Türk Eğitim-Sen olarak, 03/08/2016 tarih ve 29790 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmeliğin, muhtelif maddelerinin iptali istemiyle açtığımız davada, Danıştay 12. Dairesi’nin 2016/7383 E. sayılı ve 13.04.2017 tarihli kararıyla dava konusu Yönetmeliğin 9.maddesinin 1.fıkrasında sözlü sınav komisyonunun oluşumunda sendika temsilcisine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme, “Sözlü sınav konuları ve ağırlıkları” başlıklı 11.maddesi, “Sözlü sınav” başlıklı 12.maddesi ve üçüncü bölümde “Mazerete bağlı yer değişikliği” hakkına yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden yürütmenin durdurulması isteminin oyçokluğuyla reddine; uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin diğer maddelerine, fıkralarına, ibarelerine yönelik yürütmenin durdurulması isteminin ise oybirliğiyle reddine karar verilmiştir. Danıştay’ın ilgili kararına karşı Türk Eğitim-Sen olarak yapmış olduğumuz itiraz üzerine;
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun YD İtiraz No: 2017 / 875 sayılı ve 14.09.2017 tarihli kararında,Yönetmeliğin 11. Maddesinin başlığında “sözlü sınav” ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verildiği, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediği bu nedenle hukuka uyarlılık bulunmadığı; Yönetmeliğin 18. Maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, “Sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeleri, görev yaptıkları il içinde alanında ihtiyaç olmaması….” İbaresi yönünden ise, sözleşmeli öğretmen olarak atanabilmek için, KPSS için belirlenen taban puan veya daha yüksek puan almak, sözlüde başarılı sayılmak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesinde belirtilen genel şartları taşımanın yanında bazı özel şartları haiz olmak gibi bir takım koşulların sağlanmasının gerekli olması göz önüne alındığında, sözleşmeli öğretmenlerin görev yaptığı il içinde alanında ihtiyaç bulunmaması durumunda, ihtiyaç olan ve sözleşmeli öğretmen istihdam edilebilecek illerde istihdam edilmesi hakkaniyet gereği olup, görev yaptıkları il içinde alanında ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedilebileceğine ilişkin düzenlemede hukuka uyarlık görülmediği belirtilerek; dava konusu Yönetmeliğin 11. maddesi ile 18. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ “Sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeleri, görev yaptıkları il içinde alanında ihtiyaç olmaması….” İbaresi yönünden, itirazımızın kısmen KABULÜile söz konusu düzenlemelerin yürütmesinin durdurulmasına, diğer düzenlemelere yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Yönetmelikle ilgili dava süreci devam ederken, Türk Eğitim-Sen olarak konunun takipçisi olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Bu karar öğretmenlerimizi ilgilendiren olumlu bir karar olup, idareyi bağlayıcı niteliktedir. Tüm öğretmenlerin sadece kadrolu ve KPSS puan üstünlüğüne göre atanmasını talep eden sendikamızın hukuki ve demokratik mücadelesi devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.