Gördüğünüz ev, çarpıcı mimarisiyle Kaliforniya çölünün ortasında bir sanat eseri…
Güney Kaliforniya’nın en yüksek çölünde bulunan Joshua Tree Ulusal Parkı’ndaki şaheser, yapısı betonarme fakat görünüşüyle Amerika’nın güneybatısına yayılmış Kızılderili evlerini andırıyor...
Bu yapıyı görkemli kılan elbette ki konumu. Evin sahibi Bev ve Jay Doolittle, Joshua Tree Ulusal Park’ındaki 10 dönümlük arazilerini organik mimariler konusunda uzman olan Ken Kellogg’a göstererek onu projeye ikna etmeye çalışmışlar...
Çift, 80’lerin sonunda projeye başlamış, Kellogg’a da, projeye davet etmek adına bir mektup yollamışlar. Mimara verilen özgürlük, projenin sonunda gözle görülür şekilde belli olmuş. Yapı, vahşi formuna rağmen hem çevreyle hem de kendi içinde oldukça uyumlu…
Bu iş tamamen bir mimarın hayal dünyasını zincirlerini kırmasının ürünü sayılabilir. Şaheserin sahibi Ken Kellogg, ‘Gerçek sanat eseri, planları kenara koyup içinizdeki çıkarmak ile yaratılır...
Zaten kendinizce yorumlayıp yaratmak da sanatın en güzel yanıdır.’ diyerek diğer mimarların da eserlerine yorumunu katması gerektiğini savunuyor...
Evin dış yapısı 1993 yılında bitmiş fakat John Vugrin tarafından dizayn edilen iç yapı için birkaç sene daha uğraşılmış.
Ev tamamen bittikten sonra çift, 2000’li yıllara kadar burada yaşamış. Fakat 10 sene sonra evini 3 milyon dolara satışa çıkmaya karar vermiş.