Dkab, kimse ilgilenmeyince maalesef bu fakirin eline düştü.
Gelinen nokta tam anlamıyla çaresizliğin dışa vurumu.
Sorunu çözemiyorsun…
Mevcut hali beğenmiyorsun…
Öyle ise tek çözüm yolun var;
Kapat kurtul.
Bir zamanlar; ver kurtul modaydı, şimdi kapat kurtul anlayışı daha revaçta.
***
Önce ilahiyatçılara kulak verelim:
Dkab’tan kaliteli eleman yetişmiyor.
Bir hata ettik, dkabçıları ilahiyatlara aldık ama uyum sorunları yaşadık.
Dkabçılar ilahiyatların havasını bozdular (aslında kafa konforumuzu bozdular diyemiyorlar)
Bütün öğrenciler öğretmen olmak istiyor, ilahiyata öğrenci bulamıyoruz. (Bu bir acziyet itirafı değil mi)
***
Dkabçılar ne diyor?
Biz ilahiyatçı değil öğretmen olmak istiyoruz.
İlahiyatların imam hatiplerden pek farkı yok.
İlahiyatlarda formasyon dersleri yok.
Dkab dersleri imam hatip lisesi meslek derslerinden farklıdır.
Bizler imam hatiplerde çalışmayacağız dolayısıyla farklı olmamız çok doğal bir durumdur.
***
Peki ben ne diyorum?
1-Üstüne basa basa söylüyorum dkab dersleri hitap ettiği alan itibariyle daha büyük bir sahadır ve ehemdir.
2-Dindar Nesil yetiştirmek bir hükümet tercihidir. Bu tercihin karşılığı yalnızca imam hatipler değildir. Dolayısıyla dindar bir nesil yetiştirme projesi tüm okulları kapsamalıdır. Dindar Nesil iyi yetişmiş dkab öğretmenleri eliyle yetişecektir.
3-Dkab, Türkiye’deki din eğitimi (öğretimi) tarihi göz önüne alındığında imam hatiplerden sonraki bir aşamadır. Şimdi ileri bir safhayı kapatıp vitesi geriye almakla bilinçli bir tercih yapılıyorsa bu bir aymazlıktır. Derhal geri dönülmesi gerekir.
4-yeni ve yeterli bir müfredatla müstakil Dkab Fakülteleri açılmalıdır.
5- İlahiyatlar bu tartışmadan olumsuz etkilenmemeli ve ilahiyat eğitimi imam hatip kurumlarının mütemmim bir cüzü olacak şekilde yeniden ele alınmalı ve değerlendirilmelidir.
Dkab dersleri Milli Eğitim sisteminde kendine huzurlu bir ortam bulamamıştır.
Bu ders İdareciler tarafından horlanmakta, Velilerce istihfaf edilmekte, öğretmenleri ise (en azından bazıları) gayri ciddi tutum içindeler.
Hal böyle olunca geçen yazımda sormuştum: Dkab, Hüda-i Nabit mi, diye.
Ben bu yazılarla bana düşen görevi yapmaya çalışıyorum. Bunu yaparken de başkalarına vazifelerini hatırlatmayı amaçlıyorum.
Sözü daha fazla uzatmadan kişisel önerimi söylüyorum: İyi çalışılmış bir müfredat programıyla yeni Dkab Fakülteleri açılmalıdır.
Bu mesele üzerinde daha farklı şeyler söylemek mümkündür. Ancak yapıcı bir tenkit yapmak adına bu yazıyı burada keserek tüm tarafların istişare ile hareket etmelerini temenni ediyorum.