Devlet Bahçeli: PKK'nın yapamadığı ayrışmayı hükümet yaptı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Bugün yüce Meclisin önüne PKK açılımıyla çıkan AKP hükümeti, 7 yıllık iktidarı dönemindeki acz ve zafiyetlerden sonra terör örgütüne teslim olma noktasına gelmiştir. Terörle mücadele bırakılmış, terörle müzakere ve müta

 

Bahçeli, ''demokratik açılım'' konusunda, TBMM Genel Kurulunda yapılan genel görüşmede, partisinin görüşlerini açıkladı.

Sözlerinin başında, terörle mücadelede vatan ve bayrak uğruna toprağa düşen şehitleri rahmet, minnet ve şükranla andığını ifade eden Bahçeli, gazilere de şükranlarını sundu.

''Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi, 89 yıllık kutlu tarihinin en talihsiz günlerinden birisini yaşamaktadır'' diyen Bahçeli, Türk milletinin kurtuluşu, bağımsızlığı, hürriyeti ve birliğinin en büyük temsilcisi olan, en muhteşem mekanı olan bu çatı altında konuşulan konulardan üzüntü duymamanın mümkün olmadığını söyledi.

Bahçeli, ''Türkiye'yi 7 yıldır derin uçurumlara sürükleyen, yönetim iradesini başka başkentlerin yörüngesine oturtanların, milleti bölme hayallerinin burada tartışılmak durumunda kalınmasının son derece kaygı verici olduğunu'' vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Hükümet eliyle Türkiye için bölünme modelleri arayışına girilmesine, siyasi tarihimizde ilk defa şahit olunmaktadır. Dün, Meclisin ilk Başkanı olan Mustafa Kemal'in Anadolu'ya çöreklenmiş işgalcileri atmak için verdiği mücadeleye bakınız. Bugün, aynı çatı altında bulunanların getirdikleri tekliflere bakınız. Dün, bir milletin bağımsızlık savaşını tıpkı bir savaş karargahı gibi doğrudan yönetmiş muhterem kahramanların vatanı kurtarmak için verdikleri mücadeleye bakınız. Bugün, bu mücadeleyi sorgulatmaya çalışanların çırpınışlarına bakınız. Dün, Malazgirt'ten buyana bu toprakları vatan yapmak için can vermiş milyonlarca aziz şehidin ve gazinin mücadelesine bakınız. Bugün, şehidini sorgulatan bir anlayışın düştüğü çaresizliğe bakınız. Dün, dağınık, moralsiz, umutsuz, yoksul bir milleti bir araya getirmek için elele vermiş; yılgın, küskün, moralsiz kitlelerden büyük bir millet meydana getirmiş kahramanlara bakınız. Bugün, aynı muhteşem milleti otuzaltıya bölmeye çalışanların heveslerine bakınız.''

''BUGÜN BURADA NEYİ TARTIŞACAĞIZ?''

''Bugün burada neyi tartışacağız?'' diyen Bahçeli, şu soruları yönetti:

''Nasıl bölüneceğimizi mi? Nasıl ayrılacağımızı mı? Kardeşlerimizi nasıl terk edeceğimizi mi? Bugün burada hangi konuda uzlaşacağız? Devletimizi nasıl parçalayacağımızı mı? Topraklarımızı nasıl taksim edeceğimizi mi? İllerimizi kimlere vereceğimizi mi? Bugün burada hangi karara varacağız? Şehitlerimize nasıl ihanet edeceğimizi mi? Gazilerimizi bir kez daha nasıl yaralayacağımızı mı? Asker, polis ve korucularımızın hatıralarını nasıl ayaklar altına alacağımızı mı? Aylardan beri görüşmek, buluşmak, konuşmak, temas kurmak istiyordunuz. İşte buradayız. Milletimizin gözü önünde ve onun şahitliğinde bilmek ve duymak istiyoruz: Maksadınız bunlardan hangisidir? Bize ne anlatmak istiyorsunuz? Bizden istediğiniz nedir? Bunların hangisini tartışıp, hangisinde uzlaşacağız? Bunların hangisini kabul edip, hangisine destek vereceğiz? Bunların hangisine onay verip, hangisini savunacağız? Ve Allah esirgesin, bunlara izin verirsek, göz yumarsak, görmezden gelirsek, Muhterem ecdadımıza, ne diyeceğiz? Ne anlatacağız? Ne söyleyeceğiz? Şayet varsa, bir yolunuz ve bahaneniz siz söyleyiniz. Gafletteydik, uyuyorduk, güçsüzdük mü diyeceksiniz? Görmedik, bilmedik, düşünmedik mi diyeceksiniz? Oy peşindeydik, günü kurtarmaya çalışıyorduk mu diyeceksiniz? Bu mekanda ayakta alkışladığınız küresel güçler, öyle istiyordu, pazarlıklar böyleydi, arkamızdan itiyorlardı mı diyeceksiniz? Ne yapalım, strateji kuruluşları böyle tavsiye ettiler. Birbirinden değerli zevat da böyle buyurdular. Çaresiz kaldık, boynumuzu eğdik mi diyeceksiniz? Devlet kurumları görülmemiş uyum içindeydi, Birileri de önümüzde fırsat var, kaçırmayalım demişti, Biz de razı olduk mu diyeceksiniz? Bunun hesabını iki cihanda nasıl vereceksiniz?''
''TÜRK MİLLETİ BUNU KABUL ETMEZ''

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türk milletinin bunu asla kabul etmeyeceğini ifade ederek, mezhebi, kökeni, yöresi ne olursa olsun, hiçbir kardeşinin buna razı olmayacağını bildirdi.

''Türkiye bir ve bütün olur, bu oyuna gelmez. Kardeşliğine, birliğine ve varlığına musallat olan bu tehlikeyi elinin tersiyle iter'' ifadelerini kullanan Bahçeli, sonsuza kadar var olmanın inancıyla, yıkımın muhataplarına da hak ettiği dersi vereceğini söyledi.

Bahçeli, ''Yaşattığı buhranın, sarstığı kardeşliğin, tehlikeye düşürdüğü birliğin hesabını da mutlaka sorar. Ve niyet sahiplerini uyarıyorum, MHP'nin Mecliste bulunan 69 kişilik birbirinden değerli arkadaşlarım ve milyonlarca Türkiye sevdalısı, al bayrağımıza kem gözle bakanların hakkından gelir. Bugün aldığınız oya bakıp, 'Türkiye'nin tamamıyız' deyip duruyorsunuz, dikkat edin; Hakkari'den, Edirne'ye, Artvin'den, Muğla'ya, Van'dan İzmir'e, Trabzon'dan Mersin'e kadar bu kutlu vatanda yaşayan bütün kardeşlerim hesaplarınızı boşa çıkartır ve gerçeklerle yüzleştirir'' diye konuştu.

Türk milletinin bugün son derece endişeli, huzursuz ve tedirgin; karşılarındaki sorunun da çok ciddi bir beka sorunu olduğunu ileri süren Bahçeli, bu açılımın amacı, anlamı ve sonuçlarının iyi ve doğru anlaşılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Bahçeli, bunun meşruiyetinin değerlendirilmesinde, yegane ölçünün, Anayasanın çizdiği hukuki ve siyasi çerçeve olduğuna dikkati çekerek, Anayasanın bu konudaki hükümlerine işaret etti.

''PKK açılımının bu temel ilkeler ışığında anlaşılması ve değerlendirilmesi kaçınılmazdır'' diyen Bahçeli, Türkiye'nin son 25 yıldır milli varlığını hedef alan silahlı terör ve bölücülük sorunuyla karşı karşıya olduğuna anlattı.

Bu süreçte, terörle mücadelede çok ağır bedeller ödendiğini vurgulayan Bahçeli, bu şerefli mücadelede 2002 yılına gelindiğinde terörün belinin kırıldığını, bitme noktasına getirildiğini söyledi.

''TERÖRE TESLİM OLMA NOKTASINA GELDİ''

AK Parti hükümetinin, terörün sıfır noktasına geldiği bir Türkiye devraldığını öne süren Bahçeli, ancak, aradan geçen 7 yılda terörün yeniden tırmandığını, etnik bölücülük hiçbir dönemde görülmemiş bir şekilde cüret ve mevzi kazandığını öne sürdü.

''Bugün Yüce Meclisin önüne PKK açılımıyla çıkan AKP hükümeti, yedi yıllık iktidarı dönemindeki acz ve zafiyetlerden sonra terör örgütüne teslim olma noktasına gelmiştir'' diyen Bahçeli, şözlerini söyle sürdürdü:

''Terörle mücadele bırakılmış, terörle müzakere ve mütareke süreci başlatılmıştır. Terörün tasfiyesi yerine, milli kimliği ve milli devleti tasfiye etmek için yola çıkan hükümet, bölücülüğün önünü açmıştır. Terörün talepleri siyaset sahnesine taşınmış, etnik bölücülük meşruiyet zemini kazanmıştır. PKK açılımıyla yapılmak istenen, terörün silah ve şiddetle yapamadığının siyasi yollarla hayata geçirilmesidir. Yüce Meclis maalesef bugün PKK'ya teslimiyetin belgesi olan bu yıkım projesini görüşmektedir. Hükümetin PKK açılımının hareket noktası; terörden beslenen bölücülük sorunun etnik ve meşru kimlik ve hak talebi sorunu olarak tanımlamasıdır. Sorunun kaynağı ve esası; bireysel hak, temel hürriyetler ve demokratikleşme özlem ve talepleri değildir. Yapılmak istenilen, bireysel kültürel haklar değil, oluşturulmak istenen bir azınlığın kolektif olarak kullanacağı siyasi azınlık haklarıdır.''
''HAREKET NOTKASI YANLIŞ VE SAKATTIR''

Bahçeli, AKP'nin açılım sürecinin hareket noktası ve temelinin, bu nedenlerden dolayı yanlış ve sakat olduğunu belirtti. Terörün baskı altına aldığı vatandaşların yegane siyasi temsilcilerinin, eli kanlı veya silahı bırakmış teröristler değil, yalnızca bu çatı altında bulunanlar olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

''Bu vatan, bundan bin yıl önce gerçek sahibini bulmuştur. Aradan geçen on asır, bu coğrafyadan tarihe damgasını vurmuş bir büyük milleti ortaya çıkarmıştır. Bunun adı Türk milletidir. Bu iftihar ettiğimiz beşeri varlık, köklerin, kökenlerin, dillerin, mezheplerin üstünde bir maddi ve manevi bağ ile birleşmiştir. Bizleri bir araya getiren, acılarımız, anılarımız, zaferlerimiz, hüzünlerimiz ve coşkularımız olmuştur.

Her çekilen halay, her dövülen davul, her buluşulan düğün, her açılan duvak, her doğan çocuk, her sallanan beşik, her tüten ocak, her can veren şehit bizi bir millet yapmıştır. Bin uzun yılda kız alıp vermiş, fetihlere katılmış, işgale direnmiş, vatanı kurtarmış, birlikte üzülmüş, sevinmiş, ağlamış ve gülmüştür. En önemlisi de evlatlarımız bu değerler uğruna şehit düşmüştür. Tekraren ilan ediyorum: Bizi bugüne getiren kökenimiz, doğduğumuz yer, muhterem anamızın dili, ruhumuzu teslim ettiğimiz inancımız ve mezhebimiz ne olursa olsun, bizim adımız Türk milletidir.''

Bahçeli, son 200 yılda bu coğrafyada yaşananların tamamının, bu tertemiz ve soylu milleti Anadolu'dan göndermek üzerine oynandığını bildirdi.

''BURASININ ADI TÜRKİYE, MİLLETİNİN ADI TÜRK MİLLETİDİR''

Türkleri Anadolu'dan atmak hayalinin, yüzyılları aşarak günümüze kadar ulaşan vazgeçilmez bir emel olduğunu dile getiren Bahçeli, ''Aziz milletimiz, altı asırlık hükümranlığının sonucunda, ana yurda, baba toprağının sınırlarına, asli unsurun ocağına dönmüştür. Bu tarihten sonra, büyük Türk milleti için dönülecek başka toprak parçası, gidilecek başka göç güzergâhı ve verilecek başka vatan köşesi de kalmamıştır. Anlamakta ve anlamlandırmakta güçlük çekenlere tekrarlıyorum: Burasının adı Türkiye, milletinin adı ise Türk milletidir'' diye konuştu.

Bahçeli, ya bu topraklar ve üzerinde yaşayan milletin bir ve bütün tutulacağını, ya da Türk milletinin Anadolu'dan atılacağını ve tarihten silineceğini ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi:

''Bilmeyenleriniz varsa, ben buradan tekraren söyleyeyim; bunun adı tarihi Şark meselesidir ve tarafları bellidir. Bir yanda Türk milleti, diğer yanda yedi düvel. Bir yanda milletimiz, inançlarımız, değerlerimiz ve bayrağımız; diğer yanda haçlı zihniyeti. Bugün adının değişmiş olması, maskelerin değişmiş olması, bu tarihi emelleri değiştirmemiştir. Bunu görmek lazımdır. Bunu bilmek lazımdır. Adına ne denirse denilsin, ister fırsat, ister çare, ister yol haritası, ister açılım, dayatılmak istenenler Şark Mesele'sinin bugünkü uzantısıdır.''

Bahçeli, coğrafya tartışılırsa, milletin, millet tartışılırsa devletin, devlet tartışılırsa bayrağın, bayrak tartışılırsa varlıklarının ortadan kalkacağını belirterek, şunları ifade etti:

''Bunlar ne fantezi bir düşünce, ne bir vehim, ne bir sendrom, ne bir paranoyadır. Binlerce yıllık insanlık tarihinin, yüzlerce yıllık milletler mücadelesinin, millet olmanın inceliklerine nüfuz edebilmiş bir yüksek fikriyatın, derin duyuşun ve milli tarihe vakıf olmanın eseri ve sonucudur. Bunlar benim şahsi fikrim değil, bin yıllık millet varlığının bu topraklarda tutunmak için, kanla, gözyaşıyla, çileyle bugüne aktardıkları stratejik miras ve emanetlerdir. Bütün bu gelişmeleri ve yorumlarımı, iyi niyetli olduklarını düşünmeye devam etmek istediğim iktidar partisinin değerli milletvekillerine ve yüce meclise hatırlatmak isterim. Bir kez daha düşününüz. Bir kez daha oynanan oyunun bütününü tarihi perspektif ile dün, bugün ve gelecek vizyonuyla değerlendiriniz. Karşımızda, yeni bir Sevr dayatması olduğunu mutlaka göreceksiniz. Yüzyılın başındaki küresel aktörlerin, oyunların ve parçalanma taleplerinin sadece isim değiştirmiş olduğunu da bileceksiniz.''

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=915442&title=devlet-bahceli-pkknin-yapamadigi-ayrismayi-hukumet-yapti&haberSayfa=0

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri