Öğrencilerin derslere cep telefonlarıyla girip sınıf içerisinde olan biten her şeyi öğretmenden habersiz kameraya çekmesi nedeniyle öğretmenlerin tamamına yakınının tedirgin olduğunu ifade eden Ayata, öğrencilere vermek istediklerini tam olarak aktaramadıklarını vurguladı.
Geçtiğimiz günlerde okul müdürleri ve emniyet güçleriyle birlikte yapılan toplantıda, okullarda cep telefonu kullanımının yasaklanması konusunun gündeme geldiğini belirten Ayata, "Yasaklar bu zamana kadar hiçbir şeyin çözümü olmamıştır. Okulda telefon kullanımı yasaklanmış olsa bile öğrenci bir şekilde telefonu içeriye girdirmek için mücadele verecek. Bu da hem öğretmen hem de öğrenciler için daha zor bir durum oluşturacak. Onun için öğrencilere cep telefonu kullanma eğitiminin verilmesi gerekiyor. Bu eğitimin ilk ayağı da ailede başlamalıdır. Aileler çocuklarına mecbur kalmadıkça cep telefonu almamalı, alıyorlarsa bile çok fazla özelliği olan telefonlar tercih edilmemeli. Özelliği bulunan telefonlara sahip çocuklarında mutlaka aile içerisinde birilerini ve özelliklede öğretmenlerini küçük düşürücü durumlar için kullanmamaları konusunda uyarmalıdır. Aksi taktirde bu işin önüne geçilemeyecektir" dedi.
Türkçe öğretmeni olarak görev yapan İ.P. Türkiye'nin birçok ilinde öğrencilerin sınıf içerisindeki görüntüleri internete vermesi olayından sonra öğrencilere karşı daha mesafeli yaklaştığını söyledi. Mümkün olduğu kadar el temasında bulunmamaya çalıştığını belirten tecrübeli öğretmen, birçok öğretmen arkadaşının da sınıfın huzurunu bozan öğrencilere karşı müdahale edemediğini söyledi. Öğretmenlerin, sınıfın huzurunu sağlayıp sağlıklı bir ortamda ders işlenmesi için yaptıkları en küçük davranışların bile kameraya çekileceği endişesini taşıdıklarını kaydeden İ.P, "Bu nedenle de öğretmen-öğrenci arasındaki mesafe giderek artıyor. Buda eğitim kalitesini olumsuz etkiliyor. Çünkü öğretmenler artık öğrencilere istediğini veremiyor." şeklinde konuştu.
Sondakika.com