135 IQ'ya sahip T. A., "Üstün yetenekliler okulunda 'duygusal saldırı'ya maruz kalıyorum" dedi ve ekledi: "Öğretmenlerim, arkadaşlarım bana taktı... Şikâyetlerimi çocuk polisine ilettik. 11 yaşındayım, yaşadıklarım o kadar zor ki"
T. C. A., 135 IQ'su olan "dâhi" bir çocuk... Üstün yetenekli çocukların gittiği İstanbul Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu'nda 5'inci sınıf öğrencisi. Ancak 14 Şubat'tan bu yana okula gitmiyor. Ailenin açtığı idari ve adli 17 dava var. İddiaları ise 'mobbing' yani duygusal saldırı. T. A., "Dayak da yedim, hakarete de uğradım. Şikâyetlerimi ailemle çocuk polisine ilettik" diyor. Mobbing davası açmaya hazırlanan aile aleyhinde de, "Öğretmenleri rahatsız ediyorlar" diye şikâyetler var.
'ADI DÂHİ OKULU AMA...'
T. A., 3 yaşındayken okumayı sökmüş. Üstün yetenekli olduğu için babası Hüseyin ile annesi Ebru A., onu Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu'na yazdırmış. Bu okula girebilmek için Rehberlik Araştırma Merkezi'nin ve İstanbul Üniversitesi'nin IQ testini geçmek gerekiyor. İki aşamalı test sonucunda T.'nin IQ'su 135 çıkmış, böylece okula başlamış. Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi arasında imzalanan protokol ile eğitim yapılan okulda, dâhi çocuklar ile normal zekâya sahip çocuklar karma eğitim görüyor.
86 MADDELİK DİLEKÇE
Fakat 5-B sınıfının öğrencilerinden T. A., 14 Şubat'tan bu yana okuluna gitmiyor. Tam 50 gündür okulundan uzak. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden doğan yasal hakkını kullandığını söyleyen A., derslerini evde yaptığını belirterek "Normal müfredat ile doymuyorum. Bu okulun sadece adı dâhi okulu, yoksa her şey diğer okullarla aynı" diyor. Yaşadıklarını okul yönetimine, Fatih İlçe ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne, Milli Eğitim Bakanlığı'na, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na, İstanbul İdare ve Bölge İdare Mahkemesi'ne bildirdiklerini söyleyen baba Hüseyin A. da, 86 maddeden oluşan dilekçesinde şunlara yer veriyor: "Üstün yetenekli çocukların özel öğretime ihtiyacı var. Bunu devlet de kabul etti. Fakat 3 yıldır yönerge çıkmadı. Okulda 8 yıldır normal ilköğretim öğretmenleri eğitim veriyor. Çocukların ilgi ve yetenekleri geliştirilmiyor. Oğlum, sınıf arkadaşları tarafından gırtlağı sıkılarak, fiziksel saldırıya uğruyor. Bunun raporunu aldık. Çocuk polisine bildirdik."
'AİLE SUÇ İŞLİYOR'
Beyazıt Ford Otosan İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Turan Öztürk ise konuyla ilgili şöyle konuştu: "Bu okul Türkiye'de, dahi çocukların eğitim gördüğü tek okul. Veli, kurduğu 'okulannesiyiz.biz' sitesinden yazdığı yazılarla öğretmenlerimize hakaret ediyor. Ancak çocuğa hiçbir şekilde okulda baskı uygulanmıyor. Aksine o arkadaşlarını tartaklıyor. Çocuğun okulda olması lazım. Velisi çocuğu okula göndermeyerek suç işliyor. Bu, önce para cezası ardından hapis cezası gerektiriyor. Ayrıca çocuğun anayasal hakkı elinden alınıyor."
'ÇETE ÜYELERİ BENİ İSTEMİYOR'
Boykotunu Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve Milli Eğitim Bakanı'na bildirdiklerini anlatan T. A., "Her şey ailemin okuldan sonra kurs yerine sosyal aktiviteler ve çocukların gelişimi için ders istemesiyle başladı. Öğretmenler bana taktı. Ardından arkadaşlarım... Annem ve babam ölüm tehdidi bile aldı. 11 yaşındayım, yaşadıklarım o kadar zor ki. Çeteler var. C.'nin çetesindekiler bana Amerikan güreşi uyguladı. Çete üyeleri 'T. varsa biz yokuz' deyince herkes korkuyor."
Sabah