"DEH! DEDİ GİTMEZ" YÖNETMELİKLERİ

"DEH! DEDİ GİTMEZ" YÖNETMELİKLERİ

Yeni atanan şube müdürlerini, Milli Eğitim Bakanlığı Yalova’da 2005 Mayısın da toplamış, ”EĞİTİM YÖNETİMİ” semineri yapıyordu. Üç yüze yakın şube müdürünün katıldığı, eğitim yönetimi seminerinin “EĞİTİM YÖNETİCİSİ” yanılmıyorsam, Personel Genel Müdür Yardımcılarından biri idi (ismi bende mahfuz). Seminerin bir bölümünde yönetici grubunun önüne çıkıp, STK VE EĞİTİM YÖNETİMİ başlıklı bir saatlik bir sunu da yapmıştı.”STK ların sivil yaptırım güçleri ile mali güçlerinin eğitim yararına nasıl kullanılabileceği “üzerine güzel bir sunu idi. Biz de istifade etmiştik.

 

                Ders aralarında Genel Müdür Yardımcımızın kursiyer olan biz taşra yöneticilerinin arasına girip, sohbetler etmesi, dert dinlemesi, kimi zaman kendilerine iletilen sorunları not etmesi bizler gibi tüm arkadaşları ümitlendirmiş olacak ki… Sınav kazanarak ya da okul müdürlüğünden şube müdürlüğüne geçen arkadaşlarımız Genel Müdür Yardımcısını hazır burada aramızda bulmuş iken aşağıdaki soruları sordular;

 

                -Bizlere de yer değiştirme hakkı tanınacak mı?

                -Tanınacak ise bu kaç yıl sonra olacak?

                -Yedi bölge, dört iklimin bulunduğu güzel Ülkemizin her yönüyle güzel bölgelerini farklı alanlarını görme şansını yakalayabilecek miyiz?

                -Mali haklarımız ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığımızın bir yeni çalışması var mı?

                ….

                ….

Sorular birbiri ardına gelirken sayın Genel Müdür Yardımcımız,  kimi zaman birleştirerek de olsa tüm sorulara cevap vermeye çalışsa da mütebessim bir yüzle çoğu genç taşra yöneticilerine ümit dağıtmış, o ümitle yurt köşelerine dağılarak çalışmaya devam etmiştik. Bıkmadan usanmadan… Bu güne değin… Yıl 2011 beyler…

                Beklemeye başladık… Genel Müdür Yardımcımızın verdiği sözlerin gerçekleşme zamanını…

                “Biz de yer değiştirebilecektik…

                Mali haklarımızda en yakın zamanda düzelecek ve 2005 yılı rakamları ile 300 TL lik bir iyileştirme yapılması kapıda idi, akşam sabah geliyordu…

                Özlük haklarımız ile ilgili ise, yönetmelik çalışmaları hızla devam ediyordu. Mutlaka Milli Eğitim Müdürleri, Müdür Yardımcıları ve Şube Müdürleri de yer değiştirecekti. Yönetmeliği çıkmak üzere idi.  Elbette memleketin diğer güzel köşelerini de görme hakkımız vardı.”Hafızam beni yanıltmıyorsa Siirt ilinin bir ilçesinde çalışan bir arkadaşımız söz alarak :

                “12 yıldır o ilçede çalıştığını, yer değişikliği istediğini ama bir türlü gerçekleşmediğini, belirterek ben bu ilçede şube müdürlüğünden emekli mi olacağım sayın Genel Müdürüm şeklinde bir soru sordu?”

                Müdürümüz bıyık altından bir gülümsedi… Yukarda saymaya çalıştığım yuvarlak sözcüklü vaatlerle soruyu geçiştirdi. Umarım o arkadaş yer değişikliği yapmayı başarabilmiş ve o ilçeden emekli olmamıştır.

Bunun gibi sınavla ilk olarak doğuya, güneydoğuya atanıp, 8-10 yıldır orada çalışan, yüzlerce arkadaşımız var. Dereye su gelmesini ya da MEB yetkilerinin Taşra da çalışan ve gerçekten yıpratıcı işleri olan Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürlerinin bu feryatlarının duyulmasını beklemekteler. Zira;

 

*Çocukları büyüdü… On iki yıl bir ilçede kalan bir eğitim yöneticisinin halini düşünün.Çocuğu 8 yaşında iken geldiği ilçede ilkokula başlayan  oğlu artık bıyıklı bir bebek … Ve artık amcalarının izni ile yakında (!)Askere gidecek.

*İlköğretim öğrencisi olanlar üniversite öğrencisi oldu ya da olmaya aday..

*İhale, para, menfaat, pasta… olan işlerden isteseler de istemeseler de bıkmış usanmışlar…

*Kasaba politikacılarının baskıları bunaltmış durumda…

*5018 sayılı yasa ve ihale mevzuatı tepelerinde kılıç gibi sallanmaya devam ediyor… Artık işler yürümüyor. Yürüyemiyor…

….

Üstad Ahmet Kabaklı Hoca’nın  Mazhar Osman’nın  ilk asistanlarından Dr.Mutemit YAZICI’dan dinleyerek Servet KABAKLI ’ya naklettiği(onun bir köşe yazısında okuduğum) bir Türkiye Klasiği aklıma geldi..

”Dr.Mutemit YAZICI Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde Doktor olarak çalışmaktadır. Sivas’ın doğusundaki tüm illerin “aklı zarara uğramış masumları” da “Elaziz”lilerin yerel dilde“TIMARHANA” dedikleri bu hastanede bir hasta, Dr.Mutemit Bey’e gelir. Akıllandığını, tedavi olduğunu, artık kendisini bırakması gerektiğini belirterek kocaman bir defter tutuşturur eline…

 

Bak bunları ben yazdım…Bir bak, bir deli bunları yazabilir mi? Oku, beni bırak artık gideyim.. der. Dr.Mutemit Bey hastasının ısrarına dayanamaz defteri alıp, akşam vakit bulursa evde okuyacağını söyler …Akşam evde defteri açar İnci gibi yazılmış güzel bir yazı…tertipli düzenli bir defter…Eve gider başlar okumaya…”…..Yağız Anadolu delikanlısı yıllardır aşık olduğu, aşkından yanıp tutuştuğu, gül yüzlü, sırma saçlı, güzeller güzeli yavuklusuna kavuşur. Atar atının arkasına… Kaçıracaktır. Atını mahmuzlar… Deh! dedi, gitmez. Deh! dedi, gitmez…. Deh! dedi, gitmez. Artık arkasını okumaya gerek kalmaz. 200-300 sayfalık defterin ilk 15-20 sayfalık kısmından sonrası “Deh! dedi, gitmez” cümlesiyle doludur… Bizim yönetmelikler de artık “Deh! dedi, gitmez” yönetmeliği olmaya doğru gidiyor. 2002 yılından 2009 yılına kadar okul müdürlerinin yer değişikliğini sağlayacak bir yönetmelik beklendi… Sonunda “Deh” deyince giden bir yönetmelik çıkartıldı ve okul müdürleri yer değiştirdi. Eğitim sistemimize, bunun sayısız yararları var … Mutlu edilemeyen küçük bir azınlık olsa da… Biz, milli eğitim müdürleri ve şube müdürleri acaba yer değişikliği için daha ne kadar bekleyeceğiz. Bizim “at “ ne zaman deh deyince yürüyecek bir yönetmelikle yer değişikliğini sağlayabilecek. Yoksa herkes bulunduğu yerde emekli mi olacak?

 

Bu feryatlar duyulmazsa ne olur?

 

*Taşra yöneticileri yerel siyasilerin önünde takla atmaya devam eder… Bu ayıp bizlerin değildir. Fakülte mezunu ilçenin eğitimine yön veren insanları, toplum önderlerini, çoğu ilkokul bile okumamış kasaba politikacılarının iki dudağının arasına hapsedersiniz. Olsun diyenler geçmişe bir baksınlar…

*Bu takla işini başaranlar bir yolunu bulup geçici veya sürekli yer değişikliği sağlarlar…

*Hem geçici görevlendirme yaptırır hem de geçici görev yolluklarını alıp, bal gibi yutarlar.  Başaranlara lap lup,cumborlop,başaramayanlar etik ilkeleri …vs.vs..

*Başaramayanlar ve onuruyla çalışanlar ise bir gün sanırım işyerlerinin önünde hükümet binalarının koridorlarında kendilerini benzin döküp yakarlar…

“deh! dedi, gitmez” hikayesinin sonunu merak ettiğinizi biliyorum. Anlatayım da anlayanlar anlasın..Anlayanlar bir zahmet anlamayanlara da anlatsın…

Sabah Dr.Mutemit YAZICI işe gelir. Hastası koşar yanına gelir.

*Ne yaptın Doktor baba benim kitabı okudun mu?

*Okudum evladım…

*Ne zaman bırakıyorsun beni?

*Senin kitapta hani bir yağız delikanlı var, sevgilisini almış, atmış  atın terkisine kaçıracak..”Deh! dedi, gitmez” Deh! dedi, gitmez” Deh! dedi, gitmez” diyorsun ya..

*Evet… Doktor baba…

*O at, deh deyince ne zaman yürürse ben de seni o zaman bırakacağım der…2005 yılından beri şube müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri tayin işlerinin, özlük haklarının bir düzene kavuşturulmasını istiyor ve bekliyorlar. Bu çok mu zor Allah Aşkına!..?

                İçişleri Bakanlığı polis memurları ve emniyet yöneticileri için bunu başarmış. Bir polis memuru veya müdürü, Türkiye’nin hangi bölgesinde ne kadar çalışacağını, çalışması gerektiğini biliyor. Tayin olduğunda tüm hesaplarını buna göre yapabiliyor.

                Kaymakam atamaları aynı..Hakim, savcı atamaları aynı… Bu sistemin onlarca örneği var. Kim nerede? ne kadar kalacak? Ne zaman tayin olacak? Ne zaman il  ne zaman ilçe de çalışacak? Belirli!

                Genel Kurmay Başkanlığı hakeza…Bir subay, astsubay, erbaş, hangi rütbede kaç yıl bekleyeceğini, ülkenin hangi bölgesinde kaç yıl, kaç ay hizmet yapacağını biliyor. Planını, programını bu düzene göre kuruyor .Ya MEB??? Öyle mi?

                MEB mevzuatına göre merkez ve taşra teşkilatında çalışan yöneticiler!...Sizden bir Allah kulu :”Ben ….ilde …ilçedeyim. Burada ,… yıl… tarihine kadar çalışacağım… Sonra da Benim teşkilatım, bakanlığım beni …yere gönderecek diyebilen ve bunu garanti edebilen bir tek Allah kulu fani var mı içiniz de? Yukarıda ki nokta nokta yerlere sittin sene yazarsanız boşluklar dolmuş olur.

                Eğer bizim Bakanlığımız isterse Türkiye’nin her köklü değişimine önderlik etmiş bir bakanlık olarak bunu çok rahat başarabilir. Eğitimli insan gücü, web tabanlı bilişim ve teknolojiyi en iyi kullanan, altyapısı sağlam bir bakanlık olarak bunu yapar. ”Biz de göğsümüzü gererek, MEB mensubu eğitim yöneticileriyiz” diye dolaşırız.

                Astımız olan okul müdürlerinin yanında maaş ve ücret sözü açmaya utanıyoruz… Tayin, yer değişikliği kelimelerini telaffuz etmeye haya ediyoruz… Gülünç duruma düşürüldük. Gülünç durumdayız, balıktan baştan, aştan vazgeçtik, hiç tuzun bu kadar koktuğunu görmemiştik. Artık geyik muhabbetleri başladı arkadaşlar arasında…

                Yoksa görev yaptığımız ilçelerde doğan çocuklarımız sünnet törenini yaptığı yerde düğün törenini de yapmak zorunda kalacaklar…”Düğünüm de mi aynı salonda baba(!)” diyen seslenen çocuklarımıza maalesef “EVET” DİYE SESLENMEK İSTEMİYORUZ. Değişim şart beyler…

 

 

Bizim tayin işleri “deh! dedi, gitmez yönetmeliği ile deh! dedi, gitmez tayini” olacak sanırım.

taşrada ve merkezde MEB’ nın gerçek yükünü çeken yönetici arkadaşlara, çalışan tüm dostlara selam…Teşbihte hata olmaz…Sürç-i Lisan etmiş isek affola!…

 

Hakan KAYA

Şube Müdürü

http://ueyder.org/haberler/dernek-etkinlik-haberleri/168.html

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

EĞİTİM Haberleri