Danışman Okul Müfettişi sistemine geçilmelidir

MEB’de denetim sisteminin yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Yeni eğitim sisteminde birçok değişiklik yapılırken, denetim sisteminde çalışanların yalnızca isminin değişmesi yeterli değildir. Felsefe değişikliğine ihtiyaç vardır.”

İl Eğitim Denetmenleri ile Bakanlık Denetçilerinin yaptığı rutin denetleme faaliyetleri okul/kurumların gelişimine katkı sağlamamaktadır. Eğitim denetmenlerinin en az iki yılda bir yaptıkları okul denetimleri sonucunda personele anket uygulansa bu durum daha net görülecektir. Birçok yöneticinin bu durumdan rahatsız olduğu görülecektir. Mesele yalnızca denetmen yada denetçilerden kaynaklanmamaktadır. Sıkıntı sistemdedir. Denetmenler sınıflarda Var/Yok Listesi Kontrolü yapmaktadırlar. Ardından yokların raporu okullara gönderilmektedir. Yapılan denetim adındaki bu kontrolü MEB lerde görevli memurlarda yapabilir. İki yılda bir defa okullarda bu kontrolleri yapmak, okulların gelişimine katkı sağlamamaktadır. Çoğu zaman moral bozukluğu oluştuğu ile ilgili izlenimleri dinlemekteyiz. Bir yıl önce gelen denetmenin istediğinin öteki yıl yeni gelenin reddettiği gibi ironik şeyler anlatılmaktadır.


Var/Yok Listesi Kontrolü, sonuca dayalı bir denetimi de beraberinde getirmektedir. Süreci bilmeden yalnızca sonucu değerlendirmek teftiş sistemimizin en büyük handikapı olmuştur. Sorun çözmekten yoksundur. Oysa süreç değerlendirmesi yapmak verimliliği arttıracaktır. Rehberlik ise sistemin içerisinde sadece sözde kalmıştır. İki yılda bir defa denetim adı altında yapılan ziyaretlerde 10-15dk rehberlik yapmak ise mümkün değildir. Denetim ve soruşturma için okullara gelen denetmenlerin aynı personele verimli rehberlik yapması mümkün değildir.

Eğitim sisteminde denetçilere verilen en önemli görevlerden biri, öğretmenlerin eksiklik ve ihtiyaçlarını belirleyerek onlara mesleki yardımda bulunmaktır. Ancak uygulama yazıldığı gibi değildir. Soruşturmaya dayalı bir denetim yapılmaktadır. Eksik tespit etme, tespit edilen eksikler ile ilgili soruşturma açma gibi bir yol izlenmektedir. Aklına eksik bulmayı koymuş denetmen, ceza kesmeyi kafasına koymuş trafik polisi gibidir! Bu eğitim denetimcilerinin felsefesi olmamalıdır. Maalesef istisnalar olsa da algı bu şekildedir. Denetimin buna benzer birçok sorunu vardır. Mesela denetlenen ile denetleyen arasında bir güven, iletişim sorunu da vardır!

Sonuç olarak, yapılan birçok araştırmaya göre; eğitim faaliyetlerinin geliştirilmesinden sorumlu olan denetim sistemimizin kendi üzerine düşen görevi yeterince yapamadığı görülmektedir. Yeni bir denetim modeline ihtiyaç duyulmaktadır. Yıllardır yapılan okul/kurum denetimi artık kaldırılmalıdır. Denetmenler bölge müfettişliği adı altında birleştirilmelidir. Teftiş sistemi denetçi ve denetmen adı altında iki başlılıktan kurtarılmalıdır. Bölgedeki okul sayısı müfettiş sayısına bölünerek “danışman okul müfettişi” sistemine geçilmelidir. Her danışman müfettişin okulları olmalıdır. Danışmanı bulunduğu okullardaki eğitim öğretim faaliyetlerini izlemelidir. Sürece müdahil olmalıdır. İstatistikleri okul yöneticileri ile paylaşmalıdır. Öğretim faaliyetleri ile ilgili zorunlu hizmetiçi eğitim faaliyetlerinde bulunmalıdır.

Mustafa DÖNMEZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri