Yabancı dilde çözüm: Ders saatlerini artırmakta değil dersin niteliğini yükseltmekte
Bu altyapıyla yabancı dil öğretilemez
Türkiye'de yıllardır süren "Neden yabancı dil öğretemiyoruz" ya da "yabancı dili neden öğrenemiyoruz" tartışması, Başbakan Sayın Binali Yıldırım'ın "İlk dörtten sonra, ikinci dörde başlamadan önce, beşinci sınıfta, bir yıl boyunca yabancı dil eğitimini vereceğiz" açıklamasıyla yeni bir boyut kazandı.
70 ülkenin İngilizce yeterlik düzeylerini karşılaştıran bir araştırmaya göre Türkiye listede 50'nci sırada ve bizdeki yetişkinlerin genel İngilizce yeterliği "çok düşük". Vatandaşlarına yeterli düzeyde yabancı dil öğretemeyen bir eğitim sistemiz var.
"Beşinci Sınıfın Yabancı Dil Dersi Ağırlıklı Hale Getirilmesi: Zorluklar, Riskler ve Alternatifler" başlıklı analiz çalışmasına imza atan Eğitim-Bir-Sen'e göre, ortaokul birinci sınıflara getirilmesi düşünülen bir yıllık yabancı dil hazırlık sınıfı isabetsiz ve aceleci bir proje. Bu itibarla sorun çözülemeyecek bilakis yeni sorunlar üretecektir.
Analiz çalışmasındaki verilere göre, Türkiye'nin yabancı dil öğretimine ayırdığı toplam süre, ilkokul düzeyinde AB ülkeleri ortalamasının çok az altında, ortaokul düzeyinde ise AB ülkeleri ortalamasındadır. İlkokul düzeyinde yabancı dil öğretimine ayrılan toplam sürenin bütün derslere ayrılan toplam süre içerisindeki payına bakıldığında ise, Türkiye'nin yabancı dil dersi oranının OECD ülkeleri ortalamasına denk olduğu, ortaokul düzeyinde ise Türkiye'nin yabancı dil dersi oranının OECD ülkeleri ortalamasından yüksek olduğu görülmektedir. Bu veriler değerlendirildiğinde, Türkiye'de yabancı dil öğretiminin iyileştirilmesi konusu, sadece ders saatlerinin artırılmasıyla ilişkili olarak ele alınacak bir mevzu değil.
Mevcut eğitim sistemindeki diğer unsurların sabit kalması durumunda, sadece beşinci sınıflardaki yabancı dil ders saatlerinin artırılmasına yönelik bir yaklaşımın başarı şansının düşük olduğunu söyleyen ve bu yüzden konunun yeniden ve çok taraflı olarak ele alınması için Milli Eğitim Bakanlığına çağrı yapan raporda geliştirilen öneriler özetle şunlarıdır:
ÖNCE UYGUN ALTYAPI ve NİTELİKLİ EĞİTİM
Türkiye'deki devlet okullarında İngilizce bir iletişim dili olarak değil, gramer tabanlı bir yaklaşım çerçevesinde herhangi bir ders gibi öğretilmektedir. Bu yaklaşım, Türkiye'de liseden mezun olan bir öğrenci yaklaşık 1.000 saatten fazla ders almasına rağmen, İngilizceyi konuşup anlamakta başarısız olmasının temel nedenlerinden biridir.
Mevcut yabancı dil öğretimi niteliğini artırmaya ve öğrencilerin yabancı dili konuşmalarını teşvik eden çalışmalara öncelik verilmelidir. Yabancı dil öğretiminin niteliğinin artırılması için tek başına öğretim süresini artırmaktan daha ziyade, dersin işleniş tarzı, denetim sistemi, müfredat, öğretmen niteliği ve sınav sistemleri gibi hususlar birlikte değerlendirilmelidir. Mevcut eğitim sistemindeki diğer unsurların sabit kalması durumunda, sadece yabancı dil ders saatlerinin artırılmasına yönelik bir yaklaşımın başarı şansı düşüktür.
HALİHAZIRDA 40 BİN ADAY YABANCI DİL ÖĞRETMENİ DE YOK
KPSS Yabancı Dil (İngilizce ve Almanca) Alan Bilgisi Sınavı'na yaklaşık 17.500 adayın katıldığı ve Ekim 2016'da bunlardan 1.500'ünün atandığı dikkate alındığında, yabancı dil öğretmeni aday sayımız 16.000 civarındadır. Bunların tamamının ataması yapılsa dahi, beşinci sınıflarda yabancı dil ders saatinin 3'ten 6'ya çıkarılması durumunda, 20.000'e yakın öğretmen ihtiyacı oluşacaktır. 3'ten 15'e veya 18'e çıkarılması durumunda ise ihtiyaç duyulacak yabancı dil öğretmeni sayısı toplam 40.000 - 46.500 arasında değişecektir.
Dolayısıyla 16.000 adayın tamamı bugün itibariyle atansa, yabancı dil saatinin 3'ten 6'ya çıkarılması senaryosundaki toplam öğretmen ihtiyacı bile karşılanamayacaktır. Ders saatlerinde hiçbir artışa gidilmediği durumda bile şu an için Türkiye'deki devlet okullarında 12.600 civarında İngilizce öğretmeni açığı söz konusudur. İngilizce öğretmeni halen devlet okullarında en çok ihtiyaç duyulan üç branştan birisidir.
HAZIRLIK SINIFI OLMASIN DERS SAATLERİ KADEMELİ ARTSIN
Yabancı dil ders saatlerinin artırılması yönünde bir politika izlenecekse, hazırlık mahiyetinde bir sınıftan ziyade, eğitim sisteminin altyapısını zorlamayacak şekilde ders saatlerinde küçük artışlar tercih edilmelidir. Beşinci sınıfta yabancı dil öğretimini üç ders saatinden dört-beş ders saatine çıkarmak, sistemin altyapısını zorlamayacağından ve diğer dersleri çok daha az etkileyeceğinden daha uygulanabilir bir politikadır. Kaldı ki bu yönde yapılacak küçük bir değişiklik bile Türkiye'yi, yabancı dil öğretimine ayırdığı toplam ders saati bakımından, AB ülkeleri içerisinde en üst sıralara taşıyacaktır.
HAZIRLIK SINIFI TÜM OKULLARDA ZORUNLU OLMASIN
Beşinci sınıfın hazırlık mahiyetinde yabancı dil ağırlıklı eğitim vermesi, bütün okullar için zorunlu olmak yerine, 2013'ten itibaren uygulandığı üzere altyapısı uygun okulların isteğine bağlı olmalıdır.