Cemaat paranoyası başarının bir bedeli

Bir dönem tartışma programlarının müdavimi Liberal Demokrat Parti lideri Besim Tibuk, zamanında Özal'ın 'ANAP'ın kurucularından ol' teklifini kabul etmediği için pişman. En çok da 'söylediklerinin hepsi doğru ama sana oy vermedik' diyenlere kızıyor. Emekl

Toplum bize kırmızı kart gösterdi." deyip siyaseti bıraktığınızdan bu yana nasıl bir hayatınız var?

Gençlikten gelen ihtirasımdı, siyaset. Tatmin etmek için bir deneme yaptık ve LDP'yi kurduk. 8 sene uğraştık. Sonuçta fiyasko bir netice aldık. Bu netice beni rahatlattı. Ama politikayı bıraktıktan sonra rahatsız oldum.

Neden?

Mesela havaalanında birine rastlıyorum. "Söyledikleriniz yüzde 100 doğru. Ama ben size oy vermedim." diyor. Bir, iki, üç... Bari söyleme!

Aldığınız oyun, toplumun liberalliğe bakış açısıyla bir ilgisi olabilir mi?

Liberal kelimesine, 'hürriyet'e karşı bir mesafe var, doğrudur. İnsanların bugün hürriyet saydığı her şey, liberallerin eseridir. Fakat aynı insanlık, liberalleri dışlamıştır.

Sizce neden?

Maalesef dünyada din, milliyetçilik ve solculuk var. Bunlar hürriyete karşıdırlar. Dini kesimi, muhafazakâr partiler temsil ediyor. İnancı sorguladığın anda bitiyorsun! Daha dualarımızı dahi kendi dilimizde okumuyoruz. Bunu kimse dillendiremiyor.

Demokrat Parti (DP) kökenlisiniz. Ezanı Türkçeden aslına döndüren de DP'ydi. Sizin bakışınızla, kuruluş dönemi CHP'si arasında ne fark var?

Tek parti idaresindeki dine bakış, düşmancaydı. Ben, dini daha iyi anlayabilmek için söylüyorum bunları. Türklerin hepsi Müslüman olmadı. Ortodoks Karaman Türkleri vardı. 8. yüzyılda Hazar Türklerinin önemli bölümü Yahudi'ydi. Gagavuz Türklerinin Türkçe yazılmış İncilleri var. Yok 4 sene eğitim; yok ilahiyat fakülteleri... Bunlar da dine karşı! Kur'an'ı okuyacak, Peygamber'in hayatını okuyacak; o kadar! Ayrıca bu Filistin travması yüzünden radikalizme kayma da var.

Türkiye'nin İslam dünyasında oynadığı rolü nasıl görüyorsunuz?

Diğerlerine göre olumlu.

Bugünlerde çok gündemde olan Gülen Hareketi'ne bakışınız nedir?

Dünyada bu kadar başarılı bir hareket yok. Bir kere açık açık, "Cami yapma, okul yap." diyor. Gülen, kendini dine adamış bir vaiz. Dünya nimetleriyle hiçbir alakası yok! Geçmişte caminin penceresinde yatıyor. Bu arada, 60'lardan sonra yetişen yeni bir işadamı tipi var. Dinine bağlı; ama içinde bir suçluluk duygusu var: "Bu kadar çalışıyorum; ama dinimi ihmal ediyorum." Zaman içinde "Ben de bu konuda bir şey yapayım." düşüncesi doğuyor. Başka bir şey de, okullarda çalışanların heyecanı. Çok iyi kazanabilecekken, karın tokluğuna çalışıyorlar.

Türkiye'deki liberaller, o imanî açlığı anlayabildiler mi? Mesela verdiğiniz Türkçe ezan örneği...

Ben onu pozitif anlamda kullanıyorum.

Var olan toplumsal gerçekliği algılayamayıp sosyal mühendislik gibi geliyor kulağa; bahsettiğiniz...

1920'ler olsaydı, dediğin doğruydu. Bunu zaten hükümet dayatmayacak. Bunu Fethullah Gülen gibi liderler yavaş yavaş söyleyecek! Şimdi AKP'nin en büyük sorunu o! Tayyip Bey her yerde maşallah! Liberalliğe göre, hükümetin varlığı bile hissedilmeyecek. İsviçre'de hissediyor musun?

 

Askeri Ankara'dan çıkartacaksın!

Başkanlık sistemini savunuyorsunuz. Başkanlık sisteminin, bahsettiğiniz özgürlüğün aksine, daha fazla otoriterlik getireceğine inananlar da az değil!

Şimdiki sistem daha otoriter. Başkanlık sisteminde Parlamento'yu kontrol edemiyorsunuz. Grup kararı yok. Milletvekilleri kafalarına göre oy veriyorlar. İhraç edilme korkusu yok. Şu anda sadece Tayyip Bey'in sistemi var! Şike için kanun çıkarıldı değil mi? Abdullah Gül veto etti, Bülent Arınç "Kabul edilemez." dedi. Ne oldu sonra? Anında geçti!

LDP'nin başındayken askerî otoriteye çok ciddi eleştirileriniz vardı. Şu andaki resim, size ne söylüyor?

Çok olumlu. Zaman'ın, Taraf'ın çok katkısı oldu buna. Ankara'dan askerî kuvvetler de çıkarılmalıdır. Bir muhafız alayı var, ateş gücü muazzam. 27 Mayıs'ta Celal Bayar'ı paketleyip cuntaya teslim ettiler! Düşman Ankara'da değil, hudutta.

Sizce askerin içinde sivil iradeyi düşman gören, hatta planlar yapmaya devam eden bir zihniyet var mı hâlâ?

Muhakkak vardır. Ümit ederim sayıları azdır. Bu hükümet birkaç tane yanlış yaptı, ülke krize girdi, baktın halk da bıkmış... Bir bakmışsın Muhafız Alayı harekete geçirmiş!

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

O konuyu anlamadım. Ama deliller toplandıktan sonra, karartma imkânı yoksa; uzun tutukluluk süreleri, insan haklarına aykırı! Bir ceza kesinleşene kadar hepsi masumdur. Masumiyet karinesine göre Silivri'de yatanların hepsi masumdur.

Bunun cemaate yıkılmasına ne diyorsunuz?

Devamı:

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1317943&title=cemaat-paranoyasi-basarinin-bir-bedeli

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri