Devlet Emridir, Mutlu Ol Öğretmen

Devlet Emridir, Mutlu Ol Öğretmen

Kitlesel zorunlu eğitim kültürel türdeşlik sağlamanın bir aracı olarak seferber edilirken resmi ideolojinin rızaya dayalı kabulü bu düzenek içerisinde incelikli bir biçimde kurgulanan öğretmenin maharetli ellerine bırakılmıştı. Dolayısıyla denilebilir ki yüceltilen aydınlanmış/misyoner öğretmen kimliği, bir resmi ideolojisi olan devletlerde böyle bir vazifenin ifa edicisi olarak kutsanmıştır. Oysaki bu, gerçek anlamda öğretmenlik mesleğinin de ölümü anlamına gelmektedir. Eğer öğretmenin bir itibar kaybından söz edilecekse bu en başta öğretmene biçilen rolün topluma rağmen kurgulanması sonucunda içine düşürüldüğü meşruiyet krizinden kaynaklanmaktadır.

 Bu aynı zamanda modern ideolojik eğitimin de krizidir.

 Devletin tepeden “parmak sallayan” bir eda ile tesis ettiği hiyerarşi ilişkisinde en zayıf halka konumundaki öğretmenler çalıştıkları kurumlarda tutsaklaştırılmışlardır.

 İki şiir, bir nutuk ile Öğretmenler Günü kutlaması; icrası, içeriği ve manasızlığı itibariyle öğretmenlere verilen bir değerin değil aksine sistem içerisindeki değersizleştirilmiş konumlarının hazin bir göstergesi niteliğindedir. Öğretmene adeta “İşte sen ancak böyle bir kutlamaya layıksın” denilmektedir.

 Özgür Eğitim-Sen olarak darbecilerin ihdas ettiği böyle bir günü tanımıyoruz ve kutlamıyoruz.

 Darbecilerin hoyratlığını sorgulamadan sürdüren, sivil görünümlü ikiyüzlülüğü kınıyoruz.

 Yılın 364 günü yok sayılan, çalıştıkları kurumlarda sürekli bir terbiyeye ve nizama sokulmak istenen öğretmenlerin yılın geri kalan bir gününde öğrencilerin zoraki bekletildikleri okul bahçesinde atılan nutuktan ibaret olan bir kutlamaya ihtiyaçları yoktur.

 “Devlet emridir bugün mutlu ol öğretmen!” mantığı ile özdeşleşen ve böyle bir mantığın son derece kaba bir biçimdeki uygulamasından ibaret olan bir kutlamayı zül addediyoruz. 

İdarenin tepeden bakan, hiyerarşik, militarist dönem artığı tasarruflarının gelip bütünüyle öğretmene patladığı ve sistem içerisinde öğretmenin değersizleştirildiği bir noktada “Öğretmenler Günü kutlanacak! Kutla!" mantığının ürünü olan böyle bir günü reddediyoruz.

 Kaldı ki herkese bir gün kontenjanından öğretmenlerin de nasibi olsun denilerek illa öğretmenlere bir gün tahsis edilmek isteniyorsa, UNESCO'nun 1994 yılında 5 Ekim'i Dünya Öğretmenler Günü olarak kabul ettiğini hatırlatabiliriz.

  

ALİ AYDIN

Özgür Eğitim-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri