Ankara, hem iç hem de dış siyasetin en hareketli dönemde, bir ilki yaşıyor; Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapılmamıştı. Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülenlerin bizzat Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanacağını bildirilmişti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
Biz şehirleri imar etmek için uğraşırken birileri şehirleri yakıp yıkmakla uğraşıyor. Biz etnik hiçbir ayrım yapmadan herkese kucak açıyoruz. Diğerleri şehirlerimizi bölmeye çalışıyor. Irak'ta şehirler bölünmeye başladıktan sonra ülke de bölündü. Türkiye'de tüm şehirler milletimizindir.
Bu şehirler bize ecadadın yadigarıdır. Şehirlerimizi emniyet altına almak bizim görevimizdir.
Ülkemiz yükselen bir güç olacaksa bunun tek anahtarı eğitimdir.
YÖK ZİYARETİ
Dün Bakanlar Kurulu toplantımız öncesinde YÖK'ü ziyaret ettim ve kapsamlı brifing aldım. Üniversitelerimizin milli ve evrensel birikimiyle ilgili kanaatlerimi paylaştım. Önümüzdeki dönemde ülkemiz yükselen bir güç haline gelecekse bunun altın anahtarı eğitimdir. Üniversitelerimizi gerçek ilim yerleri haline getireceğiz.
AKİL İNSANLARLA TOPLANTI
Akil insanlarla buluştum, Kobani bahane edilerek yapılan vandalizmden sonra çözüm süreci için toplandık. Akil insanlar çok saygın insanlardan oluşuyor. Ben kendileriyle buluşmaktan memnuniyet duydum. 11 saat boyunca dikkatlice dinledim. Olaylarla ilgili çözüm önerilerini dinledim. Bir kez daha kendilerine teşekkür ediyorum.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Demokratik Türkiye her bir vatandaşının özelliğini aziz bilir ve korumak için her türlü çabayı sarfeder. Çözüm sürecini taktiksel hedeflerle kurmadığımız gibi taktiksel eylemlere de bozmalarına izin vermeyeceğiz. Çözüm süreci hiçbir dış etki olmadan milletin dinamikleri içinde oluşmuş milli, yerli ve özgün bir projedir. Kanaat önderlerine sesleniyorum, vandalizme karşı sesinizi yükseltin. İnsanlar zorla haraç vermeye belli siyasi görüşleri ifade etmeye zorlanıyor.
Hiçbir şehit polisin evinde nefret söylemleri duymadım. Başka gruplara karşı şiddet içeren kelimeler duymadım. Vatan sağolsun, milletimizin arasına fitne girmesine izin vermeyin dediler.
"KERBELA'YA ÇEVİRMEK İSTEYENLERE İZİN VERMEYECEĞİZ"
Hüseyin de Atıf da Yasin Börü'de aynı katillerin elinde şehit oldular. Yasin kardeşimiz 3. kattan atılarak şehit oldu ve diğer arkadaşları da şehit oldular. Bu vatandaşlarımızın doğduğu yerler artık önemli değil. Kürttüler Türktüler önemli değil ama artık her biri Hz. Hüseyin'dir. Muharrem ayı yaklaşırken söylüyorum. Yasin fakirlere yardım etmek isterken şehit edildi. Bu toprakları Kerbela'ya çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Biz bunları yüreğimizden söylüyoruz. İnsanın hayatı, malı emniyet altındadır. Bu temel haklar evrensel hukukta da tekrar edilmiştir. Bunların her birine yapılan saldırı insanlığa yapılmıştır.
İŞTE YENİ REFORMLAR
İçişleri Bakanlığı'mızda yaptığımız değerlendirmelerde vatandaşlarımıza güven duyan devlet anlayışı için çabalıyoruz. Doğum, boşanma durumlarında Nüfus Müdürlükleri'ne gitmek zorunda kalmayacaksınız. Bildirimle tescil imkanı sağlanacak. İsim ve soyisimle ilgili mahkeme kararına gerek olmayacak. Tek bir dilekçeyle isimler değiştirilecek. Ben kendi kızımı kaydederken Nüfus memuru bunu kaydedemem demişti, Arapça demişti. Artık kimse çocuğuna vereceği isim konusunda da hesap vermeyecek. Yine nüfus kayıt örneği ve ikametgah gibi belgeler e-devlet üzerinden verilecek.
PASAPORT VE SÜRÜCÜ BELGESİ EMNİYET'TEN ALINMAYACAK
Pasaport ve sürücü belgeleri bunlar Emniyet'le ilgili değildir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne gidecek. Bu da çok temel bir değişikliktir. Hiç tereddüt etmeden bu reformları yapacağız. İhtiyaçlar neyse onlar karşılanacak. Güvenlik de bir kültürdür. Bu çerçevede devrim mahiyetinde bir adım atıyoruz.
JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK İÇİŞLERİ'NE BAĞLANACAK
Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıkları artık direk İçişleri Bakanlığı'na bağlanacak. Atama, değerlendirme, sicil gibi konuların hepsi İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak. Şimdiye kadar, İçişleri'ne bağlı olmakla birlikte TSK içinde düzenlemeler yapılıyordu. Türkiye'de sivil asker ilişkileri sağlam yapıda olmalı. Jandarmalarımız İçişleri Bakanlığımızın belirttiği özel bir kıyafet giyecekler. Çağdaş ve etkin bir yapıya hem Jandarmamızı hem polisimizi kavuşturmaya kararlıyız. Devlet önce kendisine bakıyor ne yapılması konusunda sonra insan hakları bağlamındaki konuları ele alıyor.
MOLOTOF SUÇTUR
Molotof kokteyli bir saldırı aracıdır. Her hak ve özgürlük gibi toplantı ve gösteri hakkı birilerinin hakkını gasp edilerek yapılmaz. Bu alan benim alanımdır burada benden başkası olamaz diyemez. Vatandaş çıkıp devlet nerede derse. Biz de devlet de burada millet de burada diyeceğiz. Toplantı ve gösteri yapanları da korumak emniyetin görevidir. Bu toplantılarda şiddet uygulayanlar suçlu olacak. Elinde molotof olan gösteri yapmıyor. Molotof konusunda öyle bir muğlaklık var ki! Molotof bir saldırı aracıdır. Eğer o molotofla ambulans yakılmışsa, polislerimiz yanmışsa, belediye otobüslerinde genç kızlarımızı yakmışsa bu bir saldırı aracıdır. İngiltere'de molotof kokteyli suçtur. Patlayıcı madde bulundurmak 2 yıl suça karşılık gelir.
ABD'de bunu satan, üreten, taşıyan kişi 4 yıl ve 2 milyon dolarla cezalandırılır. ABD'nin bazı eyaletlerinde bomba olarak görülmüştür. İngiltere'de molotof kokteyli kullanan PKK sempatizanı 4 kadına 19 yıl hapis cezası verildi. Bakın demokratik ülkelerdeki kurallar diyenlere şimdi bu ülkelere baksınlar.
YÜZÜNÜ KAPATANLARA İZİN VERİLMEYECEK
Kimse silahla gösteri yapacağım deme hakkına sahip değildir. Şiddet amacıyla yüzünü kapatanlara izin verilmeyecektir. Birisi molotof kokteyli atılıyor, suç unsuru görülmediğinden polis onu tutuklayamıyor. O anda o savcılığa intikal etmiş bir suç oluyor.
UYUŞTURUCUYA VE TWİTTER'A CEZALAR ARTACAK
Bonzai ile ilgili iş yapanlar terör muamelesi görecekler. Her biri teröristtir çünkü gelecek nesilleri yok eden eylem içerisindeler. Her türlü uyuşturucu faaliyetlerinin okul çevrelerine yakınlaşmasında her türlü ceza iki katına çıkacak. Oraya uyuşturucunun yaklaşmasına izin vermeyeceğiz. Sanal ortamda şiddete çağrı yapan tüm içerikler için gerekli tedbirler alınacak. "Silahlı ayaklanmaya başlıyoruz" diye atılan tweetler özgürlük müdür? ABD'de böyle twitler atılsa bunlar engellemez mi? Biz de engelleyeceğiz.
YERİNDE HİZMET BAŞLADI
Engelliler, yaşlılar ve hastalar için özel bir düzenleme yapıyoruz. Bu vatandaşlarımızın ifadeleri evinde alınacak. Karakola veya mahkemeye çağrılmayacak. Sivil denetim için kolluğun görevini nasıl kullandığını denetlemek için "Kolluk Gözetim Komisyonu" kurulacak. Tamamiyle sivil bir yapıda olacak. Tüm bu değişiklik AB uyum komisyonundan geçecek.
İş kazalarının vatandaşlarımızın güvenliğini nasıl tehdit ettiğini biliyoruz. Bu konuyla da ilgili tasarı Meclis'e sunulacak. Kişisel verilerin değiştirilmesi alanında gerekli düzenlemeler yapılacak.
Alevi vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgili önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı hızlandıracağız.