Çöpten toplanılan kağıtlarla eğitim aşkı yürek burktu

İzmir'de maddi imkansızlıklardan dolayı okula gidemeyen iki küçük kardeşin, okula olan özlemlerini çöpten topladıkları kağıtlara yazılar yazarak...

İzmir'de maddi imkansızlıklardan dolayı okula gidemeyen iki küçük kardeşin, okula olan özlemlerini çöpten topladıkları kağıtlara yazılar yazarak gidermeye çalışması yürekleri dağladı.

İzmir'in Karabağlar ilçesinde derme çatma bir barakada yaşam savaşı veren Yurdagül (55) ve Ali Toğa (63) çiftinin maddi imkansızlıktan dolayı okula gidemeyen torunları, çöpten topladıkları kağıtlarla eğitim aşkını gidermeye çalışıyor. Annelerinin hayatını kaybetmesi ve babalarının kendilerini terk etmesiyle babaannesi ve dedelerini anne-baba bilen ve onların ismini alan 6 yaşındaki Yurdagül ile 7 yaşındaki Ali, okula gitmek istiyor. Gözü yaşlı babaanneleri ise torunlarının başka çocuklar okula giderken gördüklerinde çok üzüldüğünü, ikametgah adresleri olmadığı için okula yazdıramadıklarını belirterek yetkililerden bir göz oda istiyor.

"ÖLDÜ DİYE, ÜSTÜMÜZE ATIP GİTTİLER"

Eşi Ali Toğa'nın yüzde 67 engelli raporu bulunduğunu, beynindeki hasar nedeni ile ara ara yaşadığı hafıza kaybından dolayı çalışamadığını belirten Yurdagül Toğa, "Annesi bir haftalıkken attı gitti, bu 4 aylık oldu geri geldi. Geri geldikten sonra öbür evladı olmuş 6 ay sonra gelinin annesi getirdi ve "kızım öldü" diye attı üstümüze gitti. "Öldü, alın bakın" dedi. Ne ölüsünü ne dirisini duyarız herkes öldü diyor hiç görmedik haber yok. 15 seneden beri bu durumdayım. Kocam hastalandı böyle oldum, oğlum özürlü iki yetime bakıyorum. Kira verecek durumum, bakacak durumum kalmadı. Maddi durumumdan torunlarıma bakamıyorum. Durumum olsa bakarım, giydiririm, doyururum ama bir yerden gelirim yok. Benim ne yapmam gerek. Büyük yerlere sesleniyorum, iş adamlarına sesleniyorum. Bana el kol atsınlar. Tek dileğim bir göz oda, bir mutfak ev istiyorum, başka bir şey istemiyorum" dedi.

"SUYU GİDİP CAMİDEN ALIYORUM"

Yaşadıkları barakayı bir gece gelinin evden kendilerini atması ile bulduklarını ve temizleyip yaşanabilir hale getirdiklerini anlatan Yurdagül Teyze, "Bir kötü gelin beni kaldırdı attı dışarı. Yağmur yağa yağa, bir tuvalet olsa girecektik. Buradan geçerken burası açıktı gördük, pisti ama camiden su getirip temizledim. Karton aldık marketten kartonları koyduk. Bir battaniyeye torunlarımı sardık. Tuvaletim yok, suyum yok ama gidip camiden alıyorum" dedi.

"KALEM BULUYORLAR, ÇÖPTEN KAĞITLARI ALIYOR, YAZIYORLAR"

Torunlarının en büyük hayallerinin okula gitmek olduğunu ancak ikametgah adresleri olmadığından dolayı okula yazdıramadıklarını belirten Yurdagül Teyze, "Çocuklar okula gitmek istiyor, her gün ağlıyor. Kalem buluyor, çöpte kağıtları alıyor yazıyor. "Anne okula gideceğim" diyor. Okula gidenlere bakıyor imreniyor, ağlıyor okula gitmek için. Adres yok, "adres getirin alalım" diyorlar ama adressiz almıyorlar. Onun için gidemiyorlar" diye konuştu.

"ELEKTRİK YOK SU YOK"

Yurdagül Teyze'nin engelli eşi Ali Toğa da elektrik ve susuz yaşamaya çalıştıklarını, gece ise mum yaktıklarını söyledi. Yaşadıkları barakanın bir sahibinin çıkmasından ve kendilerini dışarı atmasından endişelenen Ali Toğa, "İki torun öksüz bunlar, doğduklarında üstümüze getirip atıp gittiler. Ne yapalım atalım mı? Yetkililere sesleniyorum, bize yardım etsinler" dedi.

"BAŞKALARINI GÜZEL GÜZEL OKULA GİDERKEN GÖRÜYORUM"

6 yaşında okula gitmek için can atan küçük Yurdagül ise kendilerine arada bir yiyecek getiren bir genç çift sayesinde karınlarını doyurduklarını anlattı. En büyük isteğinin okula gitmek olduğunu belirten küçük Yurdagül, "Kalem, kitap istiyorum. Okula gittiğim zaman yazı yazarım. Başkalarını okula giderken güzel güzel görüyorum bende gitmek istiyorum. Banyo yapamıyorum ben, bir de yatağıma sokuluyorum bazen battaniye ile yatıyorum. İki tane battaniye örtüyorlar üşümüyorum, ısınıyorum" dedi.

"DOKTOR OLUP NİNEMLE DEMEME BAKMAK İSTİYORUM"

Okuyup doktor olmak istediğini belirten Yurdagül yürek burkan sözlerle yetkilere seslenerek şunları söyledi:

"Bize yardım edin biz kardeşimle okula gitmek istiyoruz. Konuşan bebek istiyorum. Beşik istiyorum, bebeğimi bindirim ben. Öğretmen bir de doktor olmak istiyorum. Bu yaşlı nineme bir de dedeme bakmak onların hastalığını geçirmek istiyorum. İğne vururum hastalıkları geçer. Onlar ölürse ben ağlarım."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri