendirdi

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ODTÜ olaylarının ardından YÖK'ün soruşturma başlatmasına ilişkin, "Keşke üniversite bunları kendisi soruştursaydı. YÖK'e gerek kalmasaydı diye düşünüyorum ama YÖK'ün de yine üniversite üst kurumu olarak böyle bir şey içerisinde olmasını ben doğrusu olumlu buluyorum" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Otelcilik ve Turizm İşletmelerinde Uygulamalı Eğitim Projesi kapanış töreni öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. 'ODTÜ olaylarının ardından YÖK'ün soruşturma başlatmasını' değerlendiren Dinçer, ODTÜ'deki hadiselerin sadece öğrenci hadisesi olarak görülmesinin eksiklik olduğuna işaret ederek, "Dolayısıyla orada olup bitenlerin aslında demokratik bir tepki göstermenin çok dışına taştığını da hemen tespit etmek lazım. Orada olup biten hadiseler gazetelerden siz de gördünüz, gösteriyi yapan arkadaşlarının ortaya koyduğu tavır ve davranışlar doğrusu demokratik bir tavır değil. O açıdan bakıldığında aslında gönlümüz isterdi ki üniversite yönetiminin kendi dirayetini ve inisiyatifini ortaya koysun. Gerekli güvenlik tedbirlerini alsın ve orada çok önemli bir faaliyet yapılırken herhangi bir tatsızlık ve huzursuzluk olmadan problemler çözülsün" dedi.

Üniversite yönetiminin o konuda inisiyatifini kullanmadığını ve bir dirayet gösteremediğini belirten Dinçer, bu hadiselerin olup bitemeyeceğini bir yönetimin tahmin edemeyebileceğini söyledi. Dinçer, "Olaylar olup bittikten sonra kendisi gereğini yapsın, özerk bir yönetim anlayışı içinde kendi soruşturmalarını kendisi yapabilsin. O açıdan bakıldığında keşke üniversite bunları kendisi soruştursaydı. YÖK'e gerek kalmasaydı diye düşünüyorum ben. Ama YÖK'ün de yine üniversite üst kurumu olarak böyle bir içerisinde olmasını ben doğrusu olumlu buluyorum" şeklinde konuştu.

“KILIK-KIYAFET YÖNETMELİĞİ NEYSE ONA UYMAK ZORUNDALAR”

Öğretmenlere yönelik kılık kıyafet yönetmeliği ile ilgili soru üzerine de Dinçer, “Biz öğretmen kavramı konusunda hep birlikte bir ortak fikre ulaşmalıyız. Öğretmen kimdir diye baktığımız da, öğretmen Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmenlik kadrosuna geçmiş bir yıllık stajını tamamlamış ve artık ders verme yetkisini almış kişidir. Onun dışındakiler ya stajyerdir ya da öğrencidir. Stajyer olarak eğitim fakültesinde okuyan öğrencilerin okullarımızda eğitime dair yetiştirme eğitimi almalarının bizce öğrencilik vasıflarını kaybetmedikleri bir durumdur. O açıdan bakıldığında devlet memuru değildirler ve henüz öğretmen olma hakkı elde etmemişlerdir. Öğretmende olmamışlardır ve onlar kendi okullarının prosedürlerine tabidirler. Biz öyle gördük. Dolayısıyla kendilerini öğrenci vasfıyla hangi hakları taşıyorlarsa bizim kurumumuzda o haklarla kalabileceklerine karar verdik. Değilse, devlet memurlarının kılık kıyafetleriyle ilgili düzenlemeler neyse, devlet memurları onlara uymakla mükelleftirler” diye konuştu.

memurlar.net

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri