Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
İstanbul'daki raylı sistem ağının yarısı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından İstanbulumuza kazandırılmaktadır. Birileri bizim yaptıklarımızı sahiplenmek istiyor.
Artık Sabiha Gökçen'e Pendik'ten 10 dakikada, Kartal'dan 12 dakikada, Kadıköy'den 50 dakikada ulaşmak mümkün olacak.
Yol medeniyettir, raylı sistem medeniyettir. Bu medeniyete benim vatandaşlarım layıktır.
Belediye başkanlığım döneminde, o zamandan bugüne "insanı yaşat ki devlet yaşasın" mantığıyla her zaman milletimize hizmet etme derdinde olduk.
Manifestomuzun adı: Türkiye Yüzyılı. Bunun inşaasını hep birlikte gerçekleştireceğiz.
Bizim İstanbul sevdamızı anlatmaya kelimeler yetmez. Muhalefet inşaatı başlamış metro hatlarına hafriyat dökerken biz vatandaşlarımızı en hızlı raylı sistemlere kavuşturmaya devam ediyoruz.
CHP demek çöp demektir, çukur demektir, çamur demektir. Biz mutsuz bir İstanbul'u devraldık. Fatih'in emanetine yakışmayan bu kötü tabloyla hemen harekete geçtik. Önümüze çıkan sayısız engele rağmen bu aziz şehir için çalıştık, ter döktük. Hiçbir zaman bahanelere sarılma kolaycılığına tevessül etmedik.
İBB'ye eleştiri
Mevcut Belediye Başkanı 'Ben de bir köşesinden tutayım.' Yok, böyle bir derdi yok. Şu anda göreve geldiğinden beri her taraf çukur. Bana vatandaşım soruyor "Bu İstanbul'un belediye başkanı ne iş yapar?" diye. Haziran geldiğinde vatandaşım gereğini yapacaktır.
İstanbul'da sel oluyor, kar yağıyor, kriz yaşanıyor, bakanlarımızla anında olay yerindeyiz. İstanbul'un belediye başkanı nerede? Bodrum'da.
Eli İstanbul'da gözü başka yerde olanların eksiğini biz tamamlıyoruz.
"Aile kurumumuza yönelik saldırılara kesinlikle göz yummayacağız"
Milleti millet yapan ailedir. Aile kurumumuza da sahip çıkacağız. Ailelerimize laf söylettirmeyeceğiz. Milli ve manevi değerlerimizin korunması konusunda dikkatli davranacağız. Aile kurumumuza yönelik saldırılara kesinlikle göz yummayacağız. Gençlerimizi mankurtların eline düşürmeyeceğiz.
Mersin'deki polisevine terör saldırısı
Terörü yerle yeksan ettik. Ama PKK'nın parlamentodaki temsilcileri hala bunu savunmanın gayretinde. Mersin'deki son saldırı bu sinsi senaryonun en alçak örneğidir. PKK'nın uzantısı malum parti terörde kadınları kulllanıyor. Mersin'de bu iki kadın kendilerine bomba bağlayıp polisevine saldırıyor. Bu kadın teröristlere bir yerde acıyorum. Neden? İşte diyorum ki bu partinin kadın mensupları haydi bakalım konuşun. Bu kadınları Kandil'de terörist olarak yetiştirenler benim ülkemdeki kadınlara bunun hesabını verebilirler mi? Diyarbakır annelerine bunun hesabının verebilirler mi?
Annelere, hanım kardeşlerime çok güveniyorum. Unutmayın kale içeriden fethedilir. Bu işin faturasını anneler siz keseceksiniz siz.
"Teröristleri aklama görevini CHP üstlendi"
Saldırganları terör örgütüne katılım konusunda teşvik eden HDP'dir. Kamuoyunda aklama görevini de CHP üstlenmiştir. Kimlere bu alçak oyunda roller verildiğini görüyorsunuz değil mi? Malesef bir türlü terör örgütünün güdümünden kurtulamayan HDP başrolü oynuyor. Asıl üzüldüğümüz ise Atatürk'ün partisi olduğunu söyleyen CHP'nin bölücü terör örgütünün kuklası haline gelmesidir.