Başbakan geçen gün Yalova’da seçim kampanyası konuşması yapıyordu.
Meydandaki kalabalık hoşuna gitmiş olacak ki Erdoğan havasını bulmuştu.
Kükredikçe coşuyor, coştukça kükrüyordu.
“Çocuklarınızı bunların okullarına göndermeyin, devlet okulları bize yeteeerrr”
Biran irkildim, Başbakan neden bahsediyordu?
Bahsedilen okulun nesi bize yeterdi?
Mesela okulun fiziki yapısı yeterli miydi, hayır.
Yeterli olsaydı hiç sabahçı-öğlenci diye ikili eğitim yapmaya gerek kalır mıydı, hayır.
Okulumuzun spor etkinlikleri için açık veya kapalı yeterli spor sahası var mı, hayır.
Okulumuzda sanatsal eğitimler için yeterli atölye odaları var mı, hayır.
Okulumuzun mescidi, abdesthanesi var mı, hayır.
Müfredata hiç girmeyelim… Orası gerçek bir muamma…
Daha bir sürü eksik ve yanlış şeyler…
Düşündüm ama içinden çıkamadım.
Sahi siz Başbakana katılıyor musunuz?
Devlet okulları hangi açıdan kime yeter?
Kimseye yetmez aslında…
Yetseydi böyle olur muydu?
Ama hakkını yemeyelim okullarımız bu haliyle devletimize pekâlâ yeter.
Eğitim araçsallaştırılır ve devletin ideolojisi eğitim aracıyla kitlelere enjekte edilir.
Kemalizm, çocukların tüm zerrelerine nüfuz eder.
Verilen eğitimin paradigması o kadar yanlıştır ki neredeyse tüm ergenler “gezici” olurlar başımıza bela kesilirler.
Tayyib Beyin “devletin okulları bize yeter” çağrısını öncelikle okul müdürlerinin benimsemesi ve sahiplenmesi gerekiyor sonra da öğretmenler.
Bu yapılmadığı gibi başarılı öğrenci okuldan ayrılıp başka bir okula gitmesi hususunda teşvik ediliyor, gayrete getiriliyor.
Açıkçası başarılı öğrencilerin dershane ve okullar tarafından çeşitli imkânlarla ayartılıp çekilmesini dert edineni görmedim.
Kimse devletin okulunu düşündüğü falan yok.
Başbakana birisi gerçeği söylesin; dershanelerin kapandığı falan yok.
Eğitimi evlat yarıştırmak zanneden veliler sayesinde dershaneler harıl harıl çalışıyor.
Sizin anlayacağınız “devletin okulları bize yeter” sözünü kale alan yok.
Ta başından beri dershaneler konusunda yanlış stratejiler uygulanıyor.
Kendi evinin önünü süpürmeyen devlet başka evlerin önlerinin temiz olmasını istiyor.
Okullarda ve müfredatta gereken değişimler gerçekleşmeden zihinlerde değişim zor görünüyor.
Bu da eski tas ve eski hamama mahkûmuz anlamına geliyor.